İntihar: Dr. İlker Küçükparlak'la söyleşi

-
Aa
+
a
a
a

Bu sabahın konusu, intihar düşüncesi ve eyleminin ardındaki psikolojik ve sosyolojik nedenler. "Werther etkisi", istatistikler, toplumsal çözülme ve anomi. Açık Bilinç’te, Psikiyatr Dr. İlker Küçükparlak ile intihar üzerine konuşuyoruz.

Açık Bilinç: 12 Kasım 2019
 

Açık Bilinç: 12 Kasım 2019

podcast servisi: iTunes / RSS

— / —

Geçen hafta, İstanbul ve Antalya'dan, yöntem olarak birbirine benzeyen iki intihar haberi okuduk. 

Yoksulluğun yarattığı çaresizlik duygusunun iç burkucu bir biçimde önümüze serildiği bu vakalardan yola çıkarak, Psikoloji ve Sosyoloji'de intihar araştırmalarına bakacağız.

İntihar, gerek dünyada, gerekse Türkiye'de, genel olarak düşünülenden daha yaygın.

Türkiye Psikiyatri Derneği’nin istatistiklerine göre, son on yılda ülkemizde her yıl yaklaşık olarak (her 4 kişiden biri kadın üçü erkek olan) 3 bin kişi kendi hayatına son vermiş.

Yine aynı derneğin yakın zamandaki açıklaması, bir ikaz niteliğinde:  

Medyada intihar vakalarının dramatize edilerek sunulmasının, intihara eğilimli insan üzerinde olumsuz etkiler yarattığına dikkat çekiyorlar: "Ayrıntılı intihar haberlerinden sonra benzer yöntemlerin kullanıldığı intiharlar artıyor"

Türkiye Psikiyatri Derneği’nin bu ikazı, Psikoloji ve Sosyoloji külliyatına 1974'de David Phillips isimli bir sosyologun, telkinin intihar vakalarıyla bağlantısını konu ettiği makalesinde öne sürdüğü "Werther Etkisi" teziyle yakından ilintili.
Pages from American Sociological Review Volume 39 issue 3 1974 [doi 10.2307 2094294] David P. Philli
 

Fakat bu tezin tartışmalı tarafları da var.

— / —

Phillips, 1947-1968 arasında İngiltere ve ABD'deki intihar vakalarına bakmış ve medyada çok yer alan intihar haberlerinin ardından, o yörede veya ilgili demografik grup içinde intihar vakalarında sayısal bir sıçrama olduğunu saptamış.

Bu durum, "Werther Etkisi" olarak anılıyor.

"Werther Etkisi" adını Alman yazar Goethe'nin 1774 romanı "Genç Werther'in Acıları"nda, sevgilisi tarafından terk edildikten sonra silahıyla intihar eden genç roman kahramanı Werther'den alıyor.


Romanın yayımlanmasının ardından, benzer intihar vakalarında bir sıçrama görülmüş.

Phillips'in istatistiki analizi doğru olsa da, bu intihar vakalarındaki tek faktörün, hatta en önemli faktörün, bir tür taklit eğilimi veya telkin olduğunu göstermiyor.

Yoksulluk faktörünün çok can yakıcı bir biçimce öne çıktığı Türkiye'deki son iki vaka için de bu söylenebilir.

— / —

Columbia Üniversitesi'nden iki öğretim üyesinin kaleme aldıkları daha yeni bir makale de, Phillips'in önerdiği "Werther Etkisi"nin yanı sıra başka faktörlerin, özellikle Durkheim kaynaklı "anomi" kavramının göz önüne alınması gerektiğini vurguluyor.

Inline image

Fransız sosyolog Emile Durkheim, çağdaş Sosyoloji'nin kurucuları arasında en önemli isim. 

Çığır açan incelemesi "İntihar"da (1897), "anomi", yani toplumlarda normların ve değerlerin erozyona uğramasıyla yaşanılan sosyal çöküş, merkezi bir yer tutuyor.

Yani intihar vakalarını, Dr. Küçükparlak’ın deyimiyle "psikiyatrizasyon"a tabi tutarak, yalnızca kişisel ruhsal bozukluklar ekseninde görmemek, intihara yol açan toplumsal koşulların önemini vurgulamak gerekiyor.

— / —

Benzer bir görüş, Dr. Küçükparlak’ın, 2015'de kullandığı uçakta 150 kişiyi ölüme sürükleyen pilot Andreas Lubitz'in intiharı üzerine yazdığı yazıda da karşımıza çıkıyor: Germanwings Faciasının Önlenebilirliğinde Psikiyatri

WhatsApp Image 2019 11 12 at 13.32.54

Yani, o gün olduğu gibi bugün de, Almanya'da olduğu gibi ülkemizde de, bir yandan Psikiyatri'den yardım talep ederken, diğer yandan bireyleri posa haline getiren düzene itiraz etmeyi unutmamamızın önemi büyük.

— / —

İçimizi yakan iki intihar vakasının, ülkemizin içinde bulunduğu toplumsal ve ekonomik durumla bir ilgisi olmadığını telaşla savunarak, bu konuda yazanları "duyar kampanyası" yapmakla suçlayan ana akım medya yazarları üzerineyse, söyleyecek yeterince ağır bir niteleme bulamıyorum.

— / —

İntihar üzerine konuşulabilecek pek çok başka soru da var. 

Örneğin, arkada kalanların neler hissettiği, yas süreci, bir türlü cevabını bulamadıkları "niçin?" sorusuna dair ne yapabilecekleri veya ne yapmaları gerektiği ... 

Vaktimiz yettiğince bu konulara da değineceğiz.

Konuyla ilgilenenler için, birkaç sene önce intihar üzerine yazmış olduğum bir yazının referansını da buraya bırakıyorum:

"Hayatla ölüm arasında, geri dönüşü olmayan bir yolun kıyısında"

Inline image

— / —

Haftaya, Prof. Hakan Gürvit ile Alzheimer hastalığına dair son araştırmalar üzerine konuşuyor olacağız.

Açık Bilinç'i Salı sabahları 9:30'da dinleyebilir, podcast arşivine ulaşabilirsiniz.