No.471 - Yazıyoor!.. Skandalleri Yazıyor!

-
Aa
+
a
a
a

Skandal. Ya da rezalet. İster Frenkçe'sini, isterseniz Türkçe'sini seçin, bu kavramın dünyadaki tüm medyanın büyük kesiminin temel besin maddelerinden biri olduğu pek tartışma götürmez. Ama nedense, son zamanlarda, dünyanın en leziz rezalet haberlerinden bazıları birbiri ardından sökün ederken, hem dünyada, hem de burada medyanın büyük bölümünün ilgisini çekmeyi başaramıyor. Bu haberlerden en taze üç tanesini seçip dikkatine sunalım bakalım, ey okur, sen nasıl değerlendireceksin?

 

Britanya'nın saygın yayın organlarından The Times gazetesi, 1 Mayıs 2005 tarihli Pazar nüshasında müthiş bir gizli belge ifşa etti – ya da, günümüzün daha popüler deyişiyle, "sızdırdı":  Downing Street Andıç Tutanakları ya da "Memogate" diye bilinen bu belgeye göre, Başbakan Blair başkanlığında 2002 Temmuzu'nda yapılan bir kabine toplantısında, korkunç bir gerçek açıklanıyordu: ABD Başkanı, kendi Kongresi'ne ve bütün dünyaya aksini söylemesine karşın, Irak'ın işgalinden neredeyse 1 yıl önce savaşa girmeye karar vermişti. Britanya Başbakanı da ABD Başkanı'nın Teksas'taki çiftliğinde bu istilaya askeri destek vermeyi taahhüt etmişti. Şimdi, Blair'in "iç" çevresindeki  bakanlara da "işgalin kaçınılmaz" olduğu bildiriliyor, ama işgal ve saldırı kendilerine yönelik olmadığı için, "zevk almaya bakmaları" değil, buna:

 

a)yasal bir kılıf uydurmaları,

 

b)istihbaratı manipüle ederek bir "gerekçe yaratmaları",

 

c)hatta bombardımanla bir BM ültimatomu "imal etmeleri"

 

isteniyordu.

 

Bütün bunlar sızdırılan gizli belgede olduğu gibi yazıyordu ve bilgi çağı diye nitelenen yüzyılın asıl bir rezaletler çağı olduğunu bundan daha net ortaya koyan bir "kanıt"a ihtiyaç olmadığı da açıkça görülüyordu.

 

Kıbrıs'taki İngiliz üssünün bu amaçla kullanılması, Türkiye'den Kuzey Irak'a 40 bin ABD askerinin "gizlice" sokularak iki Irak tümeninin "bağlanması" planları gibi Türkiye'yi epey yakından ilgilendiren konuların da yer aldığı bu skandal belgesinin (bkz.: Timesonline.co.uk, 1 Mayıs 2005) medyamızın ilgisini çektiği söylenemez doğrusu.

 

Amerikan medyası için de aynı şey geçerliydi. Ama, önümüzdeki Perşembe günü, Demokrat Parti'li kongre üyelerinin bu skandal üzerine bir oturumu olacak; hemen ardından da milletvekili ve senatörlerle birlikte beş yüz binden fazla sayıda Amerikan vatandaşının gizli savaş planlarını soruşturan dilekçeleri Beyaz Saray'a ulaştırılınca, bakalım Amerikan ana-akım basını buna daha fazla kayıtsız kalabilecek mi? (Ayrıca bkz.: http://www.afterdowningstreet.org).

 

* * *

 

İlgimizi çekmeyi maalesef  başaramayan ikinci rezaletse, geçen hafta patlak verdi: Beyaz Saray'dan, bir sivil toplum kuruluşu tarafından ele geçirilen gizli belgelere göre, yeryüzü canlılarını bekleyen en büyük tehdit olan küresel iklim değişikliği konusunda ABD Başkanı'nın iklimden sorumlu yardımcıları, en saygın bilimsel kuruluşların raporlarını tahrif etmiş, eklemeler, çıkarmalar yapmışlardı!  ABD,  Kyoto'nun yürürlüğe girmesinden neredeyse 2 yıl önce, yeryüzünün en büyük şirketi olan, değeri 379 milyar doları bulan ve Bush seçim kampanyasına büyük maddi destek veren ExxonMobil'in baskı ve telkinleri altında küresel ısınmayı inkâr etmeye ve bu protokole taraf olmamaya karar vermişti. Görüşleri için Exxon'a teşekkür eden mektuplar yazmışlar, petrolcülerle bu bilimsel konuda istişarelerde bulunmuşlardı. Ayrıca, Beyaz Saray, yardımcılarından buna bilimsel bir kılıf uydurmaları, raporları manipüle ederek, reddetmek için "gerekçe yaratmaları", hatta bir tür yeni bilim "imal etmeleri"ni de istemişti anlaşılan. Böylece "boşluk doldurma" ve "doluları boşaltma" yöntemleriyle, küresel ısınmanın biyolojik ve ekolojik etkileri "hafifletilmiş"; su sıkıntısı, seller ve buzulların erimesi kâğıt üzerinde "durdurulmuş"tu.

 

ABD'nin saygın New York Times gazetesi, ExxonMobil ve diğer petrol şirketlerinin eski lobicisi-yeni çevre danışmanı avukat Philip A. Cooney'in, inci gibi el yazısıyla bizzat yaptığı bilimsel değişikliklerin tıpkıbasımını da yayımladı. (Bkz:. "Andrew C. Revkin, "Bush Aide Softened Greenhouse Links to Global Warming", The New York Times, 8 Haziran 2005; ayrıca, John Vidal, "Revealed: How Oil Giant Influenced Bush", The Guardian, aynı tarih).

 

Bütün bu konularda kendisine sorular yöneltilen Exxon'dan sorulara cevap verecek kimse bulunamadı; Beyaz Saray sözcüsü hemen bulundu ve her şeyin bilimsel usule uygun olduğunu söyledi, ama eski petrolcü, yeni iklim danışmanı Cooney, Beyaz Saray sözcüsünün bu açıklamasından bir gün sonra "yorulduğu ve ailesiyle daha çok vakit geçirmek istediği" gerekçesiyle istifa etti...

 

* * *

 

ExxonMobil ve skandaller demişken... Elimize taze geçmiş iki rapordan iki küçük alıntı yapalım. Bunlar, gizli değil; tahrif de edilmemişler, ama öyle olmamaları daha da ürkütücü sanki: Dünya Bankası'nın 2003 Kalkınma Finansmanı Raporu'na göre, yeryüzünün en yoksul bölgesi olan Sahra-Altı Afrika, aynı zamanda dünyanın en kârlı yatırım bölgesi imiş. Yani, yabancı doğrudan yatırım, en yüksek getiriyi buradan elde ediyormuş! Eğer buna skandal demiyorsan ey okur, "60 Minutes" adlı televizyon programında yayınlanan şu rapora ne dersin: Yoksul Afrika ülkesi Ekvator Ginesi'nin ExxonMobil'le yaptığı petrol sözleşmesinin ilk yılında gelirlerinin sadece yüzde 12'sine sahip olabiliyor! "Böylesine düşük bir pay," diyor yazar Naomi Klein, "petrol sömürgeciliği yağmasının dorukta olduğu dönemde bile skandal sayılırdı." ("A Noose, Not A Bracelet", The Nation, 10 Haziran 2005; ayrıca bkz.: Torcuil Crichton, "When It Comes to Africa, Bush Has More on His Mind Than Aid", The Sunday Herald (Scotland), CommonDreams.org)

 

* * *

 

Önemli not: Kâinatın Tefrikası, patlattığı flaş skandal haberleriyle, bundan böyle adını "Kâinatın Magazini"ne çeviriyor... Reytingimizi artırmaya kararlıyız!

 

Devamı haftaya...

* Kâinatın Magazini için skandal haberlerini izleyen fedakâr muhabirimiz gece gündüz görevinin başında, Beyaz Saray'dan kuş uçurtmuyor. İzlemeye devam ediniz..