No.362 - KİS demokrasiyi de imha eder mi?

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!..

 

30 Haziran 2002. Bush konuşuyor: “Irak rejimi 10 yıldır şarbon ve sinir gazı ile nükleer silâhlar geliştirmeyi planlamıştır... Bu, medeni dünyadan gizleyecek birşeyleri olan bir rejimdir. Bunun gibi devletler ve onların terorist müttefikleri bir şer mihveri oluşturmakta, dünya barışını tehdit etmek üzere silâhlanmaktadırlar.” (“State of the Union”/Birliğin Durumu nutku)

 

24 Eylül 2002. Blair konuşuyor: “Irak içinden gelen kanıtlar beni gittikçe daha çok endişelendiriyor... Bütün yalanlamalarına rağmen Saddam Hüseyin kitle imha silâhlarını geliştirmeye devam etmekte, ve bunlarla birlikte bölgeye ve dünya istikrarına gerçek zarar verme kapasitesini artırmaktadır.” (Irak’ın Kitle İmha Silahları: Britanya Hükûmetinin Değerlendirmesi” raporuna önsöz’den.)

 

8 Kasım 2002. Bush: “Irak tam olarak uymazsa, ABD ve öteki ülkeler Saddam Hüseyin’i silâhlarından arındıracaktır. (BM Güvenlik Konseyi 1441 sayılı kararını destekleme konuşmasından.)

 

Aynı gün. Blair: “Çatışma kaçınılmaz değil, ama silâhlardan arındırma kaçınılmazdır... Şimdi herkes hemfikir ki, Saddam bundan kaçarsa uluslararası camia kendi iradesini dayatmak için harekete geçmek zorundadır.” (BMGK konuşmasından)

 

5 Şubat 2003. Colin Powell konuşuyor: “Bu kalın istihbarat dosyasından çıkan en kaygı verici bulgulardan biri de şu: Biyolojik silâh yapmak için kullanılan seyyar tesisler var. Kamyonetler ve vagonlar, tespit edilemeden kolaylıkla yer değiştirebiliyor... Birkaç ay içinde Körfez Savaşı öncesindeki miktarları aşan biyolojik zehir üretebilecekler... (BM Güvenlik Konseyi önündeki konuşmasından.)

 

Aynı gün. Colin Powell: “Kötümser tahminle Irak'ın 100 ilâ 500 ton kimyasal silah materyali var. Bu da 16 bin savaş füzesine yüklenecek bir miktardır... Manhattan’ın 5 katı büyüklüğünde bir alanda kitlelere zayiat verebilecek miktarlar... Şunu da hatırlatayım, 122 milimetrelik kimyasal savaş başlıkları... buzdağının tepesi olabilir.”

 

27 Şubat 2003. Bush: “Irak’ta bir diktatör Ortadoğu’yu boyunduruğu altına alacak ve medeni dünyaya korku salacak silâhlar üretiyor ve bunları saklıyor. Buna izin veremeyiz... Dünyamızın uzun vadeli güvenlik ve istikrarı için...” (Washington’da American Enterprise Institute’ta yaptığı konuşmadan) 

 

18 Mart 2003. Bush: “Hükûmetimizin ve başka hükûmetlerin topladığı istihbarat hiçbir şüpheye yer bırakmadan şunu gösteriyor: Irak rejimi, şimdiye kadar icat edilmiş en öldürücü silâhların bazılarını elinde tutmaya ve saklamaya devam ediyor.” (Saddam’a 48 saatlik mühlet verdiği TV nutkundan.)

 

Aynı gün. Bush: “Tehlike apaçık ortada: Kimyasal, biyolojik ya da –bir gün – Iraklıların yardımıyla edindikleri nükleer silâhlarla teroristler, belirttikleri amaçlarına ulaşabilir, bu ülkede veya bir başkasında binlerce ya da yüzbinlerce masum insanı öldürebilirler.”

 

Aynı gün. Blair: “Saddam’ın 10 bin litre şarbon, 6500 kimyasal cephane, en az 80 ton hardal gazı, sarin, botulinum zehri ve bir yığın başka biyolojik zehirden oluşan silâh deposunu imha etmiş olduğunu iddia etmek abesle iştigal olur.” (Avam Kamarası önünde, kritik savaş oylamasından hemen önce attığı nutuktan.)

 

20 Mart 2003. Bush: “Şu anda Amerikan ve koalisyon kuvvetleri Irak’ı silâhlarından arındırmak, halkını kurtarmak ve dünyayı vahim bir tehlikeye karşı savunmak üzere giriştikleri askerî operasyonun ilk safhalarında bulunmaktadırlar.” (Savaşın başladığını ilân ettiği TV nutkundan)

 

Aynı gün. Blair: “Önümüzdeki seçenekler besbelli: Ya geri basıp Saddam’ı muazzam güçlenmiş bir şekilde bırakacağız, ya da kuvvet kullanarak onu silâhlarından arındırmaya devam edeceğiz.” (Savaş başladığında millete verdiği TV nutkundan.)

 

28 Mayıs 2003. Rumsfeld konuşuyor: “Onların [Iraklıların] bir çatışmadan önce kitle imha silâhlarını imha etmeye karar vermiş olmaları da mümkündür... ve bu sorunun cevabını bilmiyorum.” (New York’ta yaptığı bir konuşmadan)

 

Aynı gün. Wolfowitz: “Kitle imha silâhı tehdidini bilerek abarttık. KİS, savaş kararı alınmasının ardındaki nedenlerden sadece biriydi. Bürokratik nedenlerle bu konu üzerinde yoğunlaştık...çünkü herkesin üzerinde uzlaşabileceği tek neden buydu.” (Vanity Fair dergisinin Temmuz sayısına verdiği mülâkatten.)

 

Aynı gün. Blair konuşuyor: “Spekülasyon yapmaktansa, bizimkilerin raporunu bekleyelim bakalım... Irak’taki önceliklerimiz, kitle imha silâhlarını bulmaktan çok... insanî ve siyasî bakımdan yeniden inşa çalışmalarıdır.” (Irak’taki İngiliz askerlerine moral yükseltme ziyareti amacıyla uçağa binerken yaptığı konuşmadan)

 

***

28 Mayıs 2003. İşçi Partisi eski bakanlarından Tony Benn konuşuyor:

“Şuna inanıyorum ki, Başbakan bize yalan söyledi, yalan söyledi ve yalan söyledi.Savaşın bütünü sahtekârlık üzerine kurulmuştuve sanıyorumbunun uzun vadedeki zararı Britanya demokrasisine olacaktır. Başbakanların ve bakanların size söylediklerine inanamıyorsanız, demokrasi sürecinin tümü tehlikeye girmiş demektir. Siyasi amaçlarlarla yalan söyledikten sonra paçayı kurtarmanıza izin verilemez.”

(LBC radyosuna verdiği mülakatten.)

 

***

 

Devamı yarın...

 

NOT: Tefrikacının seyir defterinin bu sayfaları The Independent, BBC ve NTVMSNBC web mekânlarından derlenerek doldurulmuştur.