Editörden
Belgesel Sinemacı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Can Candan, SİYAD Onur Ödülü’nün; Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi Genel Koordinatörü Zeynep Ünal ise İFSAK Kısa Film Festivali Sinema Emek Ödülü’nün sahibi oldu.
Sahne Sanatları Öğrencileri Dayanışması tüm sahne sanatları öğrencilerinin ulaşabileceği etkinlikler düzenlemeyi amaçlıyor.
Avrupa Konseyi Osman Kavala'yı daimi gündemine alıyor. AİHM'nin Selahattin Demirtaş kararıyla ilgili denetim süreci de bu hafta başladı.
Daha iyi bir dünyayı gerçekler üzerine inşa etmek zorundayız. Matematik alışkanlığı, gerçekle olan ilişkimizde önemli katkı sunabilir ve belki de daha iyi bir dünya için çevresel, sıhhi, tarihi, hukuki gerçeklerin elzem olduğunu anlamamızı sağlar. Fazla mı iyimser?
5 Mart 1871’de Polonya’nın Zamosc kentinde dünyaya gelen Alman Marxist politika teorisyeni, filozof ve devrimci Rosa Luxemburg'un hedefi demokratik, adil, eşitlikçi bir yaşam; hayali başka bir siyaset, başka bir yaşam mümkün diyenlerle kol kola olmaktı.
1 Mayıs’ta işçilerle, Tekel direnişçileriyle, Soma madencileriyle, Gezi’de milyonlarla sokaktaydı, Yüksel Direnişçileri ile yine sokaktaydı. Yüreğimde güçlü-kalıcı bir öykü ve yenilmez, baş eğmez bir direnişçi olarak yerini aldı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu ve Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi, Türkiye hükümeti tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin insan hakları savunucusu Osman Kavala'nın serbest bırakılması kararına uyulmamasının, Avrupa Konseyi tarafından Türkiye'ye yönelik işlem yapılmasını gerektirdiğini belirtti.
Ahirete intikal etmiş bir insanın siyaset anlayışına dikkat çekerken onun hakkında olumsuz şeyler yazmak zorunda kaldığım için üzgünüm.
"AKP iktidarı elitizmden rahatsız değil, kendi elitlerini üretemeyişinden rahatsız."
"Ölen ölür" düzeninde yaşamaya sadece bazılarının hakkı var. Ve o hakka sahip olanlar, birkaç insanın daha korkusuzca yaşamasını sağlayabilecek ve zaten uygulanmayan İstanbul Sözleşmesi kalksın diye uğraşıyorlar.
"Chick Corea ne kadar yenilikçi şeyler de yapsa bu yaptıklarının içinden müziğinin bir kısmında aynı zamanda Latin bir kültüre ait olduğunu, ya da o kültürden bir şeyleri yeni yaptığı müziğe taşıdığını hissedebiliyorsunuz. Müziğinde iki taraftan değişik yaşantılar ve üsluplar mı desek, incelikler, coşkular, kıymetler mi desek, hepsi birleşiyor, füzyona uğruyor."
"Demir Özlü, okurları için önce bir kent öykücüsü, Freud’un gündüz düşlerini yaşatan bir düş gezgini ve henüz hiçlikten haberi olmayan Türkiye okuru için nihilist edebiyatı yaratmaya çalışan mücadeleci bir yazardı… Bu mücadele yalnız edebiyatını değil yaşamını da biçimlendirmiştir."
SAHA’nın bağımsız sanat yazarlarına destek vermek için başlattığı SAHA Yazı Dizisi Kültigin Kağan Akbulut’un “Yeni bir sanat medyasına doğru” başlıklı yazısı ile devam ediyor. SAHA’nın yeni websitesi ve sosyal medya kanallarından paylaşılan yazıda Akbulut, dönüşen iletişim ve medya ortamında sanat eleştirisine odaklanıyor.
Dünya Öykü Günü Bildirisini bu yıl beş kadın öykücü kaleme aldı. 'Sokağa Taşan Öykü' başlıklı bildiri 14 Şubat Dünya Öykü Günü'nde birçok etkinlikte okunacak.
Karşı koyuşumuz çok inatçı ama keza çok da soğukkanlı, sûkunetli ve uzun soluklu olacaktır. Çünkü söz konusu olan bu ülkenin geleceğidir, şakaya gelmez.
140 iktisatçı, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hedef gösterilen Prof. Dr. Ayşe Buğra'ya destek açıklamasında bulundu.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 1953 yılında yayın hayatına başlayan Playboy dergisi, yıllar içinde çok büyük tiraj rakamlarına ulaştı.
Türkiyeli Yahudi gençleri Corinne Diamant, Raphaël Esraïl, Lydia Behar, Benjamin Farhi, Régine Gattegno, André André Sabetaï, Djénane Gourdji, Robert Frances Avrupa'da Nazi işgaline karşı direndiler.
Hak talebinde bulunan bütün grupların talepleri arasında bağlantı kurarak bunları siyasal bir proje çerçevesine oturtmak amacıyla bir "Demokrasi Konferansı"nın toplanmasına gerek var.
Hrant Dink anmasında konuşan Başak Demirtaş soruyor: “Nasıl unuttuk bunca ortak değerimizi, ortak acımızı, ortak sevincimizi? Nasıl bırakabildik cenazemizi yerde? Nasıl yarattık bu ortak utancımızı?”