No.302 - Faideli bir başyazı

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!..

“Türkiye şaşırttı” demiştik ya dün; şaşırtmış gerçekten: Yeryüzünün en büyük para ve güç merkezlerinin başlıca yayın organı olan -- ve elbette yönetim çekirdeği ile daima kolkola hareket eden -- Wall Street Journal gazetesi “şapşallaşmış” görünüyor.

Türkleri “esrarengiz” bulmuş başyazısında. Yani “anlaşılmaz”.

Halkının hiçbir şart altında katılmak istemediği bir istilâ savaşına sürüklenmeyi gene o halkın iradesine uyarak reddeden Meclis’in bu davranışına çok şaşırmış ve de sinirlenmiş gazete.

Yeni bir demokrasi tanımı da getiriyor arada: “Demokrasiler dağınıktır, ama eninde sonunda doğru olanı yaptıkları da bilinir,” dedikten sonra; “seyrek de olsa kısa görüşlü politikalar, Cumartesi günü Ankara’da olduğu gibi, ulusal çıkarları sabote edebilir... Kamuoyunun büyük çoğunluğunun savaşa karşı olduğu da biliniyor. Ancak, siyasi liderlerin rolü, kamuoyunu yönlendirmektir; onun peşinden gitmek değil.”

Yani, halkın büyük çoğunluğu birşey istiyor ve bu isteği kendi çıkarlarına aykırı!

Halka kendi çıkarlarının nerede olduğunu anlatmak için ne yapmak gerek?

Ona doğru yolu gösterecek, onu yönlendirecek bir lider gerek!

büyük şirket ve güç merkezlerinin başlıca megafonu olan gazete daha açık sözlü olamazdı doğrusu!

Halk kitlelerini “yönlendirilecek” ya da adlı adınca söylersek “güdülecek” sürüler (“kara bir hayvan” gibi) olarak gören ve ona çobanlık yapacak bir yüce lideri (führer/duce) öngören siyaset “kuram”ına ne dendiğini biliyoruz.

WSJ, tezkerenin reddedilmesinden sonra üç gün bekleyebilmiş ancak, dilinin altındaki baklayı çıkarmak için!

Gazetenin, hem de başyazısında, Türkiye’ye açıkça açık savurduğu tehdit ve şantajları şöyle ayaküstü bir görelim:

“Irak’ın savaş-sonrasında yeniden yapılandırılmasında söz hakkı ve Kürtlerin silâhsızlandırılması taleplerini ABD’nin gözardı etmesi konusunda artık her türlü gerekçeye sahip olduğunu” mu istersiniz, “Türkler savaştan sonra Irak petrolünden yararlanmayı unutsun” şeklindeki tükrüklü zırvaları mı tercih edersiniz bilmeyiz...

Bu şantaj ve tehditleri hemen geçelim.

Bu başyazıda çok ilginç tespitler var, onlara bakalım:

Bir kere kamuoyu konusunda WSJ’ın söyledikleri, Başkan Bush’un o muhteşem 15 Şubat gösterilerinde 15 milyon insanın sokak ve meydanları doldurması konusundaki söyledikleri ile neredeyse kelimesi kelimesine aynı:

Büyük Başkan da yeryüzünde en azından son 60 yılın en büyük kitle hareketini “irrelevant” (yani konu dışı) diye nitelemiş ve bakın ne demişti: “Liderin rolü, güvenlik üzerine politika kararları vermektir – bu durumda da halkın güvenliğini karara bağlamak.”

İkincisi, başyazı tezkerenin reddi ile Türkiye’nin:

a) ABD’nin savaş planlarına darbe vurduğunu,

b) BM Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin başını çektiği yeni savaş kararını baltaladığını;

kabul ediyor.

Yani, Türkiye’nin 1 Mart günü kendini ve dünyayı barışa yaklaştırdığını alenen teslim ediyor!

***

Gazete bir tek başyazı ile

a) Bugünkü Amerika’yı dünyadan biraz daha koparıp yalnızlaştırmayı;

(Bkz.: ABD’nin eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Brzezinski’den günün sözü: “Biz, 1945’ten bu yana dünyada hiçbir zaman bu kadar yalnız kalmamıştık, kelimenin tam anlamıyla yalnız.”)

b) Türkiye’de halkı iyice öfkelendirip onun Amerika Birleşik Devletleri’nin yönetim ve politikalarına daha da kuşkuyla bakmasını,

c) TBMM’nin ve hükûmetin çok ihtiyacı olabilecek özgüveni kazanmasını;

d) Türkiye’de ve dünyada herkesin demokrasiye büsbütün özlem duymasını sağlıyor.

E, daha ne yapsındı ki?

Bizce, Türkler değil esrarengiz olan -- gazetenin kendisi!

Profesör Noam Chomsky, bir gün lâf arasında, her gün düzenli olarak okuduğu tek gazetenin WSJ olduğunu söylemişti. İspata hiç ihtiyaç yoktu, ama onun ne kadar akıllı bir adam olduğunu bir kez daha anlamış olduk.

Devamı yarın...