'Özel sektör STK'lerdeki fırsatları keşfediyor'

-
Aa
+
a
a
a

Hülya Demircan - Sevgili Açık Radyo dinleyicileri, biliyorsunuz zaman zaman yurtdışından Türkiye’ye gelen, konumuzla, yani gönüllülük ve sosyal sorumlulukla ilgili tecrübeli kişileri programıma konuk ediyorum.

Şu anda Amerika’dan ve Brezilya’dan iki konuğum var. Clovis Borges ve Bill Kelly. Konuklarım, kendi ülkelerinde gönüllü çalışmaları ve STK’lardaki aktif rolleri ile oldukça tecrübeli kişiler, bu nedenle kendi tecrübelerini bizimle paylaşmalarını isteyeceğiz. Ne gibi gönüllü çalışmalar yaptığını önce Bill’e soracağız. Bill Kelly avukat. Belki biliyorsunuz Amerika’da avukatlar oldukça iyi bir gelir grubunda yer alıyorlar ama kendisinin anlayışı nedeniyle, gelirinin fazla olmasına ve oldukça büyük bir hukuk bürosunda çalışmasına rağmen yoğun gönüllü çalışmalarını da sürdürüyor.

 

OK, Bill. Can you tell us what are you doing in United States on voluntary basis?

 

(Evet, Bill. Bize, Birleşik Devletler’de ne tür gönüllü çalışmalarda bulunduğunu anlatabilir misin?)

 

Bill Kelly - First I would like to thank you for being invited to the program and thank Açık Radio for having this program. I am working in two principal areas. One involves housing for low-income people in United States. We have a crisis in United states, in many of our cities in which we have housing that was built for low-income people –to be affordable to them- but the arrangements allow the owners of the housing to convert housing for wealthy people.  If we are not able to stop that in some fashion, and to enable the NGO’s to buy the housing and to make it continue to be available, we are going to lose the housing.

Because as a lawyer I have had experience in doing large-scale financing of projects, I am trying to bring expertise to help the NGO’s to buy this housing so that poor people will always have some housing available to them in the cities.

The other principal area in which I am working is Ashoka –Innovators for the Public which is an international NGO which finds and supports social entrepreneurs in countries around the world. Ashoka is now working with 48 countries. And it is now launching program in Turkey.

Ashoka fellows are people who have creative ideas to change their own societies, or in some cases to cause international change and they have the skills of a sophisticated businessman to make those visions happen.

Since 1981, we have elected 1400 fellows around the world, and we provide them with 3-years stipends to help them launch their projects.

Ashoka fellows’ working fields ranging from protecting the environment to providing healthcare to providing low-income housing to people around the world.

Ashoka is very different from an ordinary foundation which provides money for projects. Ashoka’s idea is to support people who are change agents in their own societies.

Ashoka’s largest and earliest program is in India. And has very large programs in Indonesia, in Brazil, in Mexico. And then it is launching programs now in such countries like United States and in Turkey.

We are looking now to try to learn the lessons that Ashoka fellows have learned around the world with their work and to have those lessons shared in every country.

 

(Önce beni bu programa davet ettiğiniz için size, ve bu programı yaptığı için Açık Radyo’ya teşekkür etmek istiyorum. İki temel alanda çalışmalarımı yürütüyorum. Bunlardan birincisi, Birleşik Devletler’de düşük gelirli insanlara konut sağlanması ile ilgili. Şu anda Birleşik Devletler’de, düşük-gelirli insanlar için inşa edilmiş –onların ücretini karşılayabileceği- konutların bulunduğu pek çok şehirde bir krizle karşı karşıyayız. Düzenlemelere göre bu konutların sahipleri bu evleri varlıklı insanlara yönlendirebiliyorlar. Eğer bunu bir şekilde durduramazsak, STK’nın bu konutları satın almalarını ve bu insanlar için ulaşılabilir olmaya devam etmesini sağlayamazsak, bu konutları kaybedeceğiz.

Bir avukat olarak büyük finansman projeleri ile ilgili tecrübelerim var. Bu nedenle STK’lara bu konutları almalarında yardımcı olmak için uzmanlığımı sunmaya çalışıyorum. Böylece bu şehirlerde daima fakir insanların ulaşabileceği konutlar olacak.

