Politika canavarları

-
Aa
+
a
a
a

Fransızların siyaset biliminde ve siyasi manevralarda usta olduklarını, gerek tarih kitaplarından, gerekse yakın geçmişimizden çok iyi biliyoruz.

 

Son yerel seçimlerde “Fransız solunun”, tepki oyları ile yeniden silindikleri siyaset sahnesine çıkmaları, yerleşik hükümetin yeni manevralara girişmesine neden oldu elbette.

 

Başbakan, yenilginin sonuçunda istifa edince, Cumhurbaşkanı kendisini hemen, yeni kabineyi kurmakla görevlendirdi ve Fransa’nın yeni kabinesi çarçabuk açıklanıverdi.

 

Bir önceki kabinenin “flâş” ismi olan, eski içişleri bakanı Nicolas Sarkozy, yeni kabinede daha üst bir göreve getirilmiş ve maliye bakanı yapılmıştı...

 

İçişleri bakanı olarak, adından çok söz ettiren, özellikle muhafazakâr kesimin ilgi ve sevgisini kazanan, ama azınlıkların, göçmenlerin ve gençlerin bir türlü sevemediği bakan, başına geleceklerden habersiz, güler yüzle kabul ediverdi yeni görevini. Çünkü, onun içindeki önlenemeyen yükselme hırs ve sevdasını kamçılıyordu bu görev.

 

Oysa, günden güne ünlenen ve yarın bir gün, pek çok güç heveslisinin karşısına karizmatik lider olarak dikilmesi kaçınılmaz olan Sarkozy’nin başına ciddi bir çorap örülmeye başlandı bile...

 

Onun bakanlığının alt etmesi gereken çok ciddi mali sorunlar var.

 

Öncelikle Fransız ekonomisi her gün gittikçe gerilemeye devam ediyor. Piyasalardaki işsizlik sıkıntısı artık yüksek sesle konuşuluyor. Hemen hemen her sektördeki Çin malları baskısı, artan pahalılıkla orantılı olarak artmayan harcama gücünün, ucuz ürünlere olan sıcak ilgisi, yerel üretimi ve Avrupa Birliği üretimlerini Fransız pazarında sıkıntıya sokmayı sürdürüyor.

 

Otuzbeş saatlik çalışma uygulaması ile gittikçe tembelleşen Fransızların, devletten bekleme alışkanlıkları da, artan ekonomik sıkıntının üzerindeki bir başka kambur.

 

Fransız sosyal güvenlik sisteminden de dumanlar yükseliyor.

 

Yalnız yaşamaya kendisini alıştıran Avrupa insanının, en iyi örneklerinden birisi kuşkusuz ki Fransızlardır.

 

Onlar arasındaki nikâhsız birliktelikler Avrupa ortalamasında en yüksektir. Çünkü kimse kimsenin sıkıntısını çekmeyi istemez. Bunun sonucunda da doktorlara olan talep günden güne artıyor. Yalnızlığın getirdiği sıkıntıların, ilgi gösteren doktorlara yönelmesi de ister istemez sosyal güvenlik harcamalarında ciddi bir açığın oluşmasına neden oluyor.

 

Fransa’nın Avrupa Birliği normalarına göre, iç borçlanma oranı, iç harcamaları hep yüksek. Yani eğer bir birlik varsa ve bu birliğin liderleri konumundaki ülkelerden birisi de Fransa ise, özürü kabahatinden büyük bir sıkıntılı durum söz konusu Fransız devleti için..

 

İşte tüm bunların çözümü de elbette Sarkozy’den bekleniyor.

 

Madem ki içişleri bakanı olarak o kadar başarılı olabildin, gel bakalım, şimdi de bu pisliği temizle diyor Fransa’nın “uyanık” siyaset arenası...

 

Sarkozy’e sunulan Maliye Bakanlığı ile, bir cengâverin Roma’da yırtıcı hayvanlarla mücadele için arenaya atılması arasında pek ciddi bir fark yok. Oyunu sonu belli..

 

Siyaset arenalarını sevenler için, yeni ve kanlı bir filim başlıyor, senaryosu da en ince detayına kadar yazılıvermiş...