Gezegenin Geleceği: 48. Gün

Açık Dergi
-
Aa
+
a
a
a

20 Ekim 2009

 

Kopenhag İklim Zirvesi’ne 48 gün kaldı.

 

Kopenhag için Türkiye’den bir haberle başlayalım bu akşam. Türkiye Yeşiller Partisi, “Kopenhag için harekete geçin” sloganıyla yeni bir iklim değişikliği kampanyası başlattı. Basına açıklanan İklim Değişikliği Eylem Planı: Dünya ülkeleri ciddi sera gazı indirimleri yapmayı kabul etmeli, Kyoto Protokolü’nün yerine geçecek ve radikal önlemlerin alındığı yeni bir Protokol üzerinde anlaşılmalı diyor. Bunun için koyulacak hedef atmosferdeki karbondioksit miktarı 350 ppm’e indirme ve sıcaklık artışını 1,5 derecede durdurma olmalı. Bütün sanayileşmiş ülkeler 2020’de toplam salımlarını 1990 seviyelerinin en az %40 altına düşürmesini şart. Yeşillere göre Kyoto Protokolü’nün en önemli hatası olan karbon ticaretinin de, hem dünyanın geleceğini ilgilendiren bu en kritik meseleyi bir kar konusu haline getirmesi, hem de etkisiz bir yöntem olması nedeniyle kaldırılması gerekiyor. Türkiye için çizdikleri yolda ise: Görüşmelerde aktif ve kararlı bir rol üstlenilmesi, karbon salımlarını ise 2020’ye kadar 2012 seviyesinde sınırlanması. Çünkü Türkiye %5,5’luk 1990-2007 sera gazı salım artış oranını sürdürürse dünya ortalamasının %50 üzerinde olan 6,5 tona 2012 yılında ulaşacak. Önerilerin arasında iklim değişikliğiyle somut mücadele için Türkiye’de iklim değişikliğinden sorumlu devlet bakanlığı kurulması, toplu ulaşımın güçlendirilmesi, yüksek salımlı sanayi tesisleri azaltılması, yenilenebilir enerjiye yatırım ve enerji verimliliğiyle ilgili yeni yasal düzenlemeler yapılması ve organik tarıma teşvik verilmesi gibi konular var. Bu noktaları herkese tekrar tekrar hatırlatmak için Yeşiller Partisi Kopenhag zirvesinin bitimine kadar eylemlerle sokakta olacak. Güzel olan karbon ticareti kısmı hariç diğer bütün öneriler neredeyse bu konuda etkin bütün sivil toplum kuruluşları ile örtüşüyor.

 

Yeşillerin güçlü olduğu bir ülke Almanya, büyük ve sanayilemiş bir ülke. Enerji tüketimi çoğunlukla kömüre dayanıyor ve birçok nükleer santrali var. Ancak ülkede yenilenebilir enerjiler nükleeri ve hatta fosil yakıtları kullanımdan kaldıracak. Almanya, tüm dünya ülkelerinin arasından sıyrılıp, enerji kaynağı güvenliğini sağlayarak yeni teknolojilerin dünya lideri sıfatını elinden bırakmayacak. Türkiye geleceği için hiç bir güvenilirliği olmayan nükleere yatırım yapmaya çalışırken, Almanya nükleeri saf dışı bırakacak bir plan geliştirdi. Alman hükümetinin “Yeni Düşünce-Yeni Enerji. Sürdürülebilir Enerji için 10 İlke” adıyla halka duyurduğu raporda, hükümet kendi ülkesi için şu sözleri veriyor: 2020'de sera gazı salımı 1990 seviyesinin %40 oranında altına çekilecek. Üstelik bunu gerçekleştirecekleri açık, çünkü 2007'nin sonunda salımlarını %21.3 oranında azaltmışlardı bile.

2050'de enerji tüketiminin %50'si yenilenebilir kaynaklardan sağlanacak. Her yıl enerji üretimi %3 oranında arttırılacak. Böylece 2020'de 1990 yılına göre iki kat daha verimli enerji kullanılacak, çünkü bu yatırımların hepsi yenilenebilir enerjiye yapılacak!

 

Avrupa haberlerine devam... Greenpeace, Fransa'daki 11 şehirde uluslararası dev petrol şirketi Total'e karşı eylem yaptı. 10 gün evvel, Havre'daki Total rafinerisine giren aktivistler, 75 metre yüksekliğindeki bacaya tırmanarak pankart asmıştı. Benzinci kılığındaki Greenpeace eylemcileri, Total istasyonunun önünde dev pankartlar açtı. Eylem, iki saat boyunca devam etti. Bu süre boyunca aktivistler hem yoldan geçenleri bilgilendirdi, hem de istasyonu bloke etti. Yenilenebilir enerjilere yatırım yapıyor gibi görünen Total, yalnızca bir varil petrol üretmek için iki ton kum, 5 varil su ve bir işletmenin normalde 1,5 günde yapacağı sera gazı salımına sebep oluyor. Bu sayılara bakıldığında Total petrolü, herhalde dünyadaki en kirli ve en pahalı petrol, temiz ve ucuz olan petrol ise yok... güneş var.

 

Kutup ayılarının yaşamı, Kuzey Kutbundaki buzulların erimemesine bağlı. Ancak bilim adamları çok yakın zamanda 30 yıl içinde buzulların yaz boyunca tamamen eriyeceğini kesin biçimde açıkladı. Bunun üzerine ABD harekete geçerek, kutup ayılarından elde edilen kürk gibi ürünlerin ticaretinin uluslararası boyutta yasaklanması için harekete geçti. Geçen hafta İçişleri Bakanlığı'nın Tehlike Altındaki Türlerin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme olan  CITES için verdiği önergede, diğer ülkelerden kutup ayısı ürünlerinin ticaretinin yasaklanmasını ve keyfi avlanmalara ciddi yaptırımlar getirilmesini talep etti. Ayrıca, buzulların erimesine karşı önlemi bir devletin tek başına almasının bir işe yaramayacağını, bu nedenle tüm devletlerin bir araya gelmesinin yararlı tek çözüm olacağını da belirtti. Eğer kabul edilirse, soyu tükenme tehlikesi altında olan bir tür için geliştirilmiş en ciddi uluslararası koruma bu olacak. Üstelik bu koruma ile CITES'te yer alan kutup ayısı ticareti için izin belgesinin yeterli olacağına dair madde de geçersiz olacak. 1996'dan 2006'ya dek 31,294 kutup ayısı kürkü için öldürüldü. En büyük ihracatçı ise Kanada. ABD, CITES kapsamında yalnızca kutup ayılarının değil, mavi yüzgeçli orkinosların da aralarında bulunduğu 36 tür için daha sert ticaret yasakları talep etti.

 

Kopenhag İklim Zirvesi’ne son 48 gün, gezegenin geleceği için geri sayım devam ediyor. Sağlıcakla kalın!

 

Dr. Uygar Özesmi - Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü