Dinleyicilerimizden
Merhaba,
Ben neredeyse kurulduğundan beri Açık Radyo dinleyen, her sabah Açık Gazete ile benim için önemli olan gündemi yakalayan bir Açık Radyo destekçisiyim.
Radyoda zaman zaman Ömer Madra'nın sesinden, 66. Sonnet'nin Can Yücel çevirisini dinliyorum ve çok duygulanıyorum - hele dün gerçekten çok gündeme uygundu, isyanın yüzyıllardır aynı şekilde sürdüğünü tekrar hissettirdi bana.
Biraz garip bir şey rica edeceğim belki, ama bu ses kaydının bir linki varsa bana iletmeniz mümkün olur mu? Sevdiklerimle paylaşmak istiyorum - bu kayıtlar belli bir zamanda değil, zaman zaman yayınlandığı için radyoda dinlemeleri mümkün olmayabiliyor.
Şimdiden çok teşekkür ediyorum - en çok teşekkürüm de dünya ve insanlık ile ilgili zarif ve açık düşünce ve ifadelerle programlar yapan kişileri ve bizi bir araya getiren bir platform oluşturduğunuz, yalnız olmadığım, Açık Radyo komünitesinin bir parçası olduğum hissini verdiğiniz için.
Sevgil ve saygılarımla,
Selva Aydıner
Merhabalar,
Yılların Açık Radyo'cusu olarak dün yayınlarınız sırasında duyduğum 'Günün Sözü'nde yanlış olduğunu düşündüğüm bir ifadeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Geriye dönük düzeltmesi elbette artık olamayabilir ama radyoma olan sevgim "Bunu bildirmen gerek, yoksa huzursuz olursun" diye tavsiye etti, o nedenle yazıyorum.
Pek sevgili Ömer Madra, Eraslan Sağlam ve tüm Açık Radyo emekçileri,
Sevgili Açık Radyo,
Kendimi nefes nefese kalmış gibi hissediyorum şu anda. Dokuz günlük şenliğin son gününe yetişme telaşı benimki...
Merhaba,
Ben bir hekimim, işyeri hekimiyim. Kaç yıldır sizi, RADYOMUZU tanıyorum bilemiyorum. İlk kez Dilek Hepgüler sayesinde miydi? Kim sayesindeydi bilemiyorum. Araba ile giderken rast mı geldim bilemiyorum...
Yaşamım bu zaman içinde çok değişti; ülkemiz de, ülkemizdeki sağlık ortamı da... Dünyamız da...
Ölümsüz Açık Radyo,
Gözlerimi kapıyorum, bütün ihtişamıyla,bir yer küre dönüp duruyor. Derelerini,ırmaklarını,denizlerini,okyanuslarını,ormanlarını,tepesi karlı dağlarını daha nice süslerini takınmış,usul,usul,sessiz.... hiç telaşı,acelesi olmadan...
Hrant Dink yıllar önce Açık Radyo için sığınak demişti. O kadar haklı ki. Ben de yaşadığım evlerden hep sığınak diye bahsederim. Sığınakta hüznün, kederin, çaresizliğin dolaştığı yıllar yaşanıyor. Sığınaktakiler bazen azalır, bazen çoğalır; kimlere sığınak olmadı ki, bazıları ebediyen gitti, bazıları hep sığınakta burada.
İnsanlık adına utanç verici ve zor zamanlardan geçiyoruz. Yıkım, savaşlar, çökmüş sağlık sistemleri, içi boşaltılmış eğitim sistemleri, dünyanın gerçek problemleriyle ilgilenmeyen devlet politikaları ve bunlara rağmen yaşamaya çalışan bizler.
Programlarıyla bilgisini aktaran bizler.
Mektuplarıyla sesini, sözünü paylaşan bizler.
Sevgili Açık Radyo, sayın Ömer Madra, güzel dostlar merhaba,
Açık Radyo'nun yayın hayatındaki 27. yılı ve 19. dinleyici destek günlerinde Açık Radyo'ya duyduğum şükran duygularımı iletmek için Açık Radyo dinleyicisi ve program katılımcısı, program katılımcı ve yapımcı dostu olarak, üçünden doksanına dinleyici ailesi adına yazıyorum.
Merhabalar,
İlk yayın tarihinden itibaren sıkı bir Açık Radyo dinleyicisiyim, ancak bu yıl destek olmak kısmet oldu. Beş yoldaymışım, bir süredir iş nedeniyle Cezayir’de olmama rağmen web üzerinden sizleri dinlemeye devam ediyorum.
Merhabalar ben Figen, nam-ı diğer Açık Figen
Sesinize, yüreğinize, emeğinize sağlık.
Bende her daim merak uyandıran, ufkumu açan, besleyip geliştiren, arada dinginleştiren radyoma çok çok teşekkür ediyorum.
Her daim destekçiniz Figen
İki destek de benden.
Sizleri dinledikçe hiçliği hissediyor, varoluşa yaklaşıyorum hissi ile...
Merhaba,
Ben Bensu Orhunöz, tiyatro oyuncusuyum. Yıllardır Açık Radyo dinliyor ve destek oluyorum. Açık Radyo gerek meslek hayatımda gerek özel hayatımda bana birçok kapı açtı, öğretti, eğitti... Okul gibi... Minnettarım bütün çalışanlarına. Siz de destek olun ve hayatınızda yeni bir kapı açın. Adı gibi "açık" radyo sağ olun, var olun...