Merhaba kâinat!..
Nâçiz tefrikacınızın zorlu “akademik” çalışmaları ve ABD İmparatorluğunun kaidesini oluşturan ordu-şirket koalisyonu (kompleksi) üzerindeki pek üstünkörü yazıları (bkz: 332 ve 334 numaralı tefrikalar) yavaş yavaş “meyve” vermeye başladı. Bunlara biraz “zehirli meyve” gözüyle de bakabilirsiniz tabii, ama ne yapalım, panzehiri de yine bizde. Bu dolapları ne kadar teşhir edip büyük soyguncuların üzerine gidersek, o kadar iyi.
İşte ilk meyve: Irak’ın “yeniden inşası” için ihale “savaşı” başlamış bile. Savaşı ilk kazanan: Bechtel. Çok kuşkulu yöntemlerle en büyük kontratları kapmış. BBC/türkçe online, haberi şöyle veriyor: ABD, en büyük kontratı Bechtel’e verdi. Yüzmilyonlarca dolarlık ihalelerden en yakın müttefiki İngiltere şirketlerini dahi dışlayan Amerikan yönetimi, ülke içinde de yönetime yakın şirketlere kontrat vermekle suçlanıyor... Avrupa Komisyonu, ihale yönteminin DTÖ kurallarına uygun olup olmadığı konusunda araştırma başlattı...
Bolivya’da bir çocuğun ölümüne, yüzlerce insanın yaralanmasına mal olan su özelleştirme skandalinin kahramanı bu şirket, Güney Amerika’nın en yoksul ülkesi olan Bolivya halkını mahkemeye vermek gibi tarihte ender rastlanan acaiplikte bir olaya imza atmış, üstelik “Serbest Ticaret Bölgesi” antlaşmasına dayanarak Bolivya’yı halka ve medyaya kapalı “gizli mahkemeler”de 25 milyon dolarlık tazminat istemiyle dava etmişti.
Şimdi de maazallah bir tatsızlık çıkarsa, Ortadoğu’nun en sefilleştirilen halkı olan Irak’ı da topyekûn yargılatır mı dersiniz?
* * *
Bir de, Bechtel’in canı ciğeri olan Onset Technology şirketinin yönetim kurulunda, Irak savaşını asıl planlayanlardan Richard Perle’in olduğunu hatırlatalım. Financial Times da daha dün Bechtel’in Türk inşaat firması Enka ile yakın ilişki içinde olduğuna dikkat çekmiş. (BBC)
Perle’in çok yakın ilişki içinde olduğu İsrail iktidar partisi Likud’un başı Başbakan Şaron ise gizli anlaşma sonucu Türkiye’ye 687 milyon dolarlık tank modernizasyonu ihalesi uyarınca 800 Türk inşaat işçisini villalar yaptırmak üzere İsrail’e çağırdı. İsrail’deki müteahhit firmaları “şok ve dehşet” içinde bırakan bu olayda asıl itiraz edilen nokta, “tank-insan değiştokuşu”na dayanan bu anlaşmayı, Şaron’un gerekli bakanlıkları tamamen by-pass ederek gizlice yürürlüğe sokmuş olması. (İsrail’in saygın gazetesi Haaretz’de bu haberi veren Ruth Sinai’nin yazısı için bkz.: www.haaretzdaily.com,12 Nisan 2003)
* * *
“Şok ve dehşet” içinde kalanlar listesine çok önemli üç isim de eklendi: Beyaz Saray’ın Kültür Varlığı Danışmanlık Komitesi başkanı Martin Sullivan ve Komite’nin iki üyesi Richard S. Lanier ile Gary Vikan Irak’ın tüm kültürünün yağmalanmasında ABD yönetiminin ağır ihmali olduğunu belirterek istifa ettiler. Hepsi son derece saygın uzmanlar olan bu kişiler, bu “trajedi”yi önleme sorumluluğunu yerine getirmeyen yönetimin, ayrıca “baraj kapaklarını sellere sonuna kadar açan” bu olayı önlemediği için ABD yönetimini ağır şekilde suçladılar. (http://newsvote.bbc.co.uk)
Karanlık haberlerden boğulacak gibi olduğunuzu biliyoruz. O yüzden, iyi haberi sona sakladık ki haftasonuna iyi girin:
ABD Dışişleri Bakanı Powell, asrın müjdesini vermekte gecikmemiş: Bağdat Müzesi’nin dünyanın en büyük müzelerinden biri olduğu gibi olağanüstü bir tespit yapan bakan, ABD’nin bu müzenin restorasyonunda öncü rol oynayacağını cümle âleme açıklamış.
Neyse, hepimize büyük geçmiş olsun! Verilmiş sadakamız varmış.
Devamı haftaya...
