No.295 - Tarih içinde uyurgezerlik

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!..

“Savaşı düşünmek, insan tecrübelerinin en korkunç olanı hakkında düşünmek demektir. Bu Şubat günü, bu ulus muharebenin eşiğinde duruyorken, her Amerikalı bir seviyede savaşın getireceği korkunçluklar hakkında düşünmek durumunda.

Ama bu Meclis, büyük çoğunluğu ile suskun – ürkünç, dehşet verici bir şekilde suskun. Hiçbir tartışma, hiçbir fikir alışverişi, bu belirli savaşın getireceklerini ve götüreceklerini ulusun önüne koymak için en ufak bir çaba yok. Hiçbir şey yok.

Üstelik, küçük bir yangın filân değil bu düşündüğümüz. Bir haydudun dişlerinin sökülmesi için girişilmiş basit bir çaba değil. Bu yaklaşan muharebe, eğer gerçekleşirse, ABD dış politikasında bir dönüm noktası, dünyanın yakın tarihinde de muhtemel bir dönüm noktası anlamına geliyor.

Bu ulus, devrimci bir doktrinin talihsiz bir zamanda olağanüstü bir biçimde uygulanmasının ilk denemesine girişmek üzere. Tedbiran (önceden) vurma doktrini, yani Amerika Birleşik Devletleri’nin ya da herhangi bir başka ülkenin, kendisini şu anda tehdit etmeyen, belki ileride tehdit edebilecek olan bir başka ülkeye meşru olarak saldırabileceğini öngören bu düşünce,geleneksel meşru müdafaa fikrinin radikal biçimde yeniden yoğrulması, değiştirilmesidir. Göründüğü kadarıyla uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler Antlaşması’na aykırıdır. Ve, bu doktrin, dünya çapında terorizmin kol gezdiği bir anda denenmektedir: Böylece, dünyanın dört bir yanında birçok ülkeyi, ‘acaba biz de ABD’nin ya da başka bir ülkenin hedef listesinde olacak mıyız?’ diye düşündürtmektedir. Yüksek düzeydeki yöneticilerimiz, geçenlerde Irak’a karşı olası bir saldırıyı tartışırlarken, nükleer silâh seçeneğini dışarıda tutmayı reddettiler. Küreselleşme birçok ülkenin yaşamsal ekonomik ve güvenlik çıkarlarını böylesine sıkı sıkıya birleştirmişken ortalığı bundan daha çok altüst edecek, bundan daha akılsızca ne yapılabilir ki?...

... Oysa bu Meclis hortlak görmüşçesine suskun. Irak ulusuna – yani yüzde ellisi 15 yaşın altında olan bir ulusa – muhtemelen korkunç ölüm ve yıkım getirecek bir olgunun hemen öncesinde bu Meclis’ten çıt çıkmıyor.Kendi vatandaşlarımızdan binlercesini kimyasal ve biyolojik savaşın akıl hafsala almaz dehşeti ile karşılaşmak üzere göndermemize belki de sadece günler kalmışken bu Meclis gıkını çıkarmıyor...

Biz gerçekten tarihin içinde gezen uyurgezerleriz. Yüreğimin ta derinliklerinden yükselen bir dua ile yakarıyorum ki bu büyük ulus ve onun iyi, sadık yurttaşları pek sert bir uyanışla uyanmasınlar bu rüyadan..."

(ABD Senatörü Robert Byrd’ün ABD Senatosu önündeki konuşmasından / 12 Şubat 2003, Çarşamba.)

***

25 Şubat 2003 Salı: Türkiye Büyük Millet Meclisi, muhtemelen tarihinin en önemli toplantılarından birini yapacak.

Senatör Byrd’ün “korkunç ölüm ve yıkım” getireceğini söylediği bu dehşetengiz saldırı hakkında konuşacak.

Türkiye Cumhuriyeti ulusunu bu “akıl hafsala almaz dehşetin” üzerine gönderip göndermemeyi oylayacak.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, muhtemelen bu oylamayı gene kapalı kapıların ardında gerçekleştirecek.

Onun için, “insan tecrübelerinin en korkuncu” hakkında bu oturumda neler söylendiğini en az 10 yıl için bilemeyeceğiz.

Daha önemlisi, neler söylenmediğini de.

Daha doğrusu, suskunluğu ve uyurgezerliği.

***

Ama, önemi yok: Biz, bu büyük ulusun iyi ve sadık yurttaşlarıyız.

Bekleriz, öğreniriz, görürüz.

Devamı haftaya...