Vakıflar umut tazeliyor

-
Aa
+
a
a
a

13 Haziran 2008

1936 beyannamesinde bulunan, cemaat vakıflarına ait malların iade edilmesine ilişkin yasayı düzenleyen genelge, vakıflara gönderilmeye başladı. Yeni Vakıflar Kanunu kapsamında 1936 beyannamesinde bulunan, cemaat vakıflarına ait malların iade edilmesine ilişkin yasayı düzenleyen 866/6726 sayılı genelge ile ilgili yazı ve müracaat formları, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından cemaat vakıflarına gönderilmeye başladı. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün 13.05.2008 tarih ve 866/6726 ve 2008/6 sayılı, Recep Dalkılıç imzasını taşıyan genelgesi şöyle: "27 Şubat 2008 tarih ve 26800 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici 7. maddesi, cemaat vakıflarının a) 1936 beyannamesinde kayıtlı olup, halen tasarruflarında bulunan nam-ı müstear veya nam-ı mevhumlar adına tapuda kayıtlı olan taşınmazların, b) 1936 beyannamesinden sonra cemaat vakıfları tarafından satın alınmış veya cemaat vakıflarına vasiyet edildiği veya bağışlandığı halde, mal edinememe gerekçesiyle halen Hazine veya Genel Müdürlük ya da vasiyet edenler veya bağışlayanlar adına tapuda kayıtlı olan taşınmazların, tapu kayıtlarındaki hak ve mükellefiyetleri ile birlikte bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on sekiz ay içinde müracaat edilmesi, hakkındaki Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün 13.05.2008 tarih ve 2008/6 sayılı genelgesi ekte gönderilmektedir. Genelge doğrultusunda işlem yapılmasını rica ederim." Cemaat vakıfları adına tescil Mal talebi olan cemaat vakıflarının gerekli belgeleri düzenleyerek 18 ay içerisinde başvurmaları gerekiyor. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici 7. maddesinde "Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on sekiz ay içerisinde müracaat edilmesi halinde, Meclis'in olumlu kararından sonra, ilgili tapu sicil müdürlüklerince cemaat vakıfları adına tescilleri yapılır" deniyor. Bu maddede yer alan hüküm gereğince, cemaat vakıflarının, her taşınmaz için ayrı başvuru dosyası hazırlayarak kanunda belirtilen süre içinde dilekçeleriyle Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne müracaat etmeleri gerekiyor. Taşınmazlar için ihtimal çok düşük Avukat Kezban Hatemi, Agos'a yaptığı açıklamada, "Vakıflar Kanunu 'iyi' çıkmamıştır. Yönetmelik ve genelgeden iyi sonuçlar beklemek safderunluk olur" dedi. Avukat Kezban Hatemi, Agos'a yaptığı açıklamada, "Vakıflar Kanunu iyi çıkmamıştır. Yönetmelik ve genelgeden iyi sonuçlar beklemek safderunluk olur. Bu yoldan cemaat vakıflarının bir taşınmaz elde edebilmeleri ihtimali çok nazari kalmaktadır" dedi.Hatemi'nin açıklaması şöyle: "Genelgenin A bendinde sayılan "ibraz edilmesi gereken belgeler"den de anlaşılacağı üzere, bu yoldan cemaat vakıflarının bir taşınmaz elde edebilmeleri ihtimali çok nazari kalmaktadır. Bu gibi taşınmazlar genellikle bir davaya konu olmuş (A-4) ve 'kesinleşmiş mahkeme kararı' ile taşınmaz elden çıkmıştır. 'Devam eden dava' varsa, talep kabul edilmeyecek ve davanın sonu beklenebilecektir. Davanın sonunda vakıf lehine hükmedileceği güvencesi de yoktur. Aynı şey, genelgenin B bendi için de söylenebilir. Kanunda mutlak güvence olmadığı için, genelgeden, yargı kararına rağmen bu gibi taşınmazların iadesini beklemek, kanaatimce gerçekleşme ümidi çok zayıf olan bir ihtimaldir. Kanunun vermediğini, genelge sopayla kovalar. Tahminime göre, Vakıflar Meclisi, bu gibi müracaatlarda normatif bir denetim dahi yapmayacak, uygun bulup bulmadığını normatif denetim sonucunda değil, vatandaşa uygulanamayacak olan mütekabiliyet ilkesi ile kamufle edilmeye çalışılan bir 'siyasi izin' veya 'red' şeklinde belirtecektir. (Vakıflar Kanunu mad. 2/son) Vakıflar Kanunu iyi çıkmamıştır. Yönetmelik ve genelgeden iyi sonuçlar beklemek safderunluk olur."

http://www.agos.com.tr/index.php?module=news&news_id=8304&cat_id=1