No.311 - Satıyorum saaatt – !

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!..

 

Eh, büyük gün geldi çattı!

Atlantik Okyanusunun ortasında bir yerde Portekiz’e bağlı Azor adalarında ücra bir Amerikan üssünde Savaş Konseyi toplandı. Karar: Saldırı!

“Yarın, dünya için hakikat ânı!” dedi Bay Bush.

Aslında, karar burada alınmamıştı. BBC’nin analizine göre, “Karar verilmişti ve üç “konsey” üyesinin o kadar yol tepip bir saatlik konuşmasına değmezdi.” Neden yapıldı toplantı o zaman? Aynı analize göre, savaşı dünyaya “satmak” için! (Paul Reynolds, “Selling The War”, BBC online)

Sonuçlar şöyle:

Bir: 17 Mart, istilâ saldırısından önceki son gün oluyor.

İki: “Hakikat ânı” denen karara karşı gelen ülkeler (başta Fransa) savaşın suçlusu oluyor.

Üç: BM, 17 Mart akşamına kadar aklını başına devşirmek zorunda, yoksa fiilen “yok” oluyor.

***

Ülkeleri bile olmayan üç “lider”, Avrupa anakarasında gidecekleri tek bir metropol bile olmadığı için, dünyanın en ücra köşelerinden birinde bir Amerikan üssünde konsey topladılar ve orada bile barış yanlılarının gösterisine tanık olup şaşırdılar

Tarihin en büyük kumarlarından birini oynamaya karar vermişlerdi. Bush, bu kumar metaforunu, basın toplantısında sevgili memleketinden bir halk deyişi ile birlikte kullandı: “Bizim Teksas’ta bir söz vardır: ‘Göster bakalım kartlarını’ deriz. Fransa kartını gösterdi. Şimdi, o kartın ne ne demek olduğunu yarın (Pazartesi) göreceğiz.”

***

ABD, sevgili NATO müttefiki Türkiye’ye de ağır tehdit salvolarını gönderdi. Tezkere alamayan Amerikan savaş gemileri Kızıl Denize’e açılırlarken, hava sahasını kullanma iznini de koparamayan ABD, Powell’ın ağzından: “Irak’ın kuzeyinde Türk kuvvetleri herhangi bir askeri operasyonda bulunmasalar iyi olur,” dedi. Onun Afgan kökenli petrolcü aşiret beyi Zalman Halilzad da, tek taraflı bir Türk harekâtı ABD-Türkiye ilişkileri ve Türkiye’nin diğer ülkelerle ilişkileri üzerinde olumsuz etki yapar,” dedi.

***

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin aldığı demokratik karar duruyor.

Saldırı başlıyor.

Türkiye, muhtemelen bu kirli savaşın dışında kalıyor. Dünyanın ezici çoğunluğu ile birlikte bunu “satın almıyor” yani.

Paul Krugman’ın deyişiyle “Başta herşey iyi gitse bile, bu yanlış sebeplerle girilen yanlış bir savaş olacak – ve bunun ağır bir bedeli olacak.”

(New York Times)

Ve bu satırlar daha ekranda duruyorken, muhtemelen füzeler ve bombalar ortalığı cehenneme çevirmiş olacak.

Haydi hayırlısı...

 

Devamı yarın...