14 isimden çağrı: Ahmet Altan'ı serbest bırakın

Editörden
-
Aa
+
a
a
a

HDP milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Ömer Faruk Gergerlioğlu, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Utku Çakırözer ve uluslararası basın ve hukuk kuruluşu temsilcisi çok sayıda isim, Ahmet Altan'ın tutukluluğunun hukuka aykırı olduğunu belirterek, serbest bırakılmasını istediler.

Bianet’te yer alan habere göre Sarah Clarke, Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Özgür Öğret, Milena Büyüm, Emma Sinclair-Webb, Erol Önderoğlu, Philippe Sands, Caroline Stockford, Schona Jolly QC, Figen Albuga Çalıkuşu, HDP milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Ömer Faruk Gergerlioğlu ile CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Utku Çakırözer, tutuklu yazar Ahmet Altan'ın serbest bırakılması için çağrı yaptı.

14 isim Altan'ın tutukluluğunun 1500. gününde  P24 aracılığıyla mesaj yayımladı. 

9 Kasım'da yayımlanan mesajlarda, Altan'ın hukuksuz bir şekilde tutuklu olduğu vurgulandı ve derhal serbest bırakılması istendi. 

"Türkiye için bir utanç"

Sarah Clarke (Article 19 Avrupa Bölümü Direktörü): Article 19 Türk yetkililere, tamamen temelsiz ve hiçbir delile dayanmayan iddialardan suçlu bulunan Ahmet’i derhal serbest bırakmaları için bir kez daha çağrı yapıyor.  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni Ahmet’in dört yıldır önlerinde duran dosyasını derhal karara bağlamaya çağırıyoruz.”

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI): olarak gazeteci, Altan’ın tutukluluğuna bir son vermesi çağrısına biz de katılıyoruz. Altan’ın derhal serbest bırakılmasını talep ediyor, Türkiye’de haberciliği yüzünden hapsedilen tüm gazetecilerle dayanışma içinde olduğumuzu hatırlatıyoruz.”

"İnandırıcı delil gösterilemedi"

Özgür Öğret (Gazetecileri Koruma Komitesi/CPJ Türkiye Temsilcisi): Altan bir fikir suçlusudur.  Altan’ın özgürlüğü Türkiye için bir risk ya da tehdit değildir. Ahmet Altan’ın hapiste olması Türkiye için bir utançtır. Ahmet Altan için özgürlük istiyoruz.”

Milena Büyüm (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanya Sorumlusu)Düşünce mahpusları sadece barışçıl görüşlerini açıkladıkları için hapsedilmiş bireylerdir. Türkiye’de bu durumdaki mahpuslardan biri de Ahmet Altan. Bugün demir parmaklıklar ardında 1500 gününü tamamlıyor.Altan’ın durumu son birkaç yılın en büyük adaletsizliklerinden biri. Ahmet Altan’ı serbest bırakın.”

"İnandırıcı tek delil gösterilemedi"

Emma Sinclair-Webb (İnsan Hakları İzleme Örgütü/HRW- Türkiye Direktörü)Ahmet Altan’ın davasının başından sonuna dek, aleyhindeki temelsiz iddiaları destekleyen tek bir inandırıcı delil bile gösterilemedi. İnsan Hakları İzleme Örgütü Ahmet Altan’ın derhal cezaevinden salıverilmesi ve hakkındaki tüm suçlamaların düşürülmesi için çağrı yapıyor.

Erol Önderoğlu (Sınır Tanımayan Gazeteciler/ RSF- Türkiye Temsilcisi): Sevin sevmeyin, Ahmet Altan’ın bir darbe girişime ortak olamayacağını herkes biliyordu.  Altan 3 yılını hapishanede hukuku mumla arayarak geçirdi. Ağzını sıkı tutan biri olmasa gerek, 10 yıllık görülmemiş ağırlıkta hapis cezasıyla tahliye edildikten bir hafta sonra yeniden tutuklandı. Altan’a yapılan muamele hem çifte standardın acı göstergesi hem de “düşman hukuku”nun varabileceği noktayı gözler önüne seriyor.

“Hukukun ruhuna aykırı”

Hukukçu, Profesör Philippe Sands (İngiliz PEN Örgütü Başkanı): Hukuk düşüncesine ve hukukun ruhuna aykırı. Ben Türkiye hükümetinin liderlerinden Ahmet'i serbest bırakmalarını, bunu derhal, en azından insanî gerekçelerle yapmalarını rica ediyorum. Güçlü ol. Ruhun özgür olsun. Ve şunu bil ki dünyanın dört yanında seni düşünen, seni destekleyen, şu anda ve gelecekte de her zaman senin yanında olan pek çok insanız. Sana saygı duyuyoruz. Seni selamlıyoruz. Ve seni seviyoruz. İyi ol sevgili Ahmet.

"Siyasi saiklerle tutuklandı"

Caroline Stockford (Norveç PEN Türkiye Danışmanı): Norveç PEN, Altan’ın derhal ve koşulsuz serbest bırakılması çağrısı yapıyor. O, güçlü bir muhalif ses. Ama ifade özgürlüğüyle ve işleyen bir demokraside müsaade edilen şey de zaten budur. Norveç PEN Ahmet Altan hakkındaki iddianameyi bu yıl sona ermeden inceleyerek raporunu hazırlayacak. Ahmet Altan’ı serbest bırakın.

Schona Jolly QC (İngiltere ve Galler Barosu İnsan Hakları Komitesi/BHRC Başkanı): Türkiye’de 2016 yılında yaşanan darbe girişiminin ardından aralarında Ahmet Altan’ın yargılandığı davanın da olduğu çok sayıda dava izledik. Tutuklama artık Türkiye’de sivil toplumu ve özgür ifadeyi yıldırmak ve cezalandırmak amacıyla kullanılan bir silâh hâline geldi. Giderek zalimleştiği ve bozulduğu ortada olan bir yargı sisteminde, Altan’ın tutukluluğunun siyasi saiklerle olduğu aşikâr. Ahmet Altan derhal serbest bırakılmalı ve dünyayı yeniden görmelidir.

"Türkiye kaybediyor"

Filiz Kerestecioğlu (HDP Milletvekili): Birçok düşünce suçlusu gibi Ahmet Altan da düşünceleri nedeniyle içeride. Tıpkı Osman Kavala gibi, Selahattin Demirtaş gibi, Figen Yüksekdağ gibi, diğer siyasi tutuklular ya da gazeteciler gibi sözünü söylemekten vazgeçmeyen bir insan. Maalesef bu değerli insanların içeride tutulmaları ülkeye çok şey kaybettiriyor. Hepsine olduğu gibi Ahmet Altan’a da özgürlük yakındır ve yakın olmalıdır.

Ömer Faruk Gergerlioğlu (HDP Milletvekili): Ahmet Altan’ın tutuklu olduğu bir ülkede demokrasi ve hukukun olamayacağı apaçık ortada. Benim nezdimde Ahmet Altan’ın tutukluluğu mevzubahisse demokrasinin de cezaevinde olduğu gerçeği apaçık ortadadır. Ne olduğu belli olmayan iddialarla, ithamlarla cezaevine kondu ve tahliye edilmesine rağmen siyasi bir kararla tekrar cezaevine kondu.

“Ahmet Altan rehine”

Sezgin Tanrıkulu (CHP Milletvekili): Ahmet Altan, 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce çıktığı bir televizyon programında subliminal mesaj verdiği gerekçesiyle tutuklandı ve hukuka aykırı bir biçimde cezaevinde tutulmaya devam ediyor. Dosyası Yargıtay tarafından bozuldu. Yeniden yargılandı ve tahliye edildi. Bir hafta sonra itirazla yeniden tutuklandı. Dosyası şu an yine Yargıtay’da. Ahmet Altan gazetecidir, Ahmet Altan edebiyatçıdır, Ahmet Altan hukuka aykırı bir biçimde cezaevindedir resmen rehinedir.

Utku Çakırözer (CHP Milletvekili): Ahmet Altan düşüncelerini ifade ettiği için tutuklu. Yargıtay’da bekleyen dosyası bir an önce ele alınmalı ve tahliyesi sağlanarak özgürlüğüne kavuşmalıdır. Sadece Ahmet Altan değil, onun gibi düşüncesini ifade ettiği için cezaevinde tutulan tüm düşünce suçluları, gazeteciler, milletvekilleri, belediye başkanları bir an önce özgürlüklerine kavuşmalıdır.

“Yazar düşmanlığının son halkası”

Figen Albuga Çalıkuşu (Ahmet Altan'ın avukatı):  23 ülkede kitapları yayınlanmış, Nobel ödül sahibi 51 kişinin özgürlüğü için imza verdiği, dünyanın en saygın edebiyat ödüllerini Silivri’de hücresinde yazdığı kitaplarıyla alan bir romancıya bir ülkenin böylesi bir zulmü uyguluyor olması övünülecek bir iş değildir. Yaşanan bu hazin durum yazı ve yazar düşmanlığının en son halkasıdır. Nazım Hikmet’ten Sabahattin Ali’ye, Kemal Tahir’den Orhan Kemal’e bu ülke hep aynı utanılacak zulmü yaşattı. Yargı mensuplarının bu ülkedeki yerleşmiş yazı ve yazar düşmanlığına alet olmaması gerekir.