Greenpeace Akdeniz Direktörü Dr. Uygar Özesmi, 7 Aralık'ta Danimarka'nın başkenti Kopenhagen'da başlayan iklim zirvesinde Climate Justice Fast hareketine katılarak 14 günlük iklim orucu tutuyor. Uygar Özesmi'ye destek vermek için tıklayın.
8 Aralık 2009
Kopenhag
Bugün, Kopenhag İklim Zirvesi'nin ve İklim Orucu'nun ikinci günü.
Dinlemek için:
İndirmek için:mp3, 7 MB.
Kopenhag’dan sevgi, selam ve umutla başlıyoruz bugün programa. Greenpeace Uluslararası Genel Direktörü Kumi Naidoo Kopenhag İklim Zirvesi’nin arifesinde yaptığı konuşmada, Zirve’nin öneminden bahsetti. Naidoo’ya göre, esas soru, dünya liderlerinin bu iklim krizini bizim kuşağımız ve gelecek kuşaklar için bir fırsata dönüştürüp dönüştüremeyeceği. Kopenhag, bu liderlerin iklim felaketini önlemek için gerçek şansları. Bangladeş’ten Belçika’ya, ABD’den Uganda’ya, Pasifik’ten Karayipler’e yüz milyonlarca insan, liderlerin ciddi, adil ve hukuken bağlayıcı bir anlaşma yapmasını bekliyor. Aslında yapbozun bir parçası hariç tüm parçaları Kopenhag’da yerine oturmuş durumda: 100’den fazla ülke Başkanı, hukuki bir anlaşmanın temel ögeleri, 20 binden fazla delege ve eylem çağrısı yapan bir dünya. Eksik parça ise siyasi irade. Oysa ki bu eksiklik için vaktimiz yok. Geçtiğimiz haftalarda gelişmekte olan ülkeler kendilerine yeni hedefler koydular. Şimdi ise AB liderlerinin 2020’ye dek sera gazı salımlarını 1990 seviyesinin %40 oranında altına düşürmesini bekliyoruz. Artık, zengin fakir, gelişmiş gelişmemiş, kuzey güney ayrımı yapmayı bir kenara bırakmalı ve barışçıl, sürdürülebilir bir hayat için beraber çalışmalıyız. Yoksa hep birlikte batacağız. Greenpeace, tüm gelişmiş ülkelerin 2020’ye dek sera gazı salımlarını 1990 seviyesinin %40 oranında altına düşürmesini, gelişmekte olan ülkelere yıllık 140 milyar dolarlık iklim değişikliğiyle mücadele fonu ayırmalarını, 2020’ye kadar tropik ormansızlaştırmanın bitirilmesini istiyor.
Bağımsız bir uzman, Finlandiya ve Fransa’da yapımına devam edilen iki nükleer reaktörün çok ciddi güvenlik açıklarına sahip olduğu uyarısında bulundu. Fransız şirket Areva tarafından hazırlanan, EPR (European Pressurised Reactor) dizaynı, farklı reaktör kontrol sistemlerini birbirinden düzgün bir biçimde ayıramıyor. Bağımsız nükleer güvenlik analisti Dr. Helmut Hirsch, reaktör güvenlik sistemindeki hataların büyük bir kazaya sebep olabilecek olayların başlamasına sebep olabileceğini belirtti. İşte bu nedenle, Fransa ve Finlandiya hükümetlerinin, Olkiluoto ve Flamanvile’deki inşaatları derhal durdurması gerekiyor. Dr. Hirsch’in açıklamalarına gore, nükleer santralde bir sistem bozulduğunda diğerlerinin çalışmasını sağlayabilmek amacıyla, tüm sistemlerin bağımsız olarak çalışmaları gerekmektedir; ancak EPR bu gereklilikleri yerine getiremiyor. Bu analiz Finlandiya ve Fransa’daki yetkilileri ortak bir basın açıklaması yapmak zorunda bıraktı. Yetkililer, bu sistemleri ayrıştıran sinir merkezinin tekrar tasarlanacağını söylediler. Üstelik, bu Olkiluoto’da yaşanan ilk sorun değil, aksine büyük bir hatalar zincirinin küçük bir parçası. Daha haftalarda hem ana soğutma sistemindeki büyük pompalardan birinin , hem de soğutma borularının kaynağının yanlış yöntemlerle ve onay alınmadan yapıldığı Fin Radyasyon ve Nükleer Güvenlik Kurumu STUK tarafından ortaya çıkartılmıştı. Hatta STUK, 2006’da “sorunların miktarı o kadar yüksek ki hepsinin tespiti imkansız” açıklamasında bulunmuştu. Bugüne kadar ortaya çıkartılan güvenlik açıkları ve kalite sorunlarının rakamı 3,000.
