No.81 - Kedi, Kırmızı ve Atom Savaşı...

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!

Biz tefrikacılar oturduk, gazete ve televizyonlarımızı taradık ve dünyada neler olup bittiğini size özetlemek istedik: Dün, kâinatın en önemli iki haberi medyamızda şöyle görünüyordu:

1. KEDİNİN ÜZERİNE ELİF Mİ BASTI? Hürriyet’in “manşet yanı” olarak resimli haberi buydu:

“Biri Bizi Gözetliyor” adlı TV programınının adı açıklanmayan sevimli kedisinin nasıl öldüğü meselesi... Doğrudan seyircilerden alınan telefonlara bakılırsa, her biri birbirinden vahim üç olasılık üzerinde duruluyordu burada:

a) 10 numaralı tombul yarışmacı Elif’in, yanlışlıkla üzerine basarak kediyi ezmesi suretiyle (bireysel insani hata);

b) BBG evi sâkinlerinin sevgisizliği ve ilgisizliği yüzünden ölüm (toplumsal sorumsuzluk);

c) Aç ve susuz bırakılan hayvanın, içine çamaşır bastırılan deterjanlı suyu içip zehirlenmesi suretiyle ... kasıt ya da ihmal yüzünden ölüme sebebiyet (vak’anın kriminel boyutu)...

Bu esrarengiz olayla ilgili olarak seyircilerden gelen başka önemli iddialar da var: 24 saat kesintisiz yayınlanan programın âniden 1.5 saat kesilmesi, “kediye ait eşyaların ortadan kaldırılması” ve yarışmacılara bu ölümden sözedilmemesi uyarılarının yapılması içinmiş, deniyor. (Kriminel vak’anın derinleşmesi).

Bu arada, araştırmacı gazetecilik kurumu da hemen devreye giriyor: “Sanatçı” ve Hürriyet yazarı Pakize Suda ağlayarak BBG evine gitmiş, BBG yarışmacılarını bulamamış (belki taksiye doluşmuşlardı); o zaman karşısına çıkan korumalara sormuş, onlar da yazara “kedinin iyi olduğunu” söylemişler. Eski sanatçı ve “yeni” yazar, onlara inanmamış tabii. Azmedip program yetkililerine ulaşmış ve ölüm haberini onlara doğrulatmış. Bunun üzerine de cezaî müeyyide talep etmiş: Kedinin ölümüne neden olan yarışmacının bulunup yarışmadan “elenmesini” istemiş. (Tefrikacılarınızın notu – 1: BBG’nin sadık izleyicileri olarak, yarışmanın önceden belli olan evrensel kurallarına böyle “dışarıdan” duygusal müdahaleler yapılmasını şahsen doğru bulmuyoruz.)

İkinci araştırmacı gazetecilik örneği de radyo ve televizyon programcısı Cem Ceminay’dan geliyor: Kedinin ölümü olayını Pazar sabahı dinleyicileri vasıtasıyla öğrenen ünlü deejay, sorumlunun bulunmasını istemiş ve, kedi ortaya çıkana kadar programı seyretmeyeceğini bildirerek o da kişisel cezaî müeyyide uygulamaya karar vermiş. (Tefrikacılarınızın notu – 2: Dinleyicilerinin ünlü deejay’i eksik bilgilendirmiş olabileceği olasılığına burada dikkat çekmek isteriz: Veterinere götürülmüş olan kediden “bir daha haber alınamadı”ğını hem izleyiciler söylemiş, hem de Hürriyet 1. sayfadan “öldü” diye veriyor zaten. Bu durumda, programı yeniden izleyebilmesi olasılığı çok zayıf görünüyor...

(Tefrikacılarınızın 3. ve son notu: Uzan grubunun bir televizyonunda yayınlanan bu programa Hürriyet gazetesinin bu derin ilgisi bizi çok mütehassis etti, hani ağlayarak oralara kadar gitmediysek de duyarlığımız az buz değildir hani...

2. KIRMIZININ BİLANÇOSU: Günün ikinci önemli haberi de buydu: MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç’ın, bu sıfatıyla değil de, “kişisel görüşü” olarak bir toplantıda dile getirdiği

Çizim: Ateş Gülcügil

“Avrupa Birliği’ne karşı Rusya ve İran’ı da içine alan yeni stratejik seçenekler arayalım” şeklindeki ifadesi, Hürriyet Ankara bürosunun araştırmasına göre basında destek bulmamıştı. (Tefrikacılarınızın notu: Bu defa taramayı -yani basın taramasını- biz yapmıyoruz, bunu araştırmacı gazeteciliğin ehil ellerine bırakıyoruz.) Konuyla ilgili 91 köşe yazısı çıkmış. 46’sı orgenerali eleştirmiş, “çoğunluğu sağ basından” olmak üzere, 26 köşede destek bulmuş, 19 köşe de “tarafsız” kalmış. (Tefrikacılarınızın notu – 1: “Tarafsız”ın anlamını çok uğraşmamıza rağmen sökemedik. 2: Bir de, tarama’daki bazı eksikliği de gözden kaçırmadık: Cumhurbaşkanı, söylediklerine karşı AB üyeliğinin Türkiye için hedef ve amaç olduğu yolundaki açıklamaları ve TÜSİAD, İKV, TESEV gibi önde gelen sivil toplum kuruluşlarının yine Kılınç’ı radikal biçimde eleştiren açıklamalarının
neden bu taramada yer almadığını, ve neden “köşe yazarları”nın “başköşe”ye oturtulduğunu anlayamadık. Başlıktaki “kırmızı” meselesine gelince, o, Genelkurmay’ın askerden sözü edilen yazıları kırmızı ile işaretleyen G.Kurmay Basın Büro’sunun yoğun mesai yaptığına dair bir eski habere gönderme imiş meğerse...

MAKAS ARTIĞI:

Kedinin ölümü ve köşe yazılarının kırmızıyla işaretlenmesi dışında birkaç küçük haber daha vardı dün dünyada. Pek önemleri yoksa da, onlara da birkaç kelimeyle değinmezsek olmaz:

ABD, dünyanın en büyük ülkelerinden Çin ve Rusya ile, iki komşumuz İran ve Irak’ın da içinde olduğu en az 7 ülkeye gerektiğinde atom bombasıatma planıyapmış, bu gizli raporu birbuçuk ay kadar önce Kongre’ye sunmuş! Geçen hafta içinde Ortadoğu’da 200 Filistinliİsraillilerce öldürülmüş, Kudüs’te Şaron’un bürosundan 100 metre ötede patlayan bir canlı bomba ve Netanya’da ateş eden Filistinliler13 İsrailli’yi öldürmüş, İsrail Arafat’ın bir bürosunu tamamen yıkmış, Filistin’e tank, füze, uçak ve helikopterlerle saldırıya devam etmiş, bir mülteci kampında 600 kişiyi tutuklamış! Arada da, 12 saat içinde 6 Filistinliyi öldürmüş. İtalya’da Roma’da 50 bin kişi Filistin’e bağımsız devlet için gösteri yürüyüşü yapmış... ABD Başkan Yardımcısı Cheney, Irak’a saldırıya ikna için 11 ülkelik turuna başlamış, bu iş için 250 bin kişilik ordu kuracağı, 25 bin kişilik orduyu Britanya’dan isteyeceği haberleri yoğunlaşmış... Barcelona’da 100 bin kişi, Ebro nehrinin yönünü değiştirme projesinin iklimi değiştireceği gerekçesiyle gösteri yürüyüşü yapmış... Ölüm oruçlarında 38 yaşındaki Yeter Güzel adlı bir kişi ölünce, 1,5 yıllık eylemler sonunda ölenlerin sayısı 87’ye ulaşmış... Zimbabwe’de seçimlerin kilometrelerce uzanan oy verme kuyrukları üzerine 3. güne uzatılması kararı yüksek mahkemeden çıkmış ama hükûmetin bunu uygulayıp uygulamayacağı bilinmiyormuş...

Devamı yarın...