Çalıştığım diğer temel alan, Ashoka –Toplum Öncüleri. Ashoka, tüm dünyada sosyal girişimcileri bulan ve destekleyen uluslararası bir STK. Ashoka şu anda 48 ülkede çalışıyor. Ve Türkiye’de de bir program başlatmaya hazırlanıyor.

Ashoka üyeleri, toplumlarını –hatta bazen uluslararası toplumu- değiştirmek için yaratıcı fikirleri olan ve bu vizyonlarını gerçekleştirmek için sofistike bir iş adamının yeteneklerine sahip olan kişiler.

1981’den beri dünya çapında 1400 üye seçtik ve projelerini gerçekleştirmeleri için onlara üç yıllık ödenekler bağladık.

Dünya çapındaki Ashoka üyelerinin çalışma alanları çevre korumasından sağlık hizmetlerinin sağlanmasına, düşük gelirli insanlara ev sağlanmasına kadar uzanıyor. Ashoka, projelere kaynak sağlayan sıradan vakıflardan çok farklı. Ashoka’daki asıl fikir, kendi toplumları için değişimin araçları olan insanları desteklemek.

Ashoka’nın en büyük ve en eski programı Hindistan’da. Ve Endonezya, Brezilya ve Meksika’da çok geniş programlara sahip. Ve şimdi Birleşik Devletler ve Türkiye gibi ülkelerde de programlarını başlatıyor.

Şimdi tüm dünyadaki Ashoka üyelerinin çalışmaları sırasında öğrendikleri dersleri öğrenmeye ve bu dersleri her ülkede paylaşmak istiyoruz.)

 

HD - Thank you. OK, Clovis welcome to Açık Radyo and Turkey as well. Can you tell us what is your subject, you are from Brazil. As for as I now you are working for environmental protection.

 

(Teşekkür ederiz. Evet Clovis, Türkiye’ye ve Açık Radyo’ya hoşgeldin. Brezilya’dan geliyorsun. Bize kendi konundan bahsedebilir misin? Bildiğim kadarıyla çevre koruması alanında çalışıyorsun.)

 

Clovis Borges - Thank you Hülya and I am also very happy to be here, thank you very much for the invitation. I am veterinarian. And I live in South Brazil, in the south of the country, it is not close with the Amazon region. It is very important to distinguish the Amazon region from the South. And I work with environmental protection. We have less than 3% of remain areas, not many areas still are well-protected in South Brazil. Since 1984 when we started this group “World Life Research and Environmental Education Society” -it is a scientific group that work with conservation- we are deeply involved with these kinds of issue.

 

(Teşekkür ederim Hülya. Burada olmaktan ben de çok mutluyum ve beni davet ettiğin için çok teşekkür ediyorum. Veterinerim. Ben Güney Brezilya’da yaşıyorum, Amazon bölgesinin yakınında değil. Amazon bölgesini Güney’den ayırmak çok önemli. Çevre koruması üzerine çalışıyorum. Geriye kalan % 3’ten daha az bir bölgemiz var, ve Güney Brezilya’da pek çok alan hala iyi korunmuyor. 1984’te “Dünya Yaşam Araştırma ve Çevre Eğitim Topluluğu” adındaki koruma ile ilgilenen bilimsel grubumuzu başlattığımızdan beri, yoğun olarak bu meselelerle ilgileniyoruz.)

 

HD - You are the founder of this NGO, aren’t you?

(Sen bu STK’nın kurucususun, değil mi?)

 

CB - I started in 1984 and I am one of the founders. My role in this organization is to help with public relations, fund-raising and also with administration of the group. We have a very very big mission, that is protect this last areas that remain in South Brazil, just few areas that remain. Our approach is just conveys, give more inputs for the community to make them understand better the importance of conservation of nature.

And I think it is very important to emphasize that in Brazil relationship between NGO’s and the private sector is growing very fast. The private sector is starting to discover or to feel that there are a lot of opportunities to share, a lot of important projects not only with the environmental area but also in the social area in general and there are many opportunities to share, to develop partnership with NGO’s. So this is an enormous help that these two sectors -private sector and the group of non-profits- can do to help the government to achieve its goals.

 

(1984’te başladım ve kurucularından biriyim. Organizasyonda benim görevim halkla ilişkilere, kaynak-yaratmaya ve grubun idaresine yardımcı olmak. Güney Brezilya’da kalan bu çok az alanı korumak gibi çok çok büyük bir misyonumuz var. Çok çok az alan kaldı geride. Bizim yaklaşımımız sadece toplumun doğa korumasının önemini daha iyi anlamasını sağlamak için gerekli girdileri sunmak, onları yönlendirmek.