Olkiluoto’da yaşananlar Türkiye’deki yetkililer için de örnek oluşturmalı. Ancak nükleer santral ihalesinin tam 4 kez iptal edilmesinin ardından, 5. kez ihale açılması gündemde. Bu nedenle de Akkuyu nükleer santrali, hala proje aşamasında. Yani hükümet, doğal güzelliklerine herkesin hayran olduğu yere nükleer santral yapma inadından hala vazgeçmiş değil. Santralin yapılması düşünülen yer, Mersin’in Büyükeceli Beldesi. Beldede nükleer santral korkusu yaşanıyor. Bu korku, göçe neden oluyor. Belde nüfusu, yaklaşık 7 ay içerisinde, üçte bir oranında azaldı. Yerel seçimlerde 2 bin 400 olan nüfus, aradan geçen 7 ayda bin 300'e düştü. Büyükeceli Belediyesi, şimdi de köy olma endişesi taşıyor. Mersin’in Büyükeceli Beldesi, yeşil ve mavi doğasıyla ünlü… Fakat belde hızla boşalıyor. Göçün nedeni ise beldeye kurulması planlanan Akkuyu Nükleer Santrali.
Mahalle muhtarı Kemal Budak’ın açıklamalarına gore, nükleer santral inşaatıı yapılacağı endişesiyle kimse gelip buraya yerleşmiyor. Dünyanın en güzel koylarının bulunduğu yerde turizm de yapılmıyor. Beldeden göç de çoğaldı. Budak, artık buranın sahil kasabası değil sahil köyü olacağını düşünüyor. Üstelik geleceğinden emin olmadığı için kimse buraya yatırım yapmıyor. Siz de nükleer riske hayır diyor ve Büyükeceli halkına destek olmak istiyorsanız bir radyoaktivist olun http://www.ilovvenuclear.org.
İklim Orucunun birinci gününü haliyle aç, biraz kramp ve biraz baş ağrılı geçirdim, 3 güne birşey kalmayacağını söylüyorlar. Üç saat soğukta süren beklemeden sonunda kayıt olabildim. Son sırada Ömer Madra ile de karşılaştık ve kısaca sohbet imkanımız oldu. Sonra toplantı mekanını gezip “Günün Fosili Ödülleri” seromonisine yetiştim. Geleneksel olarak hergün İklim Eylem Ağı (CAN) tarafından konferansta gelişmelere ot tıkayan ülkelere verilen bir ödül. En düşük ödülün açıklanması ile başlayan seromonide Suudi Arabistana “şerefsizlik” ödülü layık görüldü… iklim değişikliğini sorgulayan yersiz yorumlarından dolayı. Üçüncülük ödülü ise 2020’ye kadar Güney Afrika’dan bile küçük 1990 seviyesine göre % 3 açıkladığı ve bunu direttiği için Kanada’nın oldu. İkincilik ödülünü ise Finlandiya, İsveç ve Avusturya ormansızlaştırmayı arttıracak önerileri için aldı. En son olarak Deniz Kızı kostümü giymiş bir eylemci zarftan birinciyi çıkardı… Yuhalama sesleri eşliğinde birinciliği yeterli hedefleri ortaya koymayan bütün gelişmiş ülkeler paylaştı! Konferansın sonuna kadar herkesin sorumluluk alarak adil, yüksek hedefli ve hukuken bağlayıcı bir anlaşmaya varması için mücadeleye devam edilecek...
Kopenhag İklim Zirvesi’nin ve İklim Orucu'nun ikinci günü, gezegenin geleceği için toplantı devam ediyor. Sağlıcakla kalın!
Dr. Uygar Özesmi - Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Gezegenin Geleceği dizisinin eski sayılarına ulaşmak için:
