‘Tek eşli’ küçük flamingolar: Nesli, yaşam alanlarının insan faaliyetleri sonucunda yok olması nedeniyle tehlikede

-
Aa
+
a
a
a

Bazik göllerde yaşayan küçük flamingoların nesli, göllere ulaşan sular barajlar nedeniyle tutulduğu için, yaşam alanları ağır metal ve sanayi atıklarıyla zehirlendiği için ve avlanıldıkları için tehlike altında!

Çizim: @virginiapatrone
Edebi Yokoluş: 2 Mart 2020
 

Edebi Yokoluş: 2 Mart 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

V: Ebedi Yokoluş / Forever Extinct programına hoş geldiniz.

Ç: Merhaba.

V: Yine her zamanki gibi önce haberlere bakalım.

Ç: 20 Şubat, Avustralya’ya endemik bir fare olan mozaik kuyruklu farenin neslinin, resmi olarak tükendiğinin açıklanmasının yıldönümüydü. Mozaik kuyruklu fare, küresel ısıtma ve dolayısıyla okyanusların yükselmesi nedeniyle nesli tükenen ilk türdü. The Guardian tarafından yayınlanan First Dog on the Moon / Aydaki ilk köpek adlı çizgi dizi, geçen bölümlerinden bir tanesinde mozaik kuyruklu fareyi konu edinmiş. Biz de bir programımızda bu türün hikayesini de anlatmıştık, ilgilenenler bu programı Açık Radyo’nun internet sitesinden bulabilirler.

V: Diğer bir haber ise gri kurtla ilgili. Eğer yalnızsanız ve bugünlerde bir partner bulmanın zor olduğunu düşünüyorsanız, bir de bu kurdun hikayesini dinleyin.

Ç: Bu dişi kurt, tehlike altındaki türleri izlemek amacıyla, Ekim 2017’de Oregon’daki biyologlarca yakalanmıştı. Biyologlar, tasmasına izleme cihazı yerleştirdikleri bu kurda OR-54 adını vermişlerdi. İzleme tasması takılmasının ardından salıverilen bu kurt gözlem altındaydı. Nesli tehlike altında olan bu dostumuz, bir eş bulabilmek için neredeyse15.000 km yol kat edip ABD’yi baştan başa geçti ancak maalesef çiftleşeceği bir eş bulamadan 2020 Şubat’ının ilk haftasında ölü olarak bulundu.

V: Bugünkü dostumuzun hikayesine geçmeden önce son bir haberimiz daha var.

Ç: Saatte 40 mil hıza ulaşabilen dünyanın en hızlı köpekbalığı, sivriburun camgözün nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Neslini tehlike altına sokan tehdit ise, diğer köpekbalıklarının da neslini tehlikeye sokan aşırı balıkçılık faaliyeti. Popülasyonları %60 azalmasına karşın hala uluslararası düzeyde bu canlılarla ilgili alınmış herhangi bir tedbir bulunmuyor. Bu durumda aklımıza takılan soru şu: bu aşırı avlanma faaliyetlerini düzenlemek için neyi bekliyoruz, nesillerinin tamamen tükenmesini mi?

V: Gelelim bugünkü dostumuza. Bugün flamingoların bir türünden bahsedeceğiz. Flamingo ismi, Latince’de alev anlamına gelen ‘flamenco’dan geliyor.

Ç: Flamingonun, küllerinden yeniden doğan mitolojik zümrüd-ü anka kuşu olduğunu söyleyenler de bulunuyor.

Flamingolar farklı renkleri ve zarafetleriyle yıllar boyu değişik ülkelerdeki hanedanlar tarafından saray bahçelerinde beslenen bir başka hanedan kuşu olan tavusların yanında yerini almışlar.

Dünya üzerinde altı tür flamingo bulunuyor. Bunlardan bir tanesi, Anadolu’da türkülere de konu olmuş ‘allı turna’ olarak geçen büyük flamingo, bilimsel adıyla Phoenicopterus ruber.

V: Bizim bugün bahsedeceğimiz tür ise Türkiye’de sadece misafir olarak görülen, dünya üzerindeki flamingoların en küçüğü, küçük flamingo, bilimsel adıyla Phoeniconaias minor.

Ç: Yayılış alanı daha çok Afrika’nın doğu ve güney kesimleri. Ana üreme alanları ise Doğu Afrika’da yer alan Rift Vadisi ve Güney Afrika’da bulunan Kalahari’nin kuzeyindeki tuz tavaları. Arap Yarımadası’nın güneyi ve Hindistan’a kadar olan bölgede de görülebiliyor. Akdeniz Havzası’nda ise rastlantısal olarak bulunuyor.

Küçük flamingolar, göç etmekten ziyade geziniyor dolayısıyla göçer konar bir yaşama sahip. Beslenme ve üreme koşullarına bağlı olarak geziniyorlar ancak henüz bu gezintilerin karmaşık yönleri veya her kuşun sonunda döndüğü ve ömrünün büyük bölümünü geçirdiği bir “yuva” gölünün olup olmadığı henüz çözülmemiş.

V: Küçük flamingolar, büyük flamingoların neredeyse yarısı kadar.

Ç: Bu dostumuzun boyu ve kanat açıklığı yaklaşık 100 cm civarında, ağırlığı ise 1,5 kg ila 2,2 kg arasında değişiyor. Yabanda ortalama yaşam süresi 50 yıl kadar. Her seferinde tek bir yumurta yumurtluyor ve kuluçka süresi yaklaşık 28 gün sürüyor.

V: Bu dostumuzun tüyleri pembe çünkü özel bir tür alg ile besleniyor.

Ç: Bu tür, öncelikle sadece çok bazik gölde büyüyen bir Cyanobacter olan Spirulina ile besleniyor. Bu algler mavi-yeşil olmalarına rağmen, kuşlara pembe rengini veren fotosentetik pigmentleri içeriyorlar.

Flamingoların gagaları, küçücük yiyecek maddelerini süzerek almak için özelleşmiş. Temel besin kaynağı olan spirulina algiyle beslenebilmek kafasını suya sokuyor ve 180 derece çeviriyor; yani alt gagası üstte kalıyor. Büyük alt gaga, gaganın suya fazla batmamasını sağlıyor. Flamingo başını salladıkça kalın dili göl suyunu kepçe biçimli gagasına pompalıyor ve burada kılımsı çıkıntılardan oluşan bir filtre, algleri topluyor. Ardından gagada kalan fazla suyu diliyle dışarı itiyor.

V: Küçük flamingo oldukça sosyal bir kuş, kalabalık sürüler halinde yaşıyorlar ve geziyorlar.

Ç: Bu dostlarımız tek eşli bir yaşam sürüyor. Görme duyuları sayesinde tehlikeleri seziyorlar. Tehlike karşısında koşmaya başlıyor, sonra sırayla kanat açıyorlar. Birbirleri ile haberleşebilmek için kanatlarındaki siyah tüyleri çok çeşitli şekillerde kullanıyorlar. Bunun dışında örneğin yavrularını tehlikelerden korumak amacıyla haberleşmek için çeşitli sesler çıkarıyorlar.

Yüksek derinden gelen takırdamalı ötüş olarak tanımlanan bir ötüşleri bulunuyor.

V: Sesine kulak verelim: https://www.hbw.com/ibc/species/52787/sounds

Ç: Dünya genelinde yaklaşık iki milyon birey olduğu düşünülüyor ancak IUCN tarafından 1988 yılından bu yana neslinin azaldığı bilinen küçük flamingolar ilk kez 2004 yılında nesli tehlikenin eşliğinde olarak değerlendirildi. Bunun en önemli sebebiyse yaşam alanlarının insan faaliyetleri sonucunda yok olması. Üredikleri bataklıklara ulaşan su, barajlarda tutulduğundan göllerdeki kuraklık artıyor ve yırtıcılar yavrulara rahatça ulaşabiliyor. Özellikle kurşun ve sanayi atıklarından zehirlenen küçük flamingoların aynı zamanda avcılık yüzünden de sayıları hızla azalmakta.

Ç: Küçük flamingo, Türkiye’de 2017 yılında kuş fotoğrafçısı Çağlar Güngör tarafından Gediz Deltası’nın flamingoları arasında görüntülendi. Küçük flamingo, Gediz Deltası'nda bugüne kadar gözlemlenen 285'inci kuş türü oldu.

Konuyla ilgili açıklama yapan Doğa Derneği Genel Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç,

"Akdeniz kıyılarının önemli doğa alanlarından, İzmir’in Gediz Deltası’nın eşsizliği onlarca yıldır akademisyenler, kamu kurumları, sivil toplum kurumları ve deltada yaşayanlar tarafından dile getiriliyor. Geçtiğimiz haftalarda İzmir’in Gediz Deltası’nın UNESCO Dünya Doğa Mirası unvanını fazlasıyla hak ettiğini anlatan bir akademik rapor yayınlanmıştı. Küçük flamingonun binlerce kilometre öteden deltayı ziyareti, bizi ve Türkiye’deki tüm kuş gözlemcilerini çok sevindirdi. Dünyada küçük flamingo nüfusunun azalmasının sebeplerine baktığımızda, Türkiye’deki sorunlarla aynı olduğunu görüyoruz. Kuşların yaşayamadığı bir dünyada insan da var olamaz." dedi.

V: Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyoruz.

Programın illüstrasyonlarını sosyal medyada paylaşacağız. Bize Instagram ve Facebook’tan ulaşabilirsiniz.

V: Bugünkü şarkımız Penguin Cafe Orchestra’dan Air à Danser ve bu şarkımızı bugünkü dostumuza adıyoruz. 

V: Ben Virginia Elena Patrone,

Ç: Ben Çiğdem Fidan.

V&Ç: Gezegendeki her şey! Çok güzelsiniz ve sizi seviyoruz!

Kaynaklar: