No.445 - "Felsefe" ve Gündem

-
Aa
+
a
a
a

"Seçim, felsefemizin ve gündemimizin geçerliliğinin doğrulanmasıdır."

 

ABD Çevre Koruma Kurumu'nun (EPA) Bush tarafından atanmış yeni Başkanı Mike Leavitt,  yeni Bush yönetiminin, ülkede 30 yıldır geçerli en etkili çevre koruma yasalarını düpedüz ortadan kaldırma planını işte bu veciz sözlerle Amerikan ve dünya halklarına açıkladı.  (The Independent, 5 Aralık 2004)

 

Yeni dönemde Bush yönetimi, ABD'nin dört bir yanındaki el değmemiş topraklarını petrol ve doğal gaz çıkarımına açmayı, nükleer santral yapımları üzerindeki yasakları kaldırmayı, örnek başarılar elde etmiş Temiz Hava Yasası'nı, Tehlikeye Düşmüş Türleri Koruma Yasası'nı, Ulusal Çevre Siyasaları Yasası'nı tersyüz etme planlarını yürürlüğe koyuyor. Bush yönetiminin, enerji vb şirketlerinin sahipleri ile kolkola girerek en azından ABD sınırları içinde kalan doğaya karşı topyekûn taarruza giriştiğini söylemek, abartılı olmaz. (Tabii, ABD yönetiminin uluslararası iklim koruma antlaşmalarına karşı mücadelesi ile birlikte, bu taarruzun aslında bütün dünya havasını ve suyunu da kapsadığını düşünmek mümkün.)

 

ABD'de çevre kirletme rekorlarının sahibi Utah eyaletinin eski valisi olan ve Utah'ta milyonlarca hektarlık yaban hayat arazisini, dünyaca ünlü ıslak alanları ve verimli tarım topraklarını yol, otoyol ve konut yapımına açmak üzere İçişleri Bakanlığı ile gizli görüşmeler yürütmesiyle bilinen Mike Leavitt'in Bush tarafından EPA'nın başına getirilmesi, kimi çevre kuruluşlarınca "ciğerin kediye emanet edilmesi" şeklinde de yorumlanmıştı. (Bir analoji yapacak olursak, Türkiye'de kendi bankalarının içlerini boşaltmalarıyla ün kazanmış siyaset ya da medya erbabının, TMSF'nin başına getirilmesi gibi bir durumdu bu.)

 

Leavitt'in sözleri sadece Amerikalılar, sadece çevreciler için önem taşımıyor bence. Yeryüzünde yaşayan herkesin tek cümlelik bu kısa taarruz emrini çerçeveletip yataklarının başucuna asmasında, hatta mümkünse aynalarının bir köşesine de yapıştırmasında çok yarar var: Bush'un yeniden seçilmesiyle "onay belgesi" aldığı belirtilen iki şey var: "Felsefe" denilen, fevkalâde iyi bildiğimiz bir dünya görüşü aslında – eski bir şarkı: Hegemonyacılık şarkısı. "Gündem" denilen şeyse, hegemonun dünyayı kontrol etme planının yürürlüğe konmasından başka birşey değil. ABD'nin uzak görüşlü yöneticilerinden George Kennan, Leavitt'ten 60 yıl önce "felsefe ve gündem"i resmi belgelere taşımış ve dünya nüfusunun yüzde 4'üne sahip olan ABD'nin dünya servetinin yarısına sahip olduğunu ve bu durumun böyle kalması için her şeyi yapmak zorunda olduğunu net bir dille ifade etmiş, hatta ABD'nin, dünyanın başlıca enerji rezervlerinin bulunduğu en önemli stratejik bölgesinde [Ortadoğu'da] Avrupa ve Asya karşısında daima "veto gücü"ne sahip olduğunu belirtmişti... "Vananın üstünde sağlam bir el bulundurmak, Avrupa ve Asya tehlikelerini de azaltmaya yarar... Orta Asya'da ve petrol boru hatları üzerindeki at oynatmalar da benzer kaygıları yansıtır." (Noam Chomsky, Elections/Public 2004, Znet, 29 Kasım 2004)

 

Yani, "dünya kaynaklarını denetleme savaşı yoğunlaşırken, resmen askeri saldırı yoluyla yürütülen ekonomik sömürgecilik sahneye yeniden konuyor. Yeni sömürgecilikle yeni liberalizmin kaynaştığı şirket küreselleşmesi sürecinin mantıki sonucu Irak... Irak, yeni bir çevrimin başlangıcına işaret ediyor.. Şirketlerle Askeriyenin birleşik küçük çetesinin sahnelediği 'iş üstünde İmparatorluk' adlı çalışmaya bir göz atma imkânı buluyoruz. Irak'ta bu dövüş eldivensiz yumruklarla yapılıyor." (Arundhati Roy, Peace?..., Znet, 7 Kasım 2004)

 

Roy'un bu tespitine küçücük bir ilaveyi de ABD'nin yalanan mutlu kedisi Leavitt yapmış oluyor: Irak'ın yokedilip özelleştirilmesi, iş üstünde İmparatorluk çalışmaları çevriminin başlangıç halkası ise, hayatın kaynağını kurutmaya yönelik olan ve pençeden dışarı çıkarılmış sivri tırnaklarla  yürütülen bu müthiş doğa saldırısı da o çevrimin aynı halkasını oluşturuyor aslında.

 

Devamı haftaya...