 

Ve Brezilya’da STK ile özel sektör arasında ilişkilerin çok hızlı geliştiğini vurgulamanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Özel sektör paylaşılabilecek çok fazla fırsat olduğunu keşfetmeye ya da hissetmeye başlıyor. Sadece çevre alanında da değil tüm toplumsal alanda çok fazla önemli proje. Ve STK’lar ile  paylaşılacak pek çok fırsat ve geliştirilecek ortaklıklar var. Bu yüzden özel sektör ile kar-amacı gütmeyen grupların devletin hedeflerini gerçekleştirmesi için yapabileceklerini yapması için çok büyük bir yardım.)

 

HD – Bill bu arada Ashoka nedeniyle dünyanın çeşitli ülkelerine gittiği için kendisinin diğer ülkelerdeki STK’lar hakkındaki fikirlerini öğrenmek istiyoruz.

 

OK Bill, can you tell us what is your impression about other NGOs in other countries out of US? Where have you been, I want to ask you.

 

(Evet Bill, bize ABD dışındaki ülkelerdeki STK ile ilgili izlenimlerinden bahsedebilir misin? Nerelerde bulunmuştun?)

 

BK - I think it may be interesting for a minute to talk about how the NGO sector has developed worldwide. There were over the last 3 centuries enourmous growth in business sector because the government could impose taxes on business sector in governments in most countries around the world. But the citizen sector lied the way behind. In Ashoka’s experience in Indonesia for example in early 1980’s there was only one environmental citizen group, there are now 2000.

In the twenty years between 1980 and 2000 number of citizen groups in Brazil went from 5000 to a million. An Enormous growth in the sector. In United States the number of organizations doubled from about 400.000  to 800.000.

We are developing a civil society around the world which is performing an important function on its own but also as a way of checking and controlling both business sector and government sector. As Clovis mentioned I think we are beginning to see more cooperation between business sector and the civil sector.

We found that the civil society around the world is growing importance in different stages in different countries. One of the things that was striking in talking to people in Turkey -this is the first time I have been to Turkey -was how much the NGO movement has been accelerated as a result of the performance of the NGO’s after 1999 earthquake.

 

(Dünya çapında sivil sektörün nasıl geliştiğinden kısaca bahsetmenin ilginç olacağını düşünüyorum. Son üç yüzyıldır iş dünyasında çok büyük bir gelişme vardı çünkü dünyada pek çok ülkede hükümet özel sektöre vergi uygulayabiliyordu. Ancak sivil toplum bunun çok gerisinde kaldı. Mesela Ashoka’nın Endonezya’daki bir deneyimi var: 1980’lerin başında çevre ile ilgili tek bir vatandaş grubu varken şimdi bu grupların sayısı 2000.

Brezilya’da 1980’den 2000’e kadar son 20 yılda vatandaş gruplarının sayısı 5000’den 1 milyona çıktı. Sektör için inanılmaz büyük bir büyüme. Birleşik Devletler’de örgütlerin sayısı ikiye katlanarak 400.000’den 800.000’e çıktı.

Tüm dünyada kendi içinde çok önemli bir işlevi olan bir sivil toplum geliştirdik, ama aynı zamanda özel sektörü ve hükümeti de kontrol etmenin ve denetlemenin de bir yolu. Clovis’in de bahsettiği gibi sivil toplum ile özel sektör arasında daha fazla işbirliği görmeye başlıyoruz.

Dünyada sivil toplumun öneminin farklı ülkelerde farklı düzeylerde olduğunu farkediyoruz. Bu benim Türkiye’ye ilk gelişim. Türkiye’de insanlarla konuşurken dikkat çekici şeylerden biri, STK’ların 1999 depreminden sonraki performansları ile Sivil toplum hareketinin ne kadar hızlandığını farketmem oldu.)

 

HD - I think we will not end by this speaking. It is better just to have another program with both of you, if you can join us.

 

(Sanırım bu konuşmayı burada bitiremeyeceğiz. Eğer tekrar katılabilirseniz bir program yapmanın daha iyi olacağını sanıyorum.)

 

 

(Açık Radyo’da yayınlanmıştır. Deşifre eden: Aylin Kürkçü.)