Küresel Ekonomik Kriz ve Piyasalar

Ekonomi Notları
-
Aa
+
a
a
a

Ömer Madra: Bu hafta piyasalar ve dünya çapındaki ekonomik kriz ilişkisi üzerinde biraz duralım. "Bu ilişki nasıl çalışıyor?" diye sormak isityorum. "Lehman Brothers'ın beklentilerin üzerinde yüksek kâr açıklaması üzerine kriz yatıştı" deniyor. Ya da FED faizleri 0.75 indirdiği zaman yine yatışmış oluyor. O zaman, her seferinde bu krizleri bir şirketin yüksek kâr beklentisi ya da FED'in bir faiz indirim kararıyla yatıştırmak mümkün olabilecek midir?

 

Hasan Ersel: Demek ki yanlış yere bakıyoruz.

 

ÖM: Ben nereye bakacağımı şaşırmış olduğum için sordum.

 

HE: Bir toplumun bazen sıkıntıları olur, dalgalanmalar olur ama o olaylar toplumu çok fazla etkilemez. Keynes'te de böyle bir gözlem vardır, "mali piyasalardaki hareketlerin çoğu civardakine yöneliktir işin özüne değil" gibi. Mali piyasalar diye kastettiğim menkul kıymet işlemlerinin, kısa vadeli işlemlerin olduğu piyasalar; bunlar küçümsenecek piyasalar değildir, önemsiz, işlevsiz değildir, fakat bunlar bu şekilde heyecanlarla hareket ederler. Aksi halde, son derece soğuk, hiçbir olaydan etkilenmeyen insanların oturduğu bir borsa olsa, hiçbir fiyat oynamaz orada. Burası böyle hareket ediyor, dolayısıyla anlık heyecanlar geliyor, gidiyor, fakat bu anlık heyecanların arkasında alınan kararların reel ekonomi üzerinde etki yaratmaya başlamasından sonra bir trend oluşuyor. İşler kötüye o zaman gidiyor. Dolayısıyla, bir günlük çalkantılar var, bir de eğilimler var. Eğilimler bu karşılıklı etkileşimle oluyor, bu piyasalarda olan bir şey reel sektörü etkiliyor, reel sektörün buna tepkisi burayı etkiliyor, oradan bir eğilim ortaya çıkıyor.

 

Bankacılıkta uzun vadeli işlemler görece önem taşıdığı çin orası daha az hareket eder, yani krediler, 5 yıllık, 10 yıllık kredi açmışsa oralardaki ilişkiler daha ağır hareket eder, o yüzden ben kriz göstergelerinde hep reel sektörde bir şeyi aramaya çalışıyorum. Yalnız bir noktayı gözden kaçırmamak lazım, bu son yıllarda menkul kıymetler piyasalarıyla bankacılık arasındaki ilişki çok girift ve sıkı bir hal aldı. Bu da daha evvel pek görmediğimiz sorunları gündeme getirdi. Yani bir banka kredi açtığı zaman eskiden aktifinde o krediler olurdu, kredilerde bir sorun varsa aktifinde görülürdü; şimdi bir baktık bu banka krediyi açmış, ama kredi menkul kıymetler piyasaları yoluyla ona geçmiş, ondan ona geçmiş, orada riski kırpılmış vs. Bu etkileşim biraz daha karmaşık bir hal aldı, ama olayın ötesine baktığımız zaman reel sektördeki eğilim belirleyici olandır. Piyasalar bir gün heyecanlanıyor, bir gün rahatlıyor, çünkü o rahatlamaya da ihtiyacı var. Doğrusunu isterseniz Lehman Brothers'ın kâr etmiş olması koskoca ABD ekonomisi için nedir ki? "ABD hazinesi kâr etti" deseniz anlayacağım.

 

ÖM: Lehman Brothers iyi bir kâr vermiş diye neden düzeliyor ABD ekonomisi? Tuhaf, onun için hemen ilk soru olarak bunu sormak istedim. Bu krizi, inişli çıkışlı, tansiyon hastası gibi takip etmeye devam ediyoruz. The Independent'ta gördüğüm bir haberde, "dünya ekonomik buhranı söz konusu olabilir korkusu var" diye küçük bir habere rastladım. Nedir krizle ilgili durum şimdi?

 

HE: Bu kriz ciddi bir olay, yani öyle bir anlık dalgalanma, hafif bir olay filan değil, bu çok ciddi bir olay, bunun bir kere altını çizmek lazım. Dolayısıyla bu kendi başına bırakılırsa, Amerika'yı, dolayısıyla da dünyayı çok olumsuz yönde etkileyecek bir olay. Bunu saptayabilmek için de fazla uğraşmaya gerek yoktu sanıyorum. Nitekim, bence FED daha işin başında bu olayın çok vahim sonuçları olabileceğini düşünüp müdahalelere başladı. O müdahalelerin etkin olup olmayacağı tartışmalı, yoksa müdahalelerin zamanında yapılmaya başlandığına kuşku yok. Bunun nedeni 1929 buhranının özellikle Amerika'da iyi analiz edilmiş olması. Olay işini bilen bir kadronun elinde yürüyor. Bu nedenle bu olayın 1929 buhranı benzeri bir boyuta varacağını, istihdam kaybı, üretimin durması vs. oraya varacağını sanmıyorum. Bunun temel nedeni de az önce dediğim gibi erken teşhis konmuş olması. İkincisi de, o zamandan bu zamana iktisat politikasının aletleri epeyce gelişti. Müdahale nasıl yapılabilir, ne yapılırsa ne olur, vs. çok daha iyi biliniyor, özellikle gelişmiş ekonomilerde. Bu iki nedenle olayın o noktaya gelmeden düzeltilebileceği kanısındayım. Yalnız tabii ki ortalıkta bir kayıp var, bu kayıp da yok olmaz. Dolayısıyla "bu iş düzelir" derken kastettiğim şey şu; istihdam düşmesi, üretimin dramatik bir şekilde düşmesini engellemek mümkündür, ama bunun da bir fiyatı olacaktır; mesela Amerikan ekonomisi belki beklenenden daha uzun süre, büyüyebileceğinin epeyce altında büyüyecektir.

 

ÖM: Sık sık, durgunluktan, resesyondan söz ediliyor, hangi durumlarda resesyona girilmiş demektir, kriterler nedir?

 

HE: Mekanik bir şekilde tarif edilmiştir, kolaylık olsun diye, "iki çeyrek üst üste eksi üretim gelirse bu durumda ekonomi durgunluktadır" diye düşünülebilir, ama bunu o kadar basite indirgememek lazım, mesela iki çeyrek üstüste eksi üretim gelir, ama ikinci çeyrekteki gelişi iyileşme yönünde olabilir.  Aslında çok çeşitli göstergelere bakarak karar vermek lazım.

Diyelim ki FED'in düşündüğü oldu ve bu yılın ilk yarısında büyüme olmadı, ikinci yarıda da ekonomi canlanmaya başladı, fakat önümüzdeki 4-5 yıl boyunca Amerikan ekonomisi % 0,5-1 arasında büyüdü, bu da tatmin edici bir büyüme değildir. Olay bu yöne gidebilir, çünkü bütün bu olup bitenlerin özetine bakarsak, kamuya büyük bir yük geldi. Sonuçta bazı şirketler çok ciddi şekilde yanlışlar yapmışlar, bilerek ya da bilmeyerek, büyük zararlar ortaya çıkmış. Bu şirketleri kendi başına bırakacak olsanız, sistemde kalanları da beraber götürecekleri için müdahale edildi ve kurtarıldı. FED'in sunduğu olanaklara bakalım, bu olanaklar nedir? Ucuz faizle daha çok kaynak vermek, teminat katılığını kaldırmak. Herşeyi değil, ama çok şeyi teminatlı olarak kabul ediyorlar. Öbür taraftan Amerikan devleti bütçe açığını büyütecek bir şey yaptı, vergi indirimi yaptı. Bu açığı ileride bir şekilde kapatmak zorunda değil mi? Nereden bulacak? Birileri bir noktada ödeyecek; ödeyecek olan da toplum. Devlet üzerine gelen bu yükle devam ederken, bütçe açığını arttıracak şeylerden kaçınmaya başlayacak. Örneğin, acaba Irak savaşına siyasi düzeyde bu derece karşı çıkılmasının içerisinde bunun ekonomik olarak sürdürülemezliği yok mu? Elbette bazı insanlar savaşa karşı oldukları için karşı çıkıyorlar, onlara haksızlık etmeyelim, ama onun ötesinde anlaşıldı ki mesele esas olarak ekonomik olarak sürdürülemez oluşu bu savaşın. 1 trilyon doları resmi olarak harcadıklarını söylüyorlar, önümüzdeki maliyetler ne olur bilmiyoruz. Farklı görüşler var, ancak bildiğimiz tek şey şu; bu çok büyük bir harcama.

 

ÖM: Stiglitz'le birlikte bir kitap yazan Linda Bilmes "bir sene daha, 300 milyar dolara daha mal olur" diyor.

 

HE: Bu savaş 300 milyar dolara daha mal oluyorsa, bütçede de böyle bir problem ortaya çıkıyorsa, bu siyaset alanında da büyük bir değişiklik demek. Örneğin bu savaş için eğitim harcamalarını kesiyorsa bu büyük bir problem. Kısaca, kamu harcamalarını kısan bir ekonomide önümüzdeki dönemde belki büyüme istenilen düzeyde olmayacak. İnsanların güven duyup girişimde bulunması olasılığı daha düşük olacak, kısaca, önümüzdeki uzunca bir dönemde ABD'de büyüme beklenenin altında kalabilir. Bu dünyayı nasıl etkiler? Çeşitli görüşler var, bir görüşe göre, dünya artık Amerika'ya eskisi kadar bağlı değil, ihracata bakarak söylüyorlar bunu, o doğru olabilir, ona bir diyeceğim yok, fakat bir de Amerika'nın dünyaya sattığı mallar, gönderdiği sermaye, teknoloji vs. gibi yollarla önemli bir etkisi var, yani dünya ekonomisinin 1/3'ü. Bunları hesaba katınca, bu olayların dünya üzerinde, trajik olmasa bile olumsuz etkisi olabilir. Mesela dünya %4,5 büyüyecekken 3,5-4 büyüyecek. Bu toparlanma süreci bugünden yarına olmayacak, Amerika'nın bu muazzam bütçe açığını toparlaması o kadar kolay değil, cari açığı da ertesi sabaha düzelmez. Sonuç olarak trajik bir düşüşle değil, fakat ağır ağır gelişen sıkıntılı bir durumla karşı karşıya kalacak dünya ekonomisi.

 

 

(20 Mart 2008 tarihinde Açık Radyo'da yayınlanmıştır.)