Gezegenin Geleceği: 17. Gün

-
Aa
+
a
a
a

20 Kasım 2009

 

Kopenhag İklim Zirvesi’ne 17 gün kaldı.

 

Uluslararası Atlantik Orkinoslarını Koruma Komisyonu ICCAT’in 2009 yılı toplantısı 9-15 Kasım’da Brezilya’da gerçekleşti. ICCAT üyeleri, bir kez daha orkinos avcılığı ve çiftliği temsilcilerinin çıkarları doğrultusunda hareket etti. En çok sömürülen balık stoklarından biri olan Atlantik mavi yüzgeçli orkinoslarının stoklarını yok etme yönündeki kararı onayladı.

 

Son bilimsel verilere göre,  2023’e kadar stokların yüzde 50 iyileşme şansına sahip olabilmesi için, Doğu Atlantik’teki yıllık avlanma kotalarının 8000 tonu geçmemesi gerekiyor. Ancak, Avrupa Birliği, Akdeniz’deki balıkçı ülkeler ve Japonya, şu anki 19 bin 950 ton olan kotanın, yalnızca 13 bin 500 tona inmesi için baskı yaptılar ve kazandılar. Üstelik, ICCAT’in kendi bilimsel komitesi de, toplantıdan birkaç ay önce moratoryumun şart olduğu yönünde açıklama yapmıştı. Mavi yüzgeçli orkinos nüfusu, avcılığın ilk başladığı zamandan bu yana yüzde 15 azaldı. Bu da mavi yüzgeçli orkinosların tür olarak Tehlike Altındaki Türlerin Uluslararası Ticareti Konvansiyonu CITES’in Ek 1 listesine alınması için yeterli kriterleri taşıdığını gösteriyor. Yani uluslararası ticaretinin yasaklanması, bu anlaşmaya göre zorunlu.

 

Yapılan bu büyük hataya, Türkiye de ortak oldu. Türkiye zaten yıllardır kapasitesini büyüterek ve yasadışı avlanmaya göz yumarak, yanlız Akdeniz ekosistemini değil, kendi balıkçısının da geleceğini yıkıma sürüklüyor. Türkiye en azından artık CITES’te ticaretin yasaklanması için çaba göstererek elindeki son şansı değerlendirmeli. Yoksa Akdeniz’in en büyük sembollerinden biri olan mavi yüzgeçli orkinoslar, birkaç yıl içinde sadece anılarda yaşamaya başlayacak.

 

Bu arada ICCAT üyeleri, tükenmekte olan köpekbalıkları, deniz kaplumbağaları ve deniz kuşlarını korumak için ciddi önlemler almayı da başaramadı. Üstelik BM Genel Meclisi kurallarına da aykırı olarak, tamamen yasadışı olan akıntı ağlarının kullanımı için Fas’a 2012’ye dek kullanım izni verdi. İşte tüm bu nedenlerle, ICCAT’in sorumluluklarını yerine getirmekte başarısız olduğu çok açık. Çözüm ise tedbirli ekosistem yaklaşımına sahip ve özellikle de deniz rezervleri ağının oluşturulmasını sağlayacak yeni bir modele geçmek.

 

80’ler geri geldi! Korkmayın, vatkalar değil, Tetris geri geldi. İyi ki bazı şeyler geçmişte kalıyor: Kafamızdan büyük vatkalar, toz pembeler-maviler, kabarık saçlar… Ve tabii ki 1986’da Çernobil’de patlayan nükleer teknoloji…Ama bir de güzel tarafı var, hiç eskimeyenler var: Depeche Mode, Michael Jackon… Ve Tetris! 1984’te Rus bilgisayar mühendisi Aleksey Pajitnov tarafından yapılan, 80’lerin en güzel oyunu Tetris’i yeniden oynamak ister misiniz? Greenpeace, Nükleer Tetris’i gururla sunar! www.greenpeace.org.tr ‘ye girerek, dilediğiniz kadar Tetris oynayabilirsiniz. Yalnız sizden bir ricamız var. Oyuna ara verdiğinizde bir dakikanızı da kendi geleceğinize ayırmanız. Yani henüz imzalamadıysanız nükleer atıklara karşı imzanızı atın. 80’lerin Rus icadı Tetris’e evet, 80’lerin Rus nükleer teknolojisine hayır deyin, ve sonra oyuna devam edin, ama oyuna gelmeyin.

 

BM Nüfus Fonu UNFPA’nın 2009’da Dünya Nüfusunun Durumu başlıklı raporu, kadınların iklim değişikliğine karşı daha kırılgan olduklarını gösteriyor. Neden mi? Kadınlar, birçok ülkede tarım alanındaki iş gücünün büyük kısmını oluşturuyorlar ve daha az gelire sahipler. Bu nedenle gıda güvenliğini sağlamak için daha çok çalışacak olanlar da onlar, yükümlülükleri nedeniyle yaşadıkları yerden ayrılması zor olanlar da… Üstelik kızlar, ailelerine yardım etmek için okullarını bırakıyorlar ve bu nedenle bu sosyal eşitsizliğin doğurabileceği sorunlardan habersizler. UNFPA, çözüm olarak kadınlara eğitim, iş ve sağlık alanlarında pozitif ayrımcılık uygulanmasını, daha küçük aileler halinde yaşanmasını öneriyor.

 

Avustralya Canberra Meclis Binası’nın önünde, üç iklim aktivisti 13 gündür iklim orucundalar. Amaçları, hükümetlerinin sera gazı salımlarını azaltmak konusunda ciddi bir söz vermesi. Eylemciler, iklim değişikliğiyle mücadele yolunda somut adımlar atılmasını isteyen 18 ülkeden 100 kişilik bir aktivist grubun parçası. Aktivistler, 6 Kasım’da Barcelona iklim değişikliği görüşmelerinin başarısızlığa uğramasının hemen ardından iklim orucuna başladı. 29, 31 ve  62 yaşındaki aktivistler, herkesin iklim orucuna özgür iradesiyle başladığının altını çizdi. Üçlü, Avustralya’nın sera gazı salımlarını 2020’ye kadar 1990 seviyesinin %40 altına çekmesini istiyor. Ayrıca dünya liderlerini gelişmekte olan ülkelere 160 milyar dolarlık iklim değişikliğiyle mücadele yardımına çağırıyorlar.

Kopenhag İklim Zirvesi’ne son 17 gün, gezegenin geleceği için geri sayım devam ettikçe, iklim aktivistleri de seslerini duyurmaya artarak devam ediyor. Sağlıcakla kalın!

 

Dr. Uygar Özesmi - Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü