Sigara Yasağı Keyfe Zararlıdır

-
Aa
+
a
a
a

 

İnsan sağlığını olumsuz etkileyen bir şeyin özgürlüğünü savunmak zor mesele. Belki bu yazıda başarırım; ben başaramazsam bu bir basamak olur, gelir bir başkası başka basamak çıkar ve bir yere ulaşırız.

 

Aslında pek çok şey insan sağlığına zararlıdır. Önemli olan onun kültürüne ve bilincine sahip olarak doğru yerde, doğru zamanda ve doğru miktarda tüketebilmeyi bilmektir. Çok su içmenin zehirlenmeye ve ölüme kadar gidebildiğinin örnekleri var. Çok hoş bir baklavayı ya da böreği bir tepsi yemenin ölümcül sonuçları olabilir. Bu bağlamda içki içme kültürünün ilkokuldan beri öğretilmesini öneriyorum. Kültürüne sahip olmadan, doğru zaman ve mekanda, doğru miktarda ve doğru şekilde içilmeyen içki hem sağlığa zararlıdır hem de sosyal olumsuz sonuçlara gider. Devlet içkiyi üretiyorsa kendi okullarında da bunun adabıyla nasıl tüketileceğini öğretmesi gerekiyor.

 

Aynı şeyi sigara için söylemek olanaksız. Sigara içmenin kültüründen değil ancak kurallarından söz edebiliriz. Gerekli mekanlar için sigaranın yasaklanması doğrudur. İçki kültürünün içinde sosyal yaşam var; meyhaneler, barlar, birahaneler, restoranlar, oteller, turistik tesisler, davetler, düğünler, törenler vs. vs. Sigara içki kültürünün yaşadığı sosyal ortamlarda bu kültüre olumlu ve olumsuz etki eden bir konumda. Sigara yasağının ülkemizdeki uygulamasının toplum sağlığı gibi asli amaçları var elbette ancak bu yasağın bu haliyle süregitmesinin  içki kültürünü yok etmeye, sosyal yaşamı olumsuz etkilemeye yönelik uzun vadeli sonuçlarını şimdiden görüyorum ve kasıt mı var diye de şüpheleniyorum. Sigara yasağı bu katılıkta uygulanmaya devam edilirse sözünü ettiğim kültür ve sosyal yapı yozlaşmaya doğru evrilecektir.

 

Mevcut mevzuat ve yasal düzenlemelerle kapatılamayan bar, birahane ve içkili restoranların işletmecilerini para kazanamaz hale sokarak ekonomik tacizle iflasa sürükleme sürecinin başlarındayız. Özellikle küçük Anadolu şehirlerinde ve kasabalarında durum daha vahim. Bir elin parmakları kadar az olan yerlerde bir süre sonra ne parmak kalacak ne de el. Sigara yasağının bu söylediğim anlamda çok masum olmadığını bilmek ve bildirmek gerekiyor.

 

4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun kapsamında 19 Temmuz'dan itibaren tüm kapalı alanlarda sigara içilmesini yasakladı. İyi güzel de kantarın topuzunu kaçırıp, vur diyince öldürmenin ne alemi vardı. Şehirlerarası otobüslerde sigara içme rezaletini yaşadı bu ülke ve çok doğru bir yasakla bu rezilliğe son verildi; çok da güzel oldu. Çünkü orada seyahat etme özgürlüğüne, sağlıklı seyahat etmeye engel, insan haklarını ihlal eden bir durum vardı. Şimdi bu yasağın kendisi insan haklarını ihlal eden bir konumda faaliyete geçti. Sigara içmenin hakkı mı olurmuş demeyin. Doğru mekan ve çağdaş koşullarda sigara içmek bir özgürlük konusudur; ne zamana kadar; devletler sigara üretmeyi ve satmayı bırakana kadar. Türkiye’de de Sigarayı devletin üretmesi, ürettirmesi, satması ve sattırması kendi ayıbı. Eğer bugün sigaradan dolayı milyonlarca tiryaki varsa bunun ana sorumlusu devlettir. Kumarı yasaklayıp kendisi kumar oynatan devletin sigarayı yasaklayıp sigaradan elde ettiği (eski parayla) trilyonları çok uluslu şirketlerle kırışıp halkın sağlığını paraya değiştiğini bilmek ve bildirmek gerekiyor.

 

Çaykur Rizespor A.Ş-Altay müsabakasını izlemek için Rize Stadyumu’na gelen taraftarların sigara ve çakmakları toplanmış. Toplanan binlerce paket sigara ve çakmak tutanak düzenlenerek imha edilmiş. Alın size uygulamadan bir örnek. Demokrasi iddiası olan bir hukuk devletinde insanların üzerlerin arayıp sigara ve çakmaklarına el koyacaksınız ve yakacaksınız; ne kadar ayıp. Bakalım daha neler yaşanacak.

 

Sigara yasağı konulurken yasaya konu olan mekan ve yerlerin kullanım koşulları ve kullanım süreleri  asla dikkate alınmamış. On dakikada yemek yenilip kalkılan bir esnaf lokantasıyla yeri geldiğinde beş saat altı saat oturulan restoranın aynı şey olduğunu söyleyemeyiz. Karın doyurmak gibi hızlı bir eylemle keyif yapmak için saatler sürecek eylem arasında fark var. Bankada oturup sıra bekleyen insanla kahvehaneye gidip oturan insan arasında da büyük fark var. Bir kere o insan bankaya gitmek zorunda ve beklemek zorunda; elbette ki o ortamda sigara içmek yasak olacak. Kahvehaneye giden insanın eylemi zorunlu değil; saatlerini geçirmek, oyun oynamak gibi keyfidir. Keyfe yönelik bir yere sigara yasağı koyduğunuzda mekanın keyfi kaçar, keyfi kaçan mekandan müşteriler kaçar ve mekan batar. Sigara içilmesinden rahatsız olan insan zaten kahveye gitmiyordu. Şimdiki uygulamada içen insan kahveye gitmiyor. Kahvede içeceği onlarca sigarayı belki de üç yaşında beş yaşında çocuklarının yanında evde tüketiyor. Bu mu toplum sağlığı? Herkes bilmez, kışın gelir düzeyi düşük eviçlerinde, tek odada tek soba yakılır; maaile o küçük odada oturulur, cam, pencere de asla açılmaz. Gerisini siz düşünün artık. Tabii bu durum onbinlerce köy için de düşünülmeli, köylü sigara içemediği kahveye neden gitsin?

 

 Şehirlerde çok komik ve kaotik durumlar oluştu, kahveler yollara taştı. Eskiden sigaradan rahatsız olmayan insanlar şimdi sigara içenlerin sokaklarda sigara içmesinden rahatsızlar. Görüntüyü bozacak zorlama eklentiler, çıkıntılar yapıldı; bazı yerlerde evlerin içine kadar girdi bu eklentiler. Bir tiyatro oynanıyor ama bu tiyatronun finali komik olmayacak; bu gidiş ciddi bir drama dönüşebilir. Yasak kapsamına giren mekanların kapanması ve bu işyerlerinde çalışan insanların işsiz kalması gibi sosyal sonucu var bu yasağın. Bunu kışın bastırmasıyla birlikte daha şiddetli yaşayacağız.

 

“Ben zaten içmiyordum, oh ne güzel oldu!” Basitliğinde bir yasak değil bu. Ben de normalde sigara içen birisi değilim; ama doğru ortamda doğru zamanda içenlerin hakkını savunurum. Bunu bir insan hakkı olarak görürüm. İtiraf edeyim dostlarla içkili bir ortamda sigara içmekten çok keyif alırım. Bu meclislerde de saatlerce oturmak gelenektir. Kahveye gitmem, eskiden briç oynamak için giderdik; hatta eskiden kahvelerin barı vardı bira satılırdı. Kahvelerin ruhu gitti, içi boşaldı ama gene de kahve kültürünün yaşatılmasından yanayım.

 

Hâlâ zamanımız var, hala telafisi mümkün bir yasağın başında sayılırız. Kış bastırmadan hızla onarılması gereken hatalar var. Filin züccaciye dükkanına girmesi gibi yasa çıkartanlar bu cam kırıklarını toplamak zorundalar. Geç kalınırsa cam kırıkları can kırıklarına dönüşecek. Pek çok işyeri kapanacak, sosyal yaşam bir yara daha alacak, kavgalar artacak. Sigara içersin içemezsin diye Bursa’da restoranda gece bıçaklar çekilmiş işletme sahibi müşterileri bıçaklamış. Daha ne kavgalar tatsızlıklar yaşanır belli olmaz.

 

Bu kadar eleştirince çözümleri de yazmak gerekiyor elbette. Çözüm, yasağın uygulanmayacağı ve kısıtlı uygulanacağı yerleri yeniden tespit etmek ve bazı mekanlar için yasağın uygulanmasını işletme sahibinin inisiyatifine ve tercihine bırakmaktır. 18 yaşından büyüklerin girebildiği bar, pavyon, birahane, lokal, eğlence yerlerinde bu yasağın uygulanması anlamsız ve gereksizdir. Bu tip işletmeler giriş kapılarına ve iç mekanlarına o işletmede sigara içildiğine dair bir uyarı yazısı asarlar; gerekirse sigara için bir ruhsat uygulamasına gidilebilir. Bu işyerleri için havalandırmaya yönelik bir denetim ve kontrol yeterli olacaktır. Bu tip mekanları sigara içilmeyen şeklinde açmak isteyen girişimcilere de izin verilmeli; illa bara, birahaneye, pavyona gideceğim ama sigara içilmesin, diyen bir kitle varsa (sanmıyorum) onların ihtiyacı da karşılanmalı.

 

Kafe ve kahvehanelerin havalandırma koşulları sıkı tutularak sigara yasağından muaf tutulması gerekiyor. Gene sigara içilmeyen kahvehane açmak ya da işletmek isteyenlere devlet tarafından destek olunması da önerimdir. Normal kahvelere köstek olmamak kaydıyla elbette.

 

İçkili restoranların havalandırma koşulları düzeltilerek sigara içilen ve içilmeyen bölümleri olması gerekiyor. Bu konuda hazırlanacak bir yönetmelik yaşamın doğal akışına aykırı olmamak zorundadır. Restoranlar giriş kapılarına sigara içilip içilmediği yasal uyarısını yaparlar, isteyen müşteri içilene gider istemeyen gitmez.

 

Gidilmesi zorunlu olmayan, keyfe yönelik yerlere sigara yasağının konulması insan hakkı ihlalidir. Bu yazının amacı sigarayı savunmak değil yaşamı savunmaktır. Çağdaş, estetik ve renkli bir yaşamı; medeni olan, sosyalleşmek isteyen insanı... Yoksa hepimiz içeriden kilitleyip kendimizi, eviçlerinde televizyon izleyip sigara içen maymunlar oluruz.

 

[email protected]