Gezegenin Geleceği: +5. Gün

-
Aa
+
a
a
a

Greenpeace Akdeniz Direktörü Dr. Uygar Özesmi, 7 Aralık'ta Danimarka'nın başkenti Kopenhagen'da başlayan iklim zirvesinde Climate Justice Fast hareketine katılarak 14 günlük iklim orucu tutuyor. Uygar Özesmi'ye destek vermek için tıklayın.

11 Aralık 2009

 

Bugün, Kopenhag İklim Zirvesi'nin ve İklim Orucu'nun beşinci günü.

Dinlemek için:

İndirmek için: mp3, 6.4 Mb.

 

Greenpeace eylemcileri iki gündür Dünyanın her yerinden Kopenhag için seslerini duyurmaya devam ediyorlar. Çarşamba günü, Greenpeace aktivistleri, Roma’daki ünlü tarihi Coliseum’un tepesine tırmanarak iklim liderlerine “tarihi” bir anlaşma yapmaları için çağrıda bulundular. Böyle bir anlaşmanın tabii ki sera gazı salımı konusunda adil, ciddi ve hukuken bağlayıcı sözleri de içermesi gerekiyor. Bazı aktivistler, Coliseum’un tepesine 300 metrekarelik bir pankart astılar. Pankartta “Kopenhag, şimdi tarih yazın” deniyordu. Diğer aktivistler ise yapının önünde vücutlarıyla “Şimdi harekete geç!” yazdılar. Eylem, Obama’nın Oslo’da Nobel Barış Ödülü almasından bir gün önce gerçekleşti. İklim ile barış, sıkı sıkıya bağlı iki kavram. Eğer Kopenhag’da iklim için harekete geçilmezse, dünya toplu göçlerle, toplu ölümlerle ve toplu açlıklarla karşılaşacak, bu da küresel barışı tehdir eden bir bomba aslında. Obama, eğer gerçekten Barış Ödülü’nü hak ediyorsa, Kopenhag’da da harekete geçmeli. Dün ise, Greenpeace eylemcileri Luxembourg’da Başbakanlık önünde eylemdeydi. 30 farklı STK’nın bir araya geldiği eylemde, önde gelen gelişmiş ülkelerden biri olan Luxembourg’un Kopenhag’daki önemi vurgulandı. Ve ardından çok şaşırtıcı bir olay yaşandı. Başbakan Juncker, kapıya çıkarak hem basınla, hem de eylemcilerle konuştu! Üstelik de zirvede AB’nin sera gazı salımını koşulsuz olarak %30 oranında  azaltmasını destekleyeceğini açıkladı! Ve bu duruşunun görüşmeleri doğru yöne götürebileceğini de belirtti. Böylece Kopenhag’a bizzat katılacağını da doğrulamış oldu.

 

Şimdi size dünyadan ve Kopenhag’dan kısa kısa haberler vermek istiyorum..

Avustralya yakınlarındaki Norfolk Adası’nda, 10 binden fazla deniz yıldızı karaya vurdu. Deniz yıldızlarının avlanmak için kıyıya yaklaştıklarında kötü hava şartları nedeniyle kıyıya vurdukları düşünülüyor.

Hafta başında Macaristan Meclisi, siyanüre dayanan madenciliği yasaklama kararı verdi. Siyanürsüz Macaristan adlı koalisyon tarafından verilen yasa tasarısını 357 kişiden 356’sı onayladı. Acaba Türkiye’de siyanürle maden arama ne zaman bitirilecek?

Hasankeyf’in, gezegenin geleceğini düşünen herkesi endişelendiren Ilısu Barajı’nın yapımı nedeniyle sular altında kalaması kesinleşmek üzere. Barajın inşaatı bütün sivil toplum kuruluşlarının karşı çıkmasına rağmen gelecek ay başlıyor. Bu katliama nasıl izin verilebilir anlamış değilim, demokrasi çıkarlar söz konusu olunca askıya mı alınıyor? Devletin bu endişeleri gidermek için bulduğu çözüm ise daha da endişe verici. Yetkililerin açıklamasına göre, baraj bittikten sonra, Hasankeyf gölün kenarına taşınacak! Eserlerin ise kopyaları yapılıp şehrin farklı yerlerine konulacak. Tabii ki TOKİ de hemen suç mahalline giderek oraya tam 1000 konut inşa etmek için hazırlıklara başladı. 57 yıldır hem yöre halkının, hem de geleceği düşünen herkesin karşı çıkışları ve hak aramaları nedeniyle baraj yapılamıyordu. Üstelik, projeden uluslararası finansal destek de geri çekilmişti. Buna rağmen, dünyanın bakmaya kıyamadığı tarihi zenginliklerini Türkiye yok etmeye kararlı görünüyor.

 

Küresel ısınma yok diyenlere bir başka cevap da, buzullardan geldi. 160 km2’lik dev bir buzul, kutuplardan koparak Avustralya’ya doğru hızla yol almaya başladı. Üstelik 1,5 ay içinde 60 km2’si eridi. Bu durumun son derece az rastlanır bir durum olduğuna dikkat çeken bilim adamları, buzulun tehlike oluşturup oluşturmayacağını öngöremeyecekleri açıkladı.

Google’dan yapılan açıklamaya göre, 1 haftadır Google’da en çok aranan kelime “Kopenhag”. İklim değişikliği ve küresel ısınma kavramlarının da aranma sayısı aşırı derecede artış gösterdi. Sadece bu bile tüm dünyanın Kopenhag’ı ne kadar önemsediğini gösteriyor. Liderler bunu görmezden gelemezler.

İsveç, gelişmekte olan ülkelere 1.2 milyar dolarlık finansal destek sağlayacağını açıkladı. 27 AB ülkesinin hepsinin bu fona katılmayacağının, çünkü finansal sorunlar yaşadığı söylendi. Ancak bu destek sağlanmadığı takdirde, gelecekte gelişmekte olan ülkelere neler olacağına ise hiç değinilmedi.

 

İklim orucunun beşinci günü ve şu ana kadar toplam 4 kilo kaybetmişim. Doktor 67 kiloya kadar inebileceğimi söyledi... en son lise birinci sınıfta bu kiloda olduğumu hatırlıyorum. Bakalım, bugün etrafta koşturup toplantılara katılmayı biraz askıya alıp sanıyorum dinleneceğim. Sabahtan Obama’nın dün Nobel Barış ödülü konuşmasını okudum. Büyük hayal kırıklığına uğradım. Konuşma nerdeyse tamamen kurallı savaşın savunusu şeklindeydi... Halbuki şu anda dünyanın içinde bulunduğu ve barışı en çok tehdit eden konu olan iklim değişikliğine nerdeyse hiç değinilmemişti. Greenpeace eylemcileri “Kazandın, Şimdi Hakket!” derken doğru söylüyorlar ama hakedebileceği konusunda ciddi endişelerim oluştu... Bu arada Kopenhag’da toplantının yapıldığı Bella Center git gide daha da kalabalıklaşıyor... sonlara doğru gözlemcilerin bir kısımının alınmaması gündemde... sonlara doğru zaten işin rengi daha da belli olmaya başlayacak...

 

Kopenhag İklim Zirvesi’nden sevgilerle – sağlıcakla kalın!

 

Dr. Uygar Özesmi - Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü

Gezegenin Geleceği dizisinin eski sayılarına ulaşmak için: