No.350 - Binmişiz bir alâmete... I

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!..

Bugün, hile günümüz. Tefrikamızda, aslında her zaman yaptığımıza çok benzer bir derleme,  bir “kronik” yer alıyor gene; ama şu farkla ki, her zaman yaptığımız yarı-tercüme-yarı özgün ahkâm kesme” işi yerine bu kez, vak’anüvisliğin tümünü başkalarına bırakıyoruz. Açıkçası, fevkalâde pişirilip kotarılmış olduğunu gözlediğimiz bir bülteni, çevirip size sunmaktan başka birşey yapmıyoruz, hizmet olarak. Yani kopya çekiyoruz. (Bilgi paylaşımına öncelik veren bir anlayışın hizmetkârları olarak, bundan çok da büyük bir utanç duymuyoruz açıkçası. Çocuklarımızın geleceği sözkonusu, ne de olsa!)

Konu ya da soru Açık Site manifestosu’nda yer alan sorunun aynı aslında:

Quo Vadis? Nereye gidiyor(sun)uz?

Daha doğrusu, “binmişiz bir alâmete...” diye başlayıp giden terane. Belki de her gün yılmadan sorulması gereken tek soru.

 

* * *

MoveOn.Org adlı sivil kuruluş, Noah Winer’ın editörlüğünde, kâinatın efendilerinin biz kulları için tezgâhladığı dev imparatorluk projesini özetliyor;

 

YENİ AMERİKAN YÜZYILI PROJESİ.

 

Tefrikamızda bunu size üç bölümde verebiliyoruz: Birinci Bölümde: Amerikan Liderliği-Amerikan İmparatorluğu, Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi’nin (PNAC) Gelişmesi, Bush Doktrininin Oluşturulması, Amerikan Barışı (Pax Americana) yer alıyor...

 

GİRİŞ: AMERİKAN LİDERLİĞİ, AMERİKAN İMPARATORLUĞU

Çoğumuz Bush yönetiminin Irak’ı istilâ planını geçen Ağustos’ta öğrendi ilk kez. Oysa, küçük bir siyasi seçkinler grubu Irak’ın ele geçirilmesini yıllar önceden planlamıştı. Bu amaca ulaşılmış olduğuna göre, şimdi bu insanların kim olduğuna, Irak’a nasıl savaş açtıklarına ve en önemlisi de, gelecekteki planlarının ne olduğuna bakmanın tam sırası.

Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi (PNAC), 1997’de “Amerika’nın dünya liderliğine destek sağlamak amacı” ile kurulmuş, Washington merkezli bir yeni-muhafazakâr bir “düşünce kuruluşu” (think-tank). PNAC’ın gündemi Irak’ta rejim değişikliğinin çok daha derinine gidiyor. İlkeler ve amaçlar açıklaması, şu iddia ile başlıyor: “Amerikan dış ve savunma politikası rayından çıkmış durumda” ve bu yüzden “Reagancı bir siyasetin askerî güç ve ahlâkî berraklığı”na ihtiyaç var.

Yüksek ilkeleri çağrıştıran bir tonla kaleme alınmış olmasına rağmen, önerilen şey, Amerika’nın tek tünya gücü olarak kendi statüsüne yöneltilebilecek tehditlerden korunmak üzere tek taraflı askeri müdahaleden ibaret. Beyanı imzalayanlar arasında Dick Cheney, Jeb Bush, Lewis “Scooter” Libby, Dan Quayle, Donald Rumsfeld ve Paul Wolfowitz gibi etkili simalar bulunuyor.

PNAC tek başına hareket eden bir kuruluş olmadığı gibi, yeni kuvvet merkezlerinden doğmuş birşey de değil. Kurucu üyelerinin çoğu ya Reagan ya da Baba Bush yönetiminde ve diğer yeni-muhafazakâr düşünce kuruluşlarının, yayınların ya da çıkar gruplarının içinde yer almış kişiler.

PNAC ideolojisinin – ‘mütevazı’, izolasyonist bir dış politikası vaadi ile başkan adayı olmuş – Bush üzerinde büyük etkisi var. 11 Eylül 2001 olayları, PNAC’ın Amerikan imparatorluğu gündemini ilerletmesi için bir fırsat yarattı. Bu gündemi anlamak, Bush yönetiminin bundan sonra atacağı adımları önceden kestirmemiz ve ona göre örgütlenmemiz açısından yararlı olabilir.

 

------------------

 

BİR TEK LİNK: IRAK SAVAŞI KARARINDA PNAC’IN ETKİSİ

Bu bültende tek bir makale okuyacaksanız, o da şu aşağıdaki olmalı. Milwaukee Journal Sentinel’dan aktardığımız bu makale  Bush’un Irak’a savaş açma kararında PNAC’ın etkisini mükemmelen ortaya koyuyor. Yazarın söylediği gibi amaç ABD askeri kudreti ile Ortadoğu’ya dönüştürmek ve “başlanacak yerin Irak olduğu apaçık, çünkü bu ülkenin başı zaten BM ile dertteydi, uluslararası prestiji çok zayıftı ve bu ülke bazı Arap ülkeleri tarafından bile aşağılanmaktaydı.”

http://www.jsonline.com/news/gen/apro3/131523.asp

 

-----------------

 

BUSH DOKTRİNİNİN OLUŞTURULMASI

PNAC’ı kuran yeni-muhafazakârları harekete geçiren olay, 1991 sonundaki Körfez Savaşı idi. Saddam’ın gücü zayıflayınca, yeni-muhafazakârlar, onun hepten tasfiye edilmesi gerektiğine karar verdiler. Bunun yerine, Baba Bush Irak muhalefetini Baas rejimine karşı çıkmaya teşvik etti. Onların isyanı Irak ordusu tarafından bastırılınca Bush, Saddam’ı kuşatma altında tutma stratejisini benimseyerek, ABD ordusuna müdahale etmeme emrini verdi.

1992’de, o zamanlar Savunma Politikası Kurulu Sekreter Vekili olan Paul Wolfowitz, Amerika’nın Soğuk-Savaş sonrası askeri konumunu üzerine bir iç politika belgesini kaleme aldı: Buna göre, ABD çıkarlarını korumak için, yeni bir rakip gücün ortaya çıkması, sınırlandırma yerine tedbiran vurma ya da gerekirse tek taraflı olarak harekete geçme suretiyle önlenmeliydi. Bu belgenin ham hali basına sızınca çatışma çıktı ve raporun yumuşatılması gerekti.

 

PBS Frontline’ın “Kapalı Kapılar Ardında Savaş” başlıklı özel web eki, Wolfowitz’in “müsvedde” raporunun nasıl Bush Doktrini haline dönüştüğünü ortaya koyan mükemmel bir kronoloji sunuyor.

http://www.pbs.org/wgbh/pages/frontline/shows/iraq/etc/cron.html

 

-------------------

 

AMERİKAN BARIŞI (PAX AMERICANA)

PNAC’ın gelişmesinde önemli bir adım, onun “Amerika’nın Savunmalarını Yeniden İnşa Etmek: Yeni bir Yüzyıl için Strateji, Güçler ve Kaynaklar” başlığını taşıyan ve 200 Eylülünde yayımlanan önemli yayını idi (RAD). Rapor, Wolfowitz’in ham metnini başlangıç noktası olarak alıyor, onu “ABD’nin üstün konumunu korumak, büyük bir hasım kuvvetin yükselişini önlemek ve uluslararası güvenlik düzenini Amerikan ilke ve çıkarlarına uygun olarak şekillendirmek” için bir rehber olarak göklere çıkarıyordu.

RAD, “ABD’nin şimdi kendisini içinde bulduğu arzu edilir stratejik durumu korumanın hem bugün hem de gelecek için yeryüzünde öndegelen bir askeri kapasite gerektirdiği” gerekçesiyle savunma harcamalarında kesintiye gidilmesi fikrini reddediyordu. ABD ordusu için çekirdek misyonlar “aynı anda birden çok büyük savaşı yürütme ve kesin olarak kazanma” yetisini ve Güneydoğu Avrupa ile Güneydoğu Asya’da daimi kuvvet bulundurmayı içermekteydi.

RAD raporundan başka bazı örnekler:

“ABD onyıllardan beri Körfez bölgesi güvenliğinde çok daha sürekli bir rol oynamayı amaçlamıştır. Irak’la çözülmemiş çatışma bunun kısa erimli gerekçesini oluşturuyorsa da, esaslı bir Amerikan gücünün Körfez’deki varlığına duyulan ihtiyaç, Saddam Hüseyin Rejimi meselesini aşmaktadır.”

“Şu anda Amerika Birleşik Devletleri’nin dünyada herhangi bir rakibi yoktur. Amerika’nın büyük stratejisi, bu avantajlı konumu mümkün olan en yüksek oranda geleceğe yaymaktır.”

“[Y]eni saldırı yöntemlerine – elektronik, ‘öldürücü olmayan’ ve biyolojik – daha büyük ölçüde sahip olunacaktır ... ‘çarpışma’lar muhtemelen yeni boyutlarda olacaktır: Yani, uzayda, ‘siber-uzay’da, belki de mikroplar dünyasında ... belli ve özgül gen tiplerini ‘hedefleyebilecek’ ileri biyolojik savaş biçimleri, biyolojik savaşı terör âleminden çıkarıp siyasi bakımdan yararlı bir araç haline getirebilir.”

Atlanta Journal-Constitution’da yayınlanan bu makalede Jay Bookman “Amerika’nın Savunmalarını Yeniden İnşa Etmek” raporu ile günümüz Bush savunma politikalarını karşılaştırmakta.

http://www.rainbowbody.org/politics/PNACgoal.htm

 

Ayrıca, belgenin tamamını PNAC web sitesinde okuyabilirsiniz. 

 

Devamı yarın...