No.299 - Aman doktor, korkuma bir çare!

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!..

Artık tıp ansiklopedilerine madde yazmak gibi bir hal alıyor iş. Yüksek tansiyon hastalarının durumunu andırmıyor değil: Mezkûr tezkere meselesi tamamen böyle. Çıkıyor tansiyon, iniyor tansiyon. Kan basıncı tam damar cidarlarını patlatmak üzere iken, görülen lüzum üzerine erteleniyor tezkere.

Hipertansiyonun yanı sıra, ağır bir şizofreni vak’asından da söz etmek mümkün tabii. Korku krallığı dört bir yanda alabildiğine hüküm sürmekte. Dünya çapında bir terör korkusunu Amerikalıların ve herkesin yüreğine salan büyük gücün yolundan gitmezsek "başımıza neler gelir, piyasalar allak bullak olur, memurların maaşlarını bile veremeyiz, o zaman da iktidar elden gider maazallah; onun için en önde savaşa katılalım, yoksa mahvoluruz” korkuları içinde yüzleri sapsarı dolaşan liderler görünüyor ortalıkta...

Komşu ülkede Kürtlerin bağımsız bir devlet kurma emellerinden duyulan büyük korkuyla o ülkenin bir bölümünün üzerine çullanmanın temelleri aranıyor.

Bir ülkenin güvenliğini en üst noktada ilgilendirdiği şüphesiz olan savaşa katılma konusunda, o ülkenin güvenliğinden birinci derece sorumlu olan kuruluştan (adı üstünde Milli Güvenlik Kurulu’dan) tek bir söz gelmemesi, ondan da kimsenin bu sözü sormaması ve sorunun doğrudan Meclis’in üstünde kalması, üstelik o meclise de “ihsası rey”de bulunulması aculluğu, büyük bir belirsizlikten doğan büyük bir korkudan başka ne ile açıklanabilir ki?

İş adamlarını temsil eden derneğin, belirsizlik dolayısıyla işlerinin bozulacağı korkusuyla, ülkenin demokratikleştirilmesi konusundaki meşakkatli çabalarını ânında unutup, insanlar için hayat memat meselesi olan bir konuda yapılacak meclis oylamasını etkilemek amacıyla ve belirsizliklerin anası olan savaşa çıra tutarak demokrasinin tam zıddı bir davranışa girmesinde ve – hiçbir oyu olmamasına rağmen – onun da “ihsası rey”de bulunmak gibi bir garipliğin içine girmesinde “korkuların anası”ndan başka neyin rolü olabilir?

Herkesin kaderini birinci derecede ilgilendiren bir savaş kararı oylamasının herkesin bilgisi dışında kapalı oturumda yapılmasını "toplantının tarihî olduğu" gerekçesiyle "savunan" liderin bu mantık tutarsızlığı,korkunun irrasyonelliğinden başka neyle açıklanabilir?

***

En büyük korku imparatorluğunun elindeki en büyük korku silâhlarından ya da canlıların tek hayat desteğini kesmek, doğayı ve iklimi gerçek bir yıkıma uğratmak üzere olan petrol bağımlılığından korkmayanların, bu yukarıda anlatılan türden şeylerden korkuyor olmaları!

İşte en korkutucu olan da bu.

Devamı yarın...