İşte yaratıcılık ve yenilikçilik – XVI

-
Aa
+
a
a
a

Yeni Fikirleri Teşvik Etme Teknikleri: Akıcılığı Sağlamanın Sağlam Bir Yolu

 

Diyelim ki kocaman bir teknoloji devinin liderisiniz. Hadi elektronik ya da benzeri çok değişken bir konu olmasın. Şöyle 5–7 yılda bir okkalı değişiklikler yaşayan, mesela beyaz eşya sektörü gibi bir sektör olsun. Dış etkenler, iç dinamikler artık ne derseniz deyin, herhangi bir majör etki yüzünden bu değişiklik süresi birdenbire 5–7 yıl yerine 5–7 aya insin. Muhtemelen şirketinizin bünyesi bu değişikliğe hızlı cevap veremeyecektir. Böyle durumlarda vücut bir şey yapamıyorsa bütün marifet baştan beklenir. Yani şirketin duruma uyum sağlamasını becermek sizin görevinizdir. Peki, ne yapacaksınız?

 

Tabii, derhal teklifler gelmeye başlayacaktır. Mesela “Hadi beyin fırtınası toplantısı yapalım”, “Acil durum ekibi kuralım”, “Sorunu çalışanlarımıza aktaralım”, “Yeni bir teşvik sistemi kuralım”, “Daha yaratıcı insanlar alalım işe” vs, vs, vs....

 

Hepsi doğru bunların ancak zaman işliyor. Bugünden yarına bir şeyler sunmak zorundasınız. Daha da beteri insanlara “zamanınızdan öte” fikirler üretmek zorundasınız. Üstelik bu insanları, fikirlerinizin acil durumlar için icat edilmiş, palyatif ve saçma fikirler olmadığına da ikna etmelisiniz. Kısacası işiniz zor. Bu durumda kendinize sormanız gereken soru şu: “Yenilikçi olmak ya da yaratıcı olmak yönetilebilir mi?” ya da “Yeni konseptlerden kendi işimizde yararlanabilir miyiz?” veya “Kaotik bir ortamda dahi yaratıcılıktan bir şeyler umabilir miyim?”

 

İşin doğrusu bu kitabı bunun için yazıyoruz.

 

 

Yeniliğin İklimi

 

Yenilik herhangi bir şirketin herhangi bir fonksiyonunda her zaman olabilecek bir şeydir. Eğer üretkenlik ve maliyet söz konusu ise bu yenilikler içe dönük olacaktır. Mesela finans, satınalma, üretim teknikleri, enerji değişiklikleri gibi. Yok eğer kârlılık gibi konular gündemdeyