Gezegenin Geleceği: 69. Gün

Açık Dergi
-
Aa
+
a
a
a

 

Kopenhag İklim Zirvesine 69 gün kaldı.

 

Beş fil ve birçok Greenpeace gönüllüsünden oluşan Chang(e) Fil Kervanı, küresel ısınmaya dikkat çekmek için iki hafta önce Tayland Khao Yai Milli Parkı’ndan yola çıkmıştı. Chang, Thai dilinde fil demek. Fil sırtında değişim çağrısında bulunmak için yola çıkan grup, halka iklim değişikliği hakkında bilgiler verdi, iklim değişikliğinin etkileri ve gelişmiş ülke liderlerinin gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğiyle mücadele için fon sağlamaları gerektiğinden bahsetti. Bu konunun önemine değinmek için eylemciler, “adaptasyon fonu” adı altında sembolik destek topladı. Gezi, 14 günün ardından geçen Pazar noktalandı. Gezinin sonunda Taylandlı beş çocuk, toplanan bağışı Birleşmiş Milletler Çevre Programı adapdasyon fonuna aktarılmak üzere Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Genel Sekreteri Yvo Boer’e teslim etti. Gezide şu anda sel ve erozyonla uğraşan önemli tarım alanı Bangpakong Havzası ziyaret edildi, eski Siam’da ilkokul çocukları için etkinlikler düzenlendi.

 

Eskiden 100 bini aşkın file ev sahipliği yapan Tayland’da 2000’i vahşi toplam 5000 fil kalmış durumda. Bu yüzden filler koruma altına alınmış. Turun ardından Greenpeace gönüllülerine eşlik eden beş fil, koruma alanlarına geri gönderildi.

 

Angela Merkel’in Pazar günü Almanya’da gerçekleşen seçimde kazandığı zafer, Almanya’nın güvenli enerjilere yatırım yapmayı bir süre daha ertelemesine neden olacak gibi görünüyor. Merkel’in öncelikli gündeminde, kapatılması düşünülen nükleer santrallerin ömrünü uzatma çalışmaları var. Öte yandan Kopenhag yolunda aşırı yavaş davranılmasından rahatsız olduğunu belirten Merkel’in iklim yararına bir şeyler yapmak istiyorsa bu kararından vazgeçmesi şart gibi görünüyor.

 

WWF, 2008 yılında Güneydoğu Asya’da 163 yeni tür keşfedildiğini açıkladı. 100 bitki, 28 balık, 18 sürüngen, 14 iki yaşamlı, iki memeli ve bir kuşun sadece bir yıl içinde keşfedildiğini belirten WWF yetkilisi, bazı türlerin iklim değişikliğine uyum sağlayabildiğini ama birçok türün böyle bir şansı olmadığını belirtti. Özellikle sel ve diğer doğa felaketlerinin nadir bulunan türlerin yaşam alanına zarar vererek hayatlarını tehdit ettiğinin altını çizdi. Leopar görünümlü bir kuş ile kocaman dişleri olan ve kuş yiyen bir kurbağanın da aralarında bulunduğu yeni türler, 21.yüzyılda olmamıza rağmen keşfedilecek bir sürü tür olduğunun sinyalini veriyor.

 

İzlanda’nın uzun balina avcılığı şirketi Hvalur, Japonya’ya bu yılın sonunda 1500 ton uzun balina eti ihraç edeceğini açıkladı. 125 uzun balina yakaladıklarını belirten şirket yetkilisi, durumdan çok memnun olduğunu belirtti. 2008’de 9 uzun balina yakalamasına izin verilen şirketin kotası 2009 sezonu için nasıl olduysa 150’ye yükseltildi. Hvalur, balina avcılığında İzlanda’da tekel durumunda. Dünyada ise İzlanda ve Norveç haricinde ticari balina avcılığını yasal kılan bir ülke yok. Yıllarca süren moratoryum İzlanda’da 2006 yılında, Norveç’te ise 1993’te bitti. Japonya’da ise güya sadece bilimsel amaçlarla balina avcılığına izin verilirken, balinalar avlandıktan sonra restoran ve süpermarketlerde satılıyor. Uzun balinalar da, mavi yüzgeçli orkinoslar gibi tehdit altındaki birçok türden biri.

 

Amerika’da petrol endüstrisi lobisi tarafından parası ödenen bir reklam, günlerce televizyonlarda “Daha çok karbondioksit daha yeşil bir dünyanın kapılarını açar” mesajı verdi. Reklamın, ABD Çevre Koruma Kurulu’nun karbondioksit artışı ile toplum sağlığının tehlikeye sokulduğu gerekçesiyle karbondioksiti kirletici sınıfına koymasına karşı çekildiği düşünülüyor.  Reklamın arkasındaki kişi ise, emekli bir petrol şirketi yöneticisi. İzleyen herkesin şaka sandığı reklam, ne yazık ki son derece ciddiydi. Esas üzücü olan ise, petrol endüstrisinin hala etki alanının son derece geniş olması ve karbondioksit artışının tehlikesini hâlâ reddetmesi.

 

Amerika Birleşik Devletleri Senatosu’ndaki Demokratlar, yarın sera gazı salımlarını azaltmak için yasama sürecine başlayacak. Kongre’nin ekonomik nedenlerle şiddetle karşı çıktığı sürecin taslağı resmi olarak yayınlanmıyor ancak Massachussets ve Kaliforniya Senatörleri tarafından kağıda döküleceği açıklandı. Senato’da da bu taslağa sadık kalınacağı belirtildi. Cumhuriyetçiler ise sera gazı salımlarını azaltmanın yalnızca istihdamı yok etmeye ve ekonomik iyileşme sürecini sonlandırmaya sebep olacağını söylüyor. Bu karmaşık sürecin sonunda karar verilecek somut hedefleri heyecanla bekliyoruz.

 

Kopenhag İklim Zirvesi’ne son 69 gün kala gezegenin geleceği için geri sayım devam ediyor. Sağlıcakla kalın.

 

Dr. Uygar Özesmi - Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü