No. 488 - Bir Hukuk Meselesi: Azil

-
Aa
+
a
a
a

Geçen yıl Nisan ayında ABD, Irak'ta Felluce kentini yerle bir etmeye giriştiğinde, işe öncelikle kentin hastanelerinden başlamış, dış dünyaya haber vermesinler diye doktorları kelepçeleyip cep telefonlarına el koymuş, yaşam ünitesine bağlı bazı hastaların da ölüme terk edilmesine yol açmıştı.  Bu yoldaki haberler kimi uluslararası medyada yankılanmıştı. Bu yankıların uğultusu kulaklarında çınlayan nâçiz yazarınız, kendi kendine âni bir öfke nöbetine kapılmış ve bu hezeyan içinde, politika ile ilgili ilgisiz, çevresinde kimi bulduysa, bu işin artık bir "azil"le sonuçlanmasından başka çare olmadığı yolunda ileri geri konuşmuştu. Bu lafların genelde hafif bir tebessümle karşılandığını, hiç de inandırıcı bulunmadığını belirtmeye bile gerek yok herhalde.

 

Gerçekten de koca Bush'un ve –geçenlerde Powell'ın yardımcılarından Lawrence Wilkerson'un tanımlamasıyla–  "Cheney, Rumsfeld ve çetesi"nin mahkeme önünde uluslararası suçlarının hesabının sorulması, günün siyasal realitesine pek uygun düşecek bir öneri gibi görünmüyordu. Üstelik, nâçiz yazarınızın bu önerisi, tam da bu sebeple "yanlış" ve "duygusal"dı. Çünkü, mesele siyasi bir "hesap sorma" olarak görülemezdi elbette. Hiç de siyasi bakılmamalıydı hatta.

 

Ama, "hukuki" derseniz, o başka. İşte, o ironik tebessümlerle karşılanan öfkeli önerinin üstünden, önce Cindy Sheehan fırtınası, ardından Katrina ve Rita kasırgaları ve başka bir yığın "doğal olay" geçtikten sonra, şimdi Amerika'nın kalbinde "Başkan ve adamları"nın azledilmek üzere "yüce divan"da sorgulanması konuşuluyor.

 

ABD'de yapılan son anketlere göre (Ipsos), Amerikan halkının yüzde 52'si Başkan'ın kasten bilgi çarpıttığını ve ülkeyi savaşa böyle soktuğunu düşünüyor, tam yarısı da bu yalanlar yüzünden Kongre'nin onu azletmek üzere sorgulaması gerektiğine kani!

 

Nation dergisine çok etraflı bir yazı yazan eski Federal savcı Elizabeth De La Vega, Bush ve şürekâsının tıpkı Enron skandalindeki gibi ülkeyi ve devleti dolandırma suçundan soruşturulup yargılanmasının pekâlâ mümkün ve hatta şart olduğunu, kusursuz bir hukuki muhakeme ile ortaya koyuyor. (Bkz.: Elizabeth De La Vega, "The White House Criminal Conspiracy", Tomdispatch.com, 29 Ekim 2005)

 

Başkan ve adamlarının suçu, sadece görevi kötüye kullanmak filan değil, düpedüz federal bir suç: dolandırıcılık suçu. ABD Ceza Yasası'nın 371 Bölüm, 18. maddesine göre, ABD'yi dolandırmak üzere fesat kurmak ağır bir suç. Ve, daha 11 Eylül'den itibaren aylar ve yıllar boyu tam da bu suça uygun düşen inanılmaz bir dizi eylem, Bush, Cheney, Rumsfeld, Rice, Powell, Wolfowitz ve daha birçok kişinin "suç ortaklığı" ile planlanıp büyük bir tutarlıkla sistematik olarak uygulamaya konmuş durumda. 2000'in üzerinde Amerikan askerinin, on binlerce ve on binlerce masum Iraklının ölümüyle sonuçlanan bu "yalan reklam kampanyası" aynı zamanda 200 milyar doların üzerinde bir maliyeti de Amerikan halkının sırtına yüklemiş durumda. Tamamen yalanlar üzerine kurulduğu bugün artık herkes tarafından bilinen bu kampanyanın, Türkiye'de bir bankanın tuttuğu "çift kayıt" gibi özellikleri de bulunuyor. (agy)

 

İş artık Amerikan halkında. Biraz da dünyadan bizlerin desteğini görürlerse, Kongre'de sıkı bir soruşturma açıldığına ve hatta, ihtimal, bazı büyük kellelerin – hukuken – düştüğüne tanık olabiliriz pekâlâ...

 

De La Vega'nın hukuki risalesi şu cümlelerle bitiyor: "Bu bir politika meselesi değildir. Bu bir hukuk davasıdır." Az buçuk hukuk mürekkebi yalamış nâçiz yazarınız da ona katılıyor ve artık "azil"den bahsettiğinde tebessümlerle karşılanmayacağına inanıyor.

 

Devamı haftaya...

 

* Newyork'ta Başkan Bush'u protesto etmek amacıyla düzenlenen biryürüyüşten. (Fotoğraf: AP)