No.41 - Yasaklanmış Hakikat

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!

CNN’in ‘Amerikan Sabahı’ programında dün verdiği günaydın bombasının etkisi yayılarak artıyor, ama Türk medyasında değil. Türk medyası daha ziyade CNN sunucusu Paula Zahn ile ilgili tanıtım spotlarında yer alan ‘seksi sunucu’ ifadesiyle ilgili (fermuar sesleri falan da varmış reklamda, biz duyamadık henüz). Diğer meseleye gelinceeeee.....

11 Eylül faciasının ardında yatan pislikler, Paris’te birkaç gün önce yayınlanan bir kitapta anlatılıyor, demiş, ancak kitabın ismini verememiştik dün. İsim şöyle: ‘Bin Laden: La Verité Interdite’. Yani, ‘Bin Laden: Yasaklanmış Hakikat’. Kitabın yazarları, Jean-Charles Brisard ile Guillaume Dasquié. Brisard, çok deneyimli bir istihbaratçı ve 1997’de Fransız gizli servisine şimdi pek meşhur El-Kaide hakkında bir rapor hazırlamış. Dasquié ise istihbarat konularında saygın bir internet mekânının (www.intelligenceonline.com) yöneticisi.

İki yazar, Afganistan’daki savaşın terörle filan pek bir ilgisinin olmadığını, meselenin petrolden ibaret bulunduğunu iddia ediyorlar. Dün anlattıklarımıza ilave olarak FBI’ın müstafi başkan yardımcısının Dünya Ticaret Merkezi’nde güvenlik sorumlusu olarak işe başladığını ve 11 Eylül saldırıları sırasında başkalarının hayatını kurtarmaya çalışırken öldüğünü de söyleyelim. O’Neill, kitabın en tüyler ürpertici bölümünde, ABD Dışişleri Bakanlığı ile Başkan Bush’un yakın çevresindeki petrol lobisinin, Bin Laden’in ve El-Kaide’nin suçluluğunu araştırma çabalarını engellediklerinden acı acı yakınıyor. O’Neill aynen şöyle diyor Brisard’a: “Örgütü çökertmek için gerekli olan her şey, bütün cevaplar, Suudi Arabistan’da bulunabilir.” Bununla birlikte, kitaba bakılırsa, ABD Suudi Arabistan ile ilişkilerini bozmak istememiş. Bunda, Orta Asya’da İran’ın yükselişinin ve İran’daki şiilere karşı Suudi Arabistan’ın desteklenmesinin büyük payı olduğu ifade ediliyor.

Kitabın temel tezi, 21. Yüzyıl komplo teorilerinin şahı olacak gibi görünüyor: Yazarlar, Şubat ve Ağustos (2001) ayları boyunca, yani 11 Eylül’e yaklaşık bir ay kalana kadar, Bush yönetimi ile Taliban arasında yürütülen gizli pazarlıkları belgeliyor. Görüşmelerin konusu, eski bir şarkıyı hatırlatıyor: “Aman petrol, canım petrol.” Yani, devasa petrol ve doğalgaz yataklarına sahip Orta Asya ülkelerinin kullanılmasına Rusya izin vermiyor, İran da tehlikeli bir güzergâh; geriye sadece Afganistan kalıyor.

İşin içine, Dick Cheney, Condoleeza Rice ve Donald Evans gibi petrol ve siyaset aleminin önde gelenlerinin yanı sıra eski CIA başkanının kuzeni ‘Mata Hari’ Leyla bile karışıyor ve mesela 2001 Mart’ında Molla Ömer’in temsilcisine Washington’da mihmandarlık ediyor.

Özetle, Bush-Taliban “halı pazarlığı” akamete uğradıktan hemen sonra Dünya Ticaret Merkezi bombalanıyor.

Görüşmeler, Bush ile petrolcülerin Taliban’ı tehdit etmesinden hemen sonra akamete uğruyor.

İkiz Kuleler’in vurulmasına bir ay kalıncaya kadar devam eden görüşmelerde Amerikan tarafı baskı ve hile yaptığı için sonuç alınamıyor.

Yine kitaptan anlaşıldığı üzere bizzat Bush, FBI’a terör soruşturmalarını askıya alma emrini veriyor.

Taliban’ın, ABD’nin bir numaralı terörist olarak aradığı Bin Laden’i teslim etme tekliflerine Amerikan Dışişleri burun kıvırıyor.

FBI’a göre, Dünya Ticaret Merkezi aynı Bin Laden tarafından bombalanıyor.

Ve hemen arkasından da terörizme karşı Kalıcı Özgürlük Operasyonu başlıyor.

Ol hikâyat bundan ibaret...

Devamı yarın

Ömer Madra – Şerif Erol