No.356 - Şempanzelerimiz ve 'biz'

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!..

 

Hayvanların da bir âlemi var, biliyorsunuz; bizim âlemimizden ayrı. Bizim doğu âlemimizden ayrı olan Batı âlemi kimi zaman bunu daha hiyerarşik olarak, krallıklar şeklinde koyuyor: İnsan krallığı ile hayvan krallığı diye ayırıyor âlemleri ve ikinci krallığın başına aslanları geçiriyor. (Tabii, çok kısa bir süre sonra, yeni koşullar ışığında, bu ayrımı insan-hayvan imparatorlukları şeklinde yapmamız da gerekebilecek. Burada ikilinin bir ucundaki imparatorun kim olduğu gayet açık da, öbür âlemin başına kimi geçireceğimiz konusu gittikçe belirsizleşiyor. Bu gidişle aslanların ve öteki büyük memelilerin soyu yakında tükenecek zira ve o zaman da imparatora lâyık şekl-i şemâile sahip görkemli bir yaratık bulmakta güçlük çekebiliriz. Hani, gittikçe yakına gelen atom savaşı tehlikesi sonunda ayakta kalacağı tahmin edilen ender yaratıklardan hamamböceklerini kral ya da imparator ilân etmek de insanın gücüne gitmiyor değil doğrusu.)

 

Hayvanlar âlemini inceleyen biliminsanları da başka bir âlem! ABD’nin pek meşhur bilim dergisi PNAS (Hayır, bu öteki meşhur PNAC kurumu değil, Wolfowitz ve kumpas çetesinin öteki “yaratık”larının dünya hegemonyası projesi ile karıştırılmaması özenle rica edilir! Bu Ulusal Bilim Akademisi Tutanakları Dergisi’nin kısaltması) insanlarla şempanzelerin, sanıldığı kadar yakın akraba olmadığını ilân etmişti geçen yıl. Yani, iki âlemi iyice ayırmıştı ve biz insanları rahatlatmıştı. Özetle, şempanzelerin hayvanlar arasında en yakın akrabamız olduğunu, bununla birlikte, daha önce tahmin ettiğimiz kadar fazla DNA da paylaşmadığımızı söylemişti. Bilimadamları, insan DNA deposunun yüzde 98.5 değil, sadece yüzde 95’ini şempanzelerle ‘paylaşmakta’ olduğunu, bunun da dünyalar kadar büyük bir fark yarattığını bildirmekteydiler.

 

Şimdiyse, gene Amerikalı biliminsanları, aradan iki yıl bile geçmemişken ne diyorlar? İnsanlarla şempanzelerin ve – onlarla pek yakın akraba olan –bonobo’ların “hayat kodu”nun (DNA) neredeyse aynı(% 99.4) olduğunu ilân etmezler mi?! Hatta, bununla da yetinmeyip, bildiğimiz o adi şempanzelerle bonobo’ları, hayvanlar krallığı içinde insanları taksonomik açıdan sınıflandırdıkları Homo adı içine sokmayı önerme cür’etini göstermişler. Bulgularını PNAS’ta yayımlayan bilim takımından Dr. Derek Wildman, hayvanlar âlemini bilmeyiz ama bizim krallığı derinden sarsacağı kesin olan açıklamasında şunları söylemiş: “Primatların evrimini incelemeye başladığımız ilk günden beri, insanlarla maymunlar (ape) arasında bu ikilik sürmekteydi. Oysa, şimdi bilimsel olarak ortaya koyduk ki, insanlarla şempanzeler, aslında öteki tüm maymunlardan (ape) çok daha fazla birbirlerine benziyor... Yani, diyelim ki, atlarla eşekler nasılsa, insanlarla şempanzeler de o kadar yakın.” (BBC online)

 

Her üç tür de Homo oluyor yani! Böylece yeni sınıflama da şöyle çıkıyor: Birincisi, Homo (Homo) sapiens oluyor, yani biz; ikincisi Homo (Pan) troglodit oluyor, yani “adi” şempanze; üçüncüsü de Homo (Pan) paniscus oluyor, yani bonobo. Esasen, yeni bazı araştırmaların da ortaya koyduğu üzere, şempanzeler bayağı zengin bir dil geliştirmiş, arkadaşına ormanda “not” bile bırakacak kadar ileri gitmiş, dahası, yarattığı kültürü kuşaktan kuşağa geçirmeyi de ihmal etmemiş – böylelikle, genetik çalışmaları doğrulayan antropolojik bulgular da şempanzeyle insan arasındaki yakınlaşmayı pekiştirir nitelikte.

 

Peki, şimdi ne yapacağız, ey okur? Atla eşek benzetmesine mi kızalım, şempanzeyi ‘maymuna’ çevirdiğimize mi gülelim, bonobo’ların tıpkı insanlar gibi “sebepsiz” cinayet ve hatta katliam yaptıklarına ilişkin “bilimsel” belgesel ve açıklamalar karşısında – insanlık adına – dehşete mi kapılalım... yoksa, herşeyden önce şempanzelerle bonobo’ları tezelden insan hakları sözleşmelerine dahil mi edelim?

 

Bu sorunun cevabını düşüneduralım tabii; ama, arada, orangutanlar üzerindeki inanılmaz çalışmalarıyla gönlümüzü çalmış olan müthiş bilim kadını Jane Goodal’ın adını taşıyan vakfın sözcüsüne de kulak vermekte fayda var:

 

“Bu hayvanlara ne ad verirsek verelim, farketmez: Doğal ortamlarının yokedilmesi ve etleri için avlanmalarından doğan sorunlar devam edecektir.”

 

İşte böyle, arkadaşım şempanze.

 

Devamı yarın...