Bach: İlk Dünya Müziği Bestecisi

-
Aa
+
a
a
a

Kanımca J.S. Bach ilk Dünya Müziği bestecisi. Her ne kadar alt tanım olarak yaptığı müziği Klasik Batı Müziği olarak ifade etsek de geniş bir perspektiften bakıldığında Bach bir Dünya Müziği sanatçısı. 

Dünya Müziği hakkında yazıyoruz, savunuyoruz ve algılamaya çalışıyoruz. Bazılarımız seviyor, bazılarımız tanımlar içine girmekten rahatsız oluyor, bazılarımız ise her zaman olduğu gibi çekimser kalıp suya ve sabuna dokunmuyor. Oysa Dünya Müziği de her tarz gibi bir tanım, zira bazı şeyleri daha rahat ifade etmek için bu tanımlara ve evet “kalıplara” ihtiyaç var.

Bakarsak müzik çatısı altında o kadar çok alt tür var ki bunların hepsini ne hafızamız alır ne de zikretmeye gerek var. Ama bir tanıma ihtiyaç mutlaka var ki ancak öyle karşı taraftakinin neden bahsettiğini algılayabiliriz.

Böyle bir sorgulamalar zinciri döneminde bir soru yansıdı aklıma. Kitlelere hitap eden ilk Dünya Müziği sanatçısı kim? Bu sorunun cevabı biraz belirsiz. Dünya Müziği tanımsal olarak “oradaki müzik”, bulunduğumuz bölgeden uzakta var olan müzik. Oysa dışarıdan bizlerin bulunduğu bölgeye bakarken buradaki müzik de onlara “oradaki müzik”. Tam bir çaprazlama ve açıkçası Dünya Müziği, müzik kelimesinin altında yer alan ilk açılım kanımca.

Tüm bunları göz önüne aldığımda tekrar soruma dönüp derin bir kurcalama evresine girdim.  Bu düşünsel seyahatte girdiğim her yol ise beni tek bir isme çıkarttı. Hepimizin bildiği -hâlâ bilmeyenler varsa da belki bu yazısı sayesinde içlerinde bir merak uyanabilir- bir isim. Johann Ambrosius ve Elisabeth’in 21 Mart 1685’de doğan oğulları Johann Sebastian Bach söz konusu müzisyen.

Kanımca J.S. Bach ilk Dünya Müziği bestecisi. Her ne kadar alt tanım olarak yaptığı müziği Klasik Batı Müziği olarak ifade etsek de geniş bir perspektiften bakıldığında Bach bir Dünya Müziği sanatçısı.

Şöyle bakalım isterseniz duruma; Sanki her şey onunla başladı, zira ondan önce müzik böylesine bir geniş bir kitleye ulaşmadı. O, klasik müziğin temel taşı ve ondan sonra gelen her müziğin başlangıcı oldu. İlk defa bir sanatçı, farklı kültürlerden ve dinlerdenden gelen dinleyiciler tarafından beğenilir, algılanır ve sahip çıkılır oldu. Böyle bir ulaşılabilirlik zaten dünya müziğinin ana özelliği değil mi? Dinleri, dilleri, kültürleri ve gelenekleri unutturan, herkesçe kucaklanan müzik. Bach bunu gerçekleştiren ilk müzisyen oldu ve herkes onun müziğinden nasıl etkilendiğini anlatmak için birbiri ile yarışır oldu. Herkese ulaşan bir sanatçı...

Uzaya giden ilk mekiklerde onun müziği yer aldı, zira o insanlığı, dünyayı, her ayrımı bir yana bırakıp temsil eden en saf müziğin yaratıcısıydı. Bach için bir dünya müziği sanatçısı demeyip de ne demek lazım?

Onun müziğini, yaptıklarını, katkılarını, gösterdiği vizyonu kaleme almak ise benim harcım değil, zira ne yazarsam yazayım eksik kalmaya mahkûm olacağım aşikâr. Ancak artık Bach’ı sadece bir dahi Batı Klasik Müziği bestecisi olarak gösteren resmin ötesine bakmamız lazım. O kanımca dünya müziği sanatçılığı tanımını hakkıyla, tek başına sahiplenen bir sanatçı. Ne demişler, "her şey bir yana Bach bir yana..."