Gezegenin Geleceği: +8. Gün

-
Aa
+
a
a
a

 

Greenpeace Akdeniz Direktörü Dr. Uygar Özesmi, 7 Aralık'ta Danimarka'nın başkenti Kopenhagen'da başlayan iklim zirvesinde Climate Justice Fast hareketine katılarak 14 günlük iklim orucu tutuyor. Uygar Özesmi'ye destek vermek için tıklayın.

14 Aralık Pazartesi

 

Bugün, Kopenhag İklim Zirvesi'nin ve İklim Orucu'nun sekizinci günü.

 

Dinlemek için:

 

İndirmek için: mp3, 7 Mb.

 

Kopenhag'da geçtiğimiz hafta neler oldu ve bu hafta neler olmasını bekliyoruz:

 

Delegelerin yaptıkları açıklamalara göre, yeşil teknolojilerin ve yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişmekte olan ülkelere sağlanması için epey yol kat edildi. Gelişmemiş ülkelere finansal destekle ilgili olarak, yalnızca AB önümüzdeki 3 yıl boyunca toplam 10.8 milyar dolar yardım yapacağını açıkladı. Bu miktar fazlasıyla az, üstelik resmi kalkınma yardımlarının üstüne olması da şart. BM ise yıllık 10 milyar dolarlık bir fonla gelişmemiş ülkelerin fosil yakıtlardan hızla uzaklaşmasını istiyor. Tuvalu, haklı endişesi nedeniyle hukuki bağlayıcılık olmaksızın görüşmelere devam etmeyeceğini açıkladı. Çin ve Hindistan ise gelişmekte olan ülkelerin hukuken bağlayıcı indirimlerden muaf tutulmalarını istiyor.

 

Peki haftaya neler olmasını bekliyoruz?

 

Gelişmemiş ülkelere iklim fonu ve sera gazı salım azaltımı gibi kilit konular, 2. haftaya kaldı. Özellikle sera gazı salımlarıyla ilgili olarak, ABD ve Çin'in daha yüksek ve somutlaşmış hedefler benimsemesi gerekiyor. Finansal yardım ise, hukuken bağlayıcı bir anlaşmanın ilk adımı. Ancak Çin en büyük iklim değişikliği sorumlusu olarak işbirliği yapmazsa, bu hafta zor geçecek gibi görünüyor.

 

Bella Center'da ciddi görünümlü, takım elbiseli liderler iklim zirvesi yapıladursun, şehrin başka bir yerinde ise rahat giyimli öğrenciler, gençler ve hatta palyaçolar başka bir toplantı yapıyorlar. Bu toplantının adı Klimaforum. Alternatif zirve olarak anılan Klimaforum, daha önce de bahsettiğimiz gibi 30 sivil toplum kuruluşu ve öğrenci gruplarından oluşuyor. Amaç tabii ki Bella Centre'daki esas toplantı için baskı oluşturmak. Ancak bir yandan da iklim değişikliğine karşı küresel bir sivil toplum hareketini güçlendirmiş oluyor. Üstelik başarılı da oluyor. Zirveye, iki haftada 92 ülkeden onbin kişinin katılması bekleniyor. Güzel olan ise, hareketin iyimserliği. Gerçek zirvede gerginlik ne kadar artarsa artsın, umutsuzluğa kapılmıyorlar. Liderlere ütopyayı gerçeğe dönüştürme çağrıları yolluyorlar. Sorunlarının esas kaynağının da mevcut ekonomik sistem, üretim ve tüketim biçimlerinin olduğunu hatırlatıyorlar.

 

Klimaforum'da konuşan Via Campesina Genel Koordinatörü Henry Saragih, küresel sera gazı salımının %44-57'sinden küresel besin sektörü ve endüstriyel tarımın sorumlu olduğunu söyledi. Bilimsel verilere göre, bu sayının  %15'inden tarım faaliyetleri, %18'inden ormansızlaştırma, %20'sinden besin işleme, paketleme ve ulaştırma, %4'ünden organik atıkların ayrışması sorumlu. Yani aslında şu anki besin sistemimiz çok büyük bir kirletici. Eğer iklim değişikliğini durdurmaktan bahsediyorsak, aslında endüstriyel tarımı da durdurmamız gerekiyor. Karbon ticareti, kirleten ülkelerin ve şirketlerin kendini aklama yolu kuşkusuz. Ancak küçük ölçekli çiftçileri ve yerli halkı çok daha kötü bir duruma getirecek. Tarımı yeniden küçük çiftçilere bırakabilirsek, hem şehre göç duracak, istihdam artacak, hem de sera gazı salımlarımızı %50 oranında azaltmayı başaracağız.

 

12 Aralık Cumartesi günü, küresel iklim günüydü. Günün merkezi ise tüm dünyada Kopenhag'dı. Tüm dünyada 5000'den fazla yerde eylemler, yürüyüşler gerçekleştirildi. Eylemler, TckTckTck ve Küresel İklim Kampanyası adlı küresel sivil toplum hareketlerinin çatısı altında yapıldı. 350.org hareketi kapsamında da dünyanın 3125 farklı yerinde mum yakma eylemleri yapıldı. Yapılan yürüyüşlere, binlerce insan katıldı. Örneğin Avustralya'da 3 farklı şehirde 75 bin kişi iklim için yürüdü. Türkiye de, yürüyüşün yapıldığı ülkelerden biriydi. Küresel Eylem Grubu'nun düzenlediği yürüyüşe yaklaşık bin kişi katıldı. 'Pazarlık yapmayın, iklimi kurtarın', 'Sessiz sedasız ölmeyeceğiz' gibi sloganlar ve pankartlar eşliğinde iklim aktivistleri Tünel'den Taksim Meydanı'na yürüdüler.

Benim de oruçta olmama rağmen katıldığım esas yürüyüş ise Kopenhag'da oldu. 100 bin aktivist, Kopenhag zirvesinden ciddi, adil ve kararlı bir anlaşma çıkması için yürüdü. 67 ülkeden 516 sivil toplum kuruluşu, yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, bugüne kadar Iskandinavya’da gerçekleştirilmiş en büyük eylemdi. İklim adaleti yazılı pankartlarıyla aktivistler, Bella Center'a doğru 6 km yürüdü. Umuyorum bu kadar insan artik içerdeki bürokrat ve politikacıları harekete geçirir, yoksa politikacıları değiştirmemiz gerekecek. Nitekim ekranlarda gösteriyi izleyen bir müzakereci şöyle demiş: “İnanamıyorum ne kadar büyük bir kalabalık, etkili bir anlaşma yapmak için bu en büyük şansımız, yıllarca uğraştık artık bunu başarmamız gerekiyor.”

 

Orucun ve Zirvenin 8. gününde Bugün Bella Center önünde büyük bir kuyruk var, kalabalıktan ötürü bir kısım gözlemcilere yani STK’lara artık giriş izni verilmiyor. Soğukta uzun süre ayakta beklemeyi göze alamadım. Böylece bugün biriken postalarımı temizleyip bir yandan da haberleri internet ve arkadaşlarımdan takip ediyorum, yazılarımı yazıyorum. Zirvenin sonuna son 5 gün kaldı, adil, yüksek hedefli ve hukuken bağlayıcı bir antlaşma için.

 

Gezegenin geleceği için müzakereler ve eylemler sürüyor – sağlıcakla kalın!

 

Dr. Uygar Özesmi - Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü

Gezegenin Geleceği dizisinin eski sayılarına ulaşmak için: