Savina Yannatou'dan Meryemceler dinlediniz...

-
Aa
+
a
a
a

Kıpkırmızı giysisi, uzun düz siyah saçları ile salonun ortasında dimdik. Başını eğip, gözlerini yere dikiyor. Birdenbire ufak tefek bedeninden yayılan bir inilti, çığlık gibi salona yayılıyor:

 

“Orada soğuk taşların

üzerinde yatıyorsun

acılar içinde bedenin

donmaktasın”

 

Savina Yannatou’nun genizden gelen hüzünlü sesi ipek bir örtü gibi yayılıp ruhumuzu sarıyor. Yükselip alçalan sesi ile söylediği şarkıların sözlerini anlamasak bile onların taşıdığı hüznü kemiklerimize kadar hissedebiliyoruz.

 

Savina Yannatou, Helen Kültürü Vakfının düzenlediği Bizans kadını, varlığı ve düşüncesinin tanıtıldığı Bizans festivali çerçevesinde Londra Queen Elizabeth Hall’da verdiği konser için dünyanın dört bir yanından Azize Meryem üzerine söylenen şarkıları seçmiş. Kıbrıs’tan bir türkü, Meryem’in İsa’yı nasıl doğurduğunu anlatıyor. Ardından İsa’nın çarmıha gerilişi ve bunun Meryem’e verdiği acıya isyanı anlatan bir Korsika ilahisi. Carmina Burana’dan bir parçayı 13.yüzyıl İspanya’sından bir ilahi izliyor ve Lübnan’da Mağribilere ait bir 4.yüzyıl ilahisine geçiyor. Arapça ilahinin ağırlığından birdenbire eşsiz gırtlak oyunlarını sergilediği bir Afrika ilahisine atlıyor. Kongo’da Missa Luba törenlerinde söylenen bu parçayı Sardinya’dan bir 13.yüzyıl Ave Maria’sı izliyor.

 

Konserin ikinci bölümüne güney İtalya’da yaşayan rumların söylediği Passıuna ile başlıyor Yannatou. Ardından Orta Yunanistan’dan bir ağıt:

 

“Bugün gök simsiyah

Gün simsiyah

Herkes yasta bugün

Dağlar bile üzgün”

 

Ve yine İspanya’dan 13.yüzyılda söylenen bir Santa Maria ilahisi. Bunu Ermenistan’dan bir annenin ölen oğluna yaktığı ağıt izliyor. Yannatou Karayiblerdeki Guadalup adasından Missa Antilla adli parçaya geçtiğinde konserin temposu birdenbire hızlanıyor. Sözsüz olan bu caz tarzındaki şarkıda Yannatou’nun gırtlak oyunların hayran kalmamak mümkün değil. Ardından Güney İtalya’da yaşayan Arnavutların bir ağıdını Arnavutça söylüyor Yannatou: “Sen bakire önderimiz, inancımızın, ülkemizin koruyucusu…”

 

Bunu izleyen iki İspanyol, bir Rumca ilahiden sonra konser bitiyor, ancak izleyiciler Yannatou’yu bu kadar kolay göndermek istemiyorlar. Alkışlar dinmiyor. Yannatou ve grubundan iki elemanı geri gelip bu kez Smyrna’dan (İzmir) bir rebetika söylüyorlar:

 

“Beni seviyorsa ve bu bir düşse

Tanrım şafak söktüğünde

Ruh bedenden çıkıp gitsin

Ben hiç uyanmayayım”

 

Salondaki oldukça kalabalık Yunanlı, Rum ve Türk izleyici topluluğu onları bu kez ayakta alkışlıyor. Alkışlar dinmeyince Yannatou ve grubu bir kez daha geri geliyor. Bu kez improvize bir caz parçası çalıp söylüyorlar.

 

Yannatou’ya kontrabasta Michalis Siganidis, vurmalı sazlarda Kostas Theodorou, kanun ve akordiyonda Kostas Vomvolos, nefesli sazlarda Haris Lambrakis, ut, gitar ve tamburda Yannis Alexandris ile kemanda Kyriakos Gouventas. Grubun adı Primavera en Salonico (Selanik’te Bahar).  Üyeleri 80li yıllardan beri çeşitli gruplara eşlik eden grup 1993 yılında kurulmuş. Klasik müzikten folk müziğine, geleneksel Yunan müziğinden Bizans müziğine, Orta Doğu müziğinden caza kadar uzanan çok geniş bir yelpazede çalan Selanik’te Bahar grubunun Yannatou ile ilk ortak çalışması Sefarat Türküleri albümü ile olmuş.

 

Müzikte sınır olmaz ilkesinden yola çıkan Yannatou ve grubu akustik çalgılardan vazgeçmeden, şarkısını aldıkları dillerin özelliğini şarkılarında yansıtmayı amaçlıyor. Klasik müzikle otantik geleneksel müziği improvize müzik ve cazla harmanlayan Yannatou ve grubu kendilerini doğu ezgilerini Avrupa müziğine, Ortadoğu'nun müziğini Akdeniz'in çoksesliliğine başlayan ip cambazlarına benzetiyorlar.

 

Grup 1996’dan bu yana Yannatou ile dünyayı

dolaşıyor.Avrupa’da, ABD’de, Avustralya’da, İsrail’de, Tayvan’da konserler vermişler. Çeşitli  müzik festivallerinde çalmışlar, kimilerinden ödüller kazanmışlar. En son Marsilya’da Strictly Mundial’da başarılı bir konser vermişler. Almanya, Moers’teki Yeni Caz festivalinde büyük başarı toplamışlar.

Akdeniz müziğinin divalarından biri olarak adlandırılan Savina Yannatou Atina doğumlu. Yunanistan devlet konservatuvarında şan eğitimi almış. Daha sonra Spiros Sakkas’ın öğrencisi olmuş. Ardından Londra Guildhall müzik ve tiyatro okulunda burslu olarak okumuş. Şarkıcı olarak ilk deneyimini 1970’lerin sonlarında Yunan radyosu 3. Kanalında yaşadığında hala öğrenci imiş.

 

Önceleri opera söyleyen Yannatou daha sonra ortaçağ, barok ve rönesans müziğine yönelmiş. Selanikte Bahar grubu ile önce Sefarat Türküleri’ni, ardından Akdeniz şarkılarını, daha sonra da Azize Meryem şarkılarını albümleştirmiş. 2000 yılında Rosa das Rosas’I çıkaran grup ertesi yıl son albümleri konser kaydı Terra Nostra’yı çıkarmışlar.

 

Yannatou aynı zamanda bir besteci. Besteleyip, yine kendisinin sahneye koyduğu yapımlardan Medea 1977 yılında Yunan devlet tiyatrosunda sergilenmiş.

 

Savina Yannatou’nun müziği ile ilgilenenlere, besteci Udi Hırant’in Geçmiş Güzel Günlere adlı şarkısını da Türkçe olarak söylediği Songs of Mediterranean (Akdeniz Şarkıları) CDsini tavsiye ediyoruz.

 

www.lyra.gr