Müzikaller

Fransız Öpücüğü
-
Aa
+
a
a
a

İlk kez 1998'de sahneye konulan Notre Dame de Paris'den bu yana Fransa'da, hemen her yıl bir öncekinden daha ihtişamlı bir müzikal izleyici karşısına çıkıyor. Biz de bu haftaki programımızda altmışlı yıllardan günümüze, kimileri sadece Fransa’da kimileriyse dünya çapında ses getiren bu yapımları inceledik. 

Tüm Dünya’da büyük yankı uyandıran Hair müzikali Amerika’da ilk kez 1967’de sahneye konulmuş, Fransızca versiyonu ise prömiyerini 1969’da yapmıştı. Müzikaldeki şarkılar; Julien Clerc, Gérard Lenorman, Vanina Michel ve Gérard Palaprat gibi isimlerce yorumlanmıştı. Hair müzikalinin en bilinen şarkısı olan Let the Sunshine In ya da Fransızca adıyla Laissons entrer le soleil (Bırak Güneş İçeri Girsin), Julien Clerc repertuarının vazgeçilmezlerinden biri olmayı sürdürüyor.

Fransa’da bir hayli ses getiren bir müzikal de daha çok çocuklara yönelik bir eser olan Emilie Jolie. Philippe Chatel imzasını taşıyan bu müzikale ait albüm, 1979’da piyasaya çıkarken ilk kez de 1984’te sahneye konulan yapım Emilie Jolie adlı bir çocuğun hikâyesini anlatıyor. Anne babası evden çıktıktan sonra karanlıktan korktuğu için yatağına giren küçük kız, burada yerde bulduğu resimli kitabın sayfalarının arasına dalıyor. Müzikalin orijinal kadrosunda Henri Salvador, Georges Brassens, Sylvie Vartan, Françoise Hardy, Alain Souchon, Laurent Voulzy ve Eddy Mitchell gibi isimler yer alırken 1997’de çıkan albümde ise bu kez Jacques Dutronc, Alain Bashung, Johnny Hallyday, Zazie ve Maurane gibi ünlülere rastlıyorduk. 1979 tarihli orijinal eserde yer alan parçalardan olan Chanson du hérisson'da (Kirpinin şarkısı) Emilie bir kirpiyle karşılaşıyor, kirpi sevilmek istiyor ama dikenleri yüzünden kimse onu sevemiyor bir türlü. Parçada kirpiyi Fransız müziğinin devlerinden Georges Brassens seslendirirken bir başka efsanevi isim olan Henri Salvador da anlatıcı rolünü üstleniyor. Emilie Jolie ise Severine Vincent tarafından seslendirilmiş. 

Yetmişli yılların sonunda, Fransa’da büyük yankı uyandıran ve ilerleyen yıllarda Fransa’da olduğu gibi farklı ülkelerde de tekrar tekrar sahnelenen bir yapım da Starmania. Michel Berger ve Luc Plamondon tarafından yazılmış bu müzikal ya da daha doğru bir deyimle "rock opera" için "Cyberpunk" akımının ilk örneklerinden diyebiliriz. O dönemde henüz Blade Runner, Matrix ya da Strange Days gibi filmlerin çekilmediğini de hatırlatmakta fayda var. Bu açıdan son derece yenilikçi bir gösteri olduğuna şüphe yok Starmania’nın. Konusuna gelirsek: Gelecekte Batı Dünyası tek bir ülke altında birleşmiş. Burada yapılacak başkanlık seçimlerinin öncesinde, "Siyah Yıldızlarda" yaşayan Johnny Rockfort adlı biri (ki Daniel Balavoine tarafından canlandırılıyor), şehre saldırmak üzere, başkent Monopolis’e geliyor. Bu arada yeraltındaki bir kafede garson olarak çalışan Marie-Jeanne (ki onu da Fabienne Thibeault canlandırmış), bir yandan olan biteni haberlerde izliyor, bir yandan da umutsuzca âşık olduğu Ziggy adlı delikanlıyı düşünüyor. Umutsuzca dememizin sebebi, bir müzik mağazasında çalışan Ziggy'nin sadece hemcinslerinden hoşlanması. Ziggy bir David Bowie hayranı (ki bu isim de Bowie’nin Ziggy Stardust adlı şarkısından esinlenilmiş) ve onun da en büyük hayali, France Gall’in canlandırdığı Cristal tarafından sunulan Starmania adlı televizyon programına çıkıp kısa süreliğine de olsa şöhreti yakalamak. 10 Nisan 1979’daki prömiyerinin ardından 80’li ve 90’lı yıllarda da birçok kez sahnelenen Starmania'daki parçalar Celine Dion ve Maurane gibi yorumladı. 2009’da Nolwenn Leroy, Julien Doré, Christophe Willem ve Amel Bent gibi sanatçıların katılımıyla bu müzikali konu alan bir televizyon programı hazırlandı, bu hafta sonundan itibaren de kırkıncı yıldönümü şerefine çeşitli etkinlikler düzenlenecek.

Seksenli yıllara geldiğimizde bu dönemdeki en dikkat çeken müzikal olarak Napoléon çıkıyor karşımıza. 1799 yılında iktidarı, Fransız Devriminin ardından ülkeyi yöneten konseylerden biri olan Direktuarlık’tan bir darbeyle alan, 1804’te de İmparatorluk koltuğuna oturan Birinci Napoleon’un hayatını konu alıyordu bu yapım. Bu ünlü tarihi figürü de Serge Lama canlandırıyordu. Binden fazla kez sahnelenen eserde, Napoléon’un büyük aşkı Josephine rolünde de Christine Delaroche yer alıyordu. 1984 tarihli bu müzikalde yer alan A Quarante ans adlı parçada, kırk yaşına geldiğinde nasıl biri olacağını hayal ediyordu Napoléon ve şöyle diyordu: “Şüphe yok ki çok yiyip şişmanlayacağım, midem fazla kilolarımın altında kalıp çökecek, bundan Josephine’in beni aldattığına pişman olacağı kadar eminim”

Seksenli yıllardaki bir başka önemli müzikal de Victor Hugo’nun romanından uyarlanan Les Misérables yani Sefiller’di. Bu müzikalin kadrosunda; Rose Laurens, Yves Dautin ve Marie-France Roussel gibi isimler yer alıyordu. Sefiller ilerleyen yıllarda Amerika ve İngiltere’de de defalarca sahneye kondu. Doksanlı yıllarla birlikte müzikaller de bir duraklama dönemine girdi denilebilir. Bu yıllara baktığımızda Roger Louret’nin belli dönemleri ve o dönemdeki müzik akımlarını anlatan Les années twist ve Les années Zazous gibi şovlarını görmek mümkün. Doksanlı yılların kapanışınıysa, elde ettiği olağanüstü başarı sonrası iki binlerde pek çok görkemli müzikalin sahneye konulmasına öncülük eden, Richard Cocciante ve Luc Plamondon imzalı Notre-Dame de Paris yaptı. Notre Dame de Paris sonrası döneme rastlayan Gérard Presgurvic imzalı Roméo et Juliette müzikali ilk kez 2001’in Ocak ayında izleyici karşısına çıkmıştı. William Shakespeare’in orijinal eserinden farklılıklar taşıyan bu gösteri, eleştirmelerin pek hoşuna gitmese de seyircilerden büyük ilgi görmüş albüm satışları milyonları bulmuştu.

1998 tarihli Notre Dame de Paris, Bruno Pelletier'nin seslendirdiği Le temps des cathédrales adlı parçayla başlıyordu. Müzikalde Pelletier’nin yanı sıra Quasimodo’yu Garou, Frollo’yu Daniel Lavoie, Phoebus’ü Patrick Fiori ve nihayet Esmeralda’yı da Tina Arena ve Hélène Ségara canlandırıyordu. Victor Hugo’nun aynı adlı romanından uyarlanan bu müzikal, dünya çapında da büyük ilgi görmüştü. İlerleyen yıllarda farklı kadrolarla Türkiye de dâhil dünyanın çeşitli ülkelerinde defalarca sahnelendi. Hatta geçtiğimiz Ocak ayında, beş bininci kez izleyici karşısına çıktı. Müzikalin en fazla ilgi gören parçası ise Garou, Daniel Lavoie ve Patrick Fiori tarafından seslendirilen Belle'di şüphesiz. Bu müzikal aynı zamanda Garou ve Patrick Fiori’yi de müzik dünyasına tanıtan gösteri olmuş ve iki şarkıcının kariyeri Notre Dame de Paris sonrasına ivme kazanmıştı. Bunun yanı sıra seksenler sonrası bir sessizlik dönemine giren Daniel Lavoie da yine bu sayede yeni bir sayfa açmıştı kariyerinde.

Yine iki binli yıllarda sahneye konulan ve Fransa’da büyük ilgi gören Le Roi Soleil, Güneş Kral adıyla tanınan ve 1643-1715 yılları arasında yaşayan XIV. Louis’nin hayatını konu alıyor. Dove Attia ve Albert Cohen imzasını taşıyan müzikalde XIV. Louis; Emmanuel Moire, onun kardeşi ise Christophe Maé tarafından canlandırılıyordu. Bu iki isim de bu müzikal sonrasında pop müzik dünyasında kendilerinde önemli bir yer edindiler. 

Notre Dame de Paris müzikalinin başarısı sonrası 2000 yılı müzikaller açısından son derece parlak geçmişti. Aynı yıl Da Vinci, les ailes de lumiere (Da Vinci – Işığın Kanatları); Les milles et une nuits d’Ali baba – Ali Baba’nın 1001 Gecesi ve Romeo ve Juliette gibi müzikaller de sahneye konulmuştu. Yine bu yıl izleyici karşısına çıkan Les Dix Commandements (On Emir) da sahnede kaldığı yedi yıl boyunca toplamda 1 milyon sekiz yüz bin izleyiciye ulaştı. Yapıcılığını Le Roi Soleil’de olduğu gibi Dove Attia ve Albert Cohen'in üstlendiği eserin müzikleri Pascal Obispo, şarkı sözleri ise Lionel Florence imzasını taşıyor. Mısır sarayında bir prens olarak yetişen Musa’nın, peygamberlik mertebesine yükselmesini ve Yahudi halkını yok etmeye çalışan firavunla mücadelesini anlatan bu müzikalin kadrosunda ise Daniel Levi, Yael Naim, Pedro Alves ve ve Ahmed Mouici gibi isimler bulunuyor. Müzikalin öne çıkan parçalarından L’envie d’aimer, şimdiye kadar Youtube’da 21 milyon kişi tarafından izlenmiş. Orijinalini Daniel Levi'nin seslendirdiği parça,  2003 tarihli Les Enfoirés konserinde Julien Clerc, Catherine Lara, Patrick Fiori ve Liane Foly tarafından da yorumlanmıştı. Bu dörtlü içindeki Catherine Lara da tıpkı Clerc ve Fiori gibi müzikallere uzak olmayan biri isim. Sanatçı, 1991’de George Sand’ın hayatını konu alan Sand et les romantiques, 2005’te de Kral Arthur efsanesinden esinlendiği Graal adlı projelere imza atmıştı.

2000’li yılların dikkat çeken diğer müzikallerine göz atmak gerekirse: 2002’de Antoine de Saint Exupery’nin ünlü romanından Richard Cocciante tarafından uyarlanan Le Petit Prince – Küçük Prens, 2006’da Louis Chedid’in yazdığı çocuklara yönelik Le Soldat Rose, 2014’te yirmili ve otuzlu yılların ünlü şarkıcısı Mistinguett’in hayatını konu alan Mistinguette reine des années folles ve 2016’da da France Gall’in Michel Berger anısına hazırladığı Résiste gibi yapımlarla karşılaşıyoruz. Bunların yanı sıra en son 2017 yılında, müzikleri Pascal Obispo imzasını taşıyan ve Hz. İsa’nın hayatını konu alan Jésus de Nazareth’in de büyük bir ilgiyle karşılaştığını söyleyebiliriz.  Fransa’da oldukça fazla izleyici toplayan bir başka müzikal de yapımcılığını yine Dove Attia, Albert Cohen ikilisinin üstlendiği Mozart, L’Opera Rock’tı. Adından da anlaşılabileceği gibi Mozart’ın hayatını konu alan ve prömiyerini 2009 yılında yapan müzikalin öne çıkan parçalarından biri de o dönemin bir başka bestecisi Antonio Salieri’nin en büyük rakibi Mozart’a karşı kıskançlığını konu alan L'Assasymphonie’ydi. 

Şarkıcı / YorumcuParça AdıAlbüm AdıSüre
Julien Clerc Laissons entrer le soleil Inédits 68-97 3:44
Henri Salvador & Georges Brassens & Séverine Vincent Chanson du hérisson Emilie Jolie 2:14
Daniel Balavoine & Nanette Workman Quand on arrive en ville Starmania 3:37
Fabienne Thibeault Les uns contre les autres Starmania 3:03
Serge Lama A quarante ans Napoléon I 3:54
Philippe d’Avilla & Damien Sargue v& Grégori Baquet Les rois du monde Roméo & Juliette: Les enfants de Vérone 3:25
Bruno Pelletier Le temps des cathédrales Notre Dame de Paris 3:23
Garou & Daniel Lavoie & Patrick Fiori Belle Notre Dame de Paris 4:54
Emmanuel Moire Etre à la hauteur Le Roi Soleil 4:00
Julien Clerc & Catherine Lara & Patrick Fiori & Liane Foly L'envie d'aimer La foire aux Enfoirés 4:38
Florent Mothe L'assasymphonie Mozart: Opéra Rock 3:49