Live 8 Hakkında

-
Aa
+
a
a
a

Live 8'in üstünden üç aydan fazla bir süre geçti, ama acaba istenilen amaca ulaştı mı diye düşünmek lazım. Şu anda kaç kişi, adalete yürünen bu uzun yolun gerçek amacını hatırlıyor? Müzik tarihi Live 8'i, 2 Temmuz 2005'te, dünyanın farklı köşelerinde yapılan ve sayısız "ünlü" sanatçının katıldığı bir konser zinciri olarak yazdı. Peki, gerçekten amaç neydi? Galiba Afrika hakkında bir şeydi değil mi?

 

Konuyu dağıtmayalım isterseniz, Live 8'in amacı, konserlerden bir hafta sonra İskoçya'nın başkenti Edinburgh'da toplanacak olan G8 liderlerine Afrika'nın toplam ekonomik borcunu sıfırlamalarını konusunda baskı sağlamaktı. Konserlerin arkasında duran devasa medyanın yardımı ile Afrika'da sefalete, hastalığa son verilecekti en azından bu uğraş için gerekli koşullar sağlanacaktı. Ancak şu ana kadar bu konuda bir adım atamamış olması çok üzücü.

 

Elbette işin özünde iyi niyet ve güzellik var. Özellikle böyle bir oluşuma öncülük eden Bob Geldof gibi bir emektarı ayakta alkışlamak lazım, kendini bu amaca adayan bu müzik adamı Afrika konusunda tek bir kişinin yapacağından çok daha fazla şey yaptı. Ancak olay ne yazık ki iyi niyetten ileriye gitmedi. Ne kısa ne de uzun vadede Live 8'in, Afrika'nın problemlerini çözebilecek bir etki yaratacağını zannetmiyorum. Bu, organizatörlerin ve bu amaca gönül verenlerin hatası değil elbette, çünkü onlar bizim gibi bunun gerçekten olmasını istiyorlar; ancak Afrika'daki fakirliğe, açlığa ve sağlık sorunlarına bir son vermek için çok daha radikal bir şeyler yapmak gerekiyor. Borçları silip ciddi anlamda maddi yardım yapmak elbette bir başlangıç, ancak şu anki Afrika'ya çok daha fazla emek gerekmektedir. Özellikle eğitim, temiz su kaynağı, düzenli yemek kaynağı, özgür ticaret, sınırsız sağlık desteği ve en başta doğum kontrolü konularında ciddi adımlar atılmalıdır. Tüm bu değişimler, bir günlük zincirleme konserler veya 8 tane liderin 3 gün boyunca karar vermesi ile değişecek şeyler değil. Keşke olsa… Bu projenin hedefine ulaşması için çok uzun yıllar ve kesintisiz ilgi gerekmektedir. Ayda yılda bir defa yapılan bir etkinlik ile bu hedefe ulaşılması zordur. Bu ne yazık ki zamanımızın liderlerinin maddi güç ve sınırsız kuvvet hevesleri ile körelen hafızaları ile olacak bir şey değildir. Onlar çoktan bu konuyu unutup, kendilerince daha önemli olan dertler peşinde koşmaktadır.

 

Maalesef Live 8 Afrika'nın kaderini değiştiren bir organizasyon olmak yerine, bir müzik etkinliğinden öteye gidememiştir. G8 ekibi zaten Afrika'da olup bitenleri birinci elden çok yakın ve detaylı olarak takip ediyorlar, bunu onlara hatırlatacak Live 8'e ihtiyaçları yok. Onlar sözde her şeyin farkında. Çok acı bir gerçek ama Live 8'i izleyen 3 milyar insanın sesi maalesef G8 için bir fısıltıdan başka bir şey ifade etmiyor. Bu nedenle Live 8, Afrika'nın sorununa anlık bir bandaj olmaktan ileriye gidemedi. Afrika'nın fakirlikten kurtulması için yetkilendirilmeye ihtiyacı var. Bu ancak tüm Batı ve Doğu liderlerinin birliği ve ısrarı ile gerçekleştirilebilecek bir hedef, bir günlük konser veya bir odaya sıkışan sekiz lider tarafından gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Kendimiz için ne yapmamız gerekirse Afrika içinde aynı şeyi yapmalıyız.

 

Live 8'in müziksel yönüne bakarsak burada eleştiriler daha sertleşiyor. Tamamıyla Afrika için organize edilen bir konser zincirinde neden Senegalli Youssou N'Dour haricinde başka Afrikalı sanatçılar yoktu? Oysa bu kıtadan çıkan o kadar değerli sanatçı var ki, örneğin; Salif Keita, Tinariwen vb. Neden bu tür sanatçılar Batılı meslektaşları ile kendi kıtaları için omuz omuza verdirilmediler? Bob Geldof, bu konuda kendisine yöneltilen bir soruya, "amacımız günümüzdeki en meşhur ve ses getirebilecek sanatçıları bir araya getirip İskoçya'da toplanacak G8'in karşısında kuvvetli bir yumruk olmaktı" şeklinde cevap vermiş. Neden bir ideolojiye bile sahip olmayan, sadece menajerleri ve/veya müzik şirketlerinin baskısı ile orada olan sayısız sözde meşhur sanatçıların arasında Afrikalı meslektaşları yer almasın? Böylece Batı'da arka planda kalan bu sanatçılar da en azından biraz tanınmış olabilirlerdi. Ama elbette onlar, sahneye utanmadan 4 kişinin taşıdığı bir tahtla çıkan Will Smith kadar meşhur değiller... Açıkçası böylece barışçıl ve kitlesel bir hareket içine Afrikalı sanatçıların dahil edilmemiş olmaları çok utanç verici. Bob Geldof'un vermiş olduğu zayıf cevap ne yazık ki bu utancı kapatabilecek niteliğe sahip değil. Zaten son anda böyle büyük bir kusur işlediklerini fark eden organizatörler Live 8 ile aynı zamanda Londra'da başlayan alternatif bir konser daha düzenledi. Buraya kendi kıtalarını savunmaya "izin" verilen sanatçılar davet edildi, nedense bu konser hakkında medya çok az yazdı, belki haberleri bile olmadı. Live 8 Batılı sanatçıların Afrika'ya el uzatması olarak algılandı, zaten asıl amaçta Batı'nın sözde yüceliğini ön plana çıkartmak değil miydi?