Gezegenin Geleceği: 55. Gün

-
Aa
+
a
a
a

13 Ekim 2009

 

Kopenhag İklim Zirvesi'ne 55 gün kaldı.

 

Dinlemek için:

 

İndirmek için: mp3, 7.75 Mb

 

Avustralya Yeşiller Partisi, gezegenin geleceğini düşünen her insanın hayal ettiği, radikal düzenlemeler içeren, seçim planını açıkladı. Bu plan, seçimlerde Yeşiller'in manifestosunun temelini oluşturacak. Plana göre, 22 milyar dolarlık bütçeyle tüm evlerin sıcak suyu güneş panellerinden karşılanacak, izolasyon yapılacak ve tüm evlerin camları çift cam ile değiştirilecek.  Bu çalışmalar yapıldığında her evin elektrik faturası yıllık 500 dolar aşağı çekilmiş olacak. Bu şekilde 2020'ye kadar sera gazı salımları %40 oranında düşürülecek. Oysa ki şu anki hükümetin önerisi %5 ile %25 arasında. Planda başka ilgi çekici noktalar da var. Endüstriyel teşvikler kaldırılacak, termik santrallere verilen teşvikler kaldırılacak ve benzine zam gelecek. Çiftçilere salımlarını azaltmaları için teşvik sağlanacak. Devletin başka ülkelerden karbon ticaretiyle, karbon izni alarak salımlarını arttırması engellenecek.  Ormanı korumaya yönelik önlemler arttırılacak, yaşlı ormanlardan ağaç kesmek yasaklanacak. 2020'ye kadar enerjinin %20'si yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilecek. Mevcut hükümet, önerilere şiddetle karşı çıkıyor. Böyle bakınca Yeşiller'in aklında gezegen, hükümetin aklında gezegeni kirletenler var gibi görünüyor.

 

Yalnızca Avustralya değil, Hawai de yenilenebilir enerjiye dönmeye çalışıyor. Değişim, Maui'den başlıyor. Çeşitli enerji şirketleri, bu bölgedeki evlerdeki ev aletlerinin kullanılmadığı zamanlarda otomatik olarak kapanmasını sağlayacak bir sistem geliştiriyor. Ayrıca rüzgar ve güneşten de daha çok yararlanmanın yollarını arıyor. Bu şekilde 2012'de bölgenin enerji tüketimi %15 düşecek. Hawaii, ülkede fosil yakıtlara en bağımlı olan eyalet. Enerji ihtiyacının tam %90'ını fosil yakıtlardan karşılıyor.

 

İngiltere'de dünyanın farklı yerlerinden gelen 23 Greenpeace aktivisti, Meclis Binası'nın çatısına çıkarak Bakanları iklim değişikliğini durdurmaya çağırdı. “Politikanızı değiştirin, iklimi kurtarın” yazan pankartları bizzat kampanyacılar açtı. Tüm eylemcilerin ortak amacı belli: Aralık ayı gelmeden, Kopenhag'daki zirve başlamadan politikacıların eyleme geçebilmesi. 23 aktivist, saatlerce çatıda kaldı. Ardından kendileri aşağı inmeye karar verdiklerinde aşağı indiler ve gözaltına alındılar. Medya, yalnızca eylemin mesajını değil, Meclis binasında yıllardır ilk kez güvenliğin zayıf olduğu bilgisini de onlarca kez verdi. Bu eylem, Londra'da Greenpeace'in ilk büyük eylemi değil. Aktivistler, 2004 yılının Mart ayında Irak işgalinin yıldönümünde Big Ben'e çıkarak barış mesajı vermiş,  Şubat'ta Heathrow Havaalanı'nın çatısına ve uçağa çıkarak inşa edilmesi düşünülen 3. piste karşı eylem yapmış, dört ay önce ise Meclis'e girerek yapılan tartışmalara dahil olmuştu. Kopenhag yolunda Greenpeace, yalnızca Londra'da değil, dünyanın her yerinde gezegene karşı işlenen suçlara işaret etmeye devam edecek.

 

Kutup ayısından, pandalardan ve hatta mavi balinadan bile daha büyük risk altında olan, ve bu durumundan hiç haberdar olmadığımız bir tür var: Avrupa yılan balığı. Uluslar arası Doğa ve Doğal Kaynakların Korunması Birliği'nin raporuna göre, kutup ayısı kırılgan, panda ve mavi balina ise tehlikede olan türler grubundayken, Avrupa yılan balığı kritik derecede tehlikede olan türler grubunda. Avrupa kıyıları ve Akdeniz'de yaşayan yılan balığı, geçtiğimiz 10 yılda %95 azaldı. Bu da fiyatının çok artmasına, yani ticaretinin çok karlı olmasına neden oldu. Avrupa yılan balığı avcılığında da, tıpkı mavi yüzgeçli orkinos avcılığında olduğu gibi moratoryum ilan edilmesi, yani bir süreliğine avcılığın tamamen durdurulması gerekiyor. Aksi takdirde stoklar kendilerini yenileyemeyecek ve çok kısa süre içinde bu tür de tarihe karışacak.

 

İrlanda Ekonomik ve Sosyal Araştırma Enstitüsü, İrlandalıları vejetaryen olmaya çağırdı! Ülke, et aşkı nedeniyle, 29 Avrupa ülkesi arasında en düşük ikinci vejetaryen kişi sayısına sahip. Ülkede et yememeyi seçenlerin oranı binde altı. Onların altında ise yalnızca Sırbistan var. İrlanda et üretimi nedeniyle tüm Avrupa ülkelerinden daha çok metan gazı salımına neden oluyor. Son derece düz ve basit bir mantıkla, eğer vatandaşlar gerçekten gezegeni kurtarmak konusunda ciddiyse, daha az et yemeliler, böylece metan gazı salımları azaltılabilir. Enstitü, raporunda, eğer 2020 yılında sera gazı salımlarını %15 oranında azaltmak istiyorlarsa, vejetaryen sayısının artması gerektiğini belirtti. İlginç bir karşılaştırma: Eğer evinizdeki tüm ampulleri enerji tasarruflu hale getirirseniz, kişi başı yıllık karbon salımınızı 200 kg azaltıyorsunuz. Eğer vejetaryen olursanız, bu oran tam 1000 kg oluyor. Çünkü tek bir köfteyi üretmek 6 kg karbon salımına neden olunuyor. Bu, arabayla 12 km gitmeye eşdeğer. Bu arada Peru, en çok vejetaryene sahip ülke: vejetaryenlik oranı %41.8. Türkiye'de ise henüz böyle bir araştırma yapılmadı. Hayvancılık sektörü dünya sera gazı salımlarının %18’ine neden oluyor.

 

Kopenhag İklim Zirvesi’ne son 55 gün, gezegenin geleceği için geri sayım devam ediyor. Sağlıcakla kalın!

 

Dr. Uygar Özesmi - Greenpeace Akdeniz Genel Direktörühttp://uygarozesmi.blogspot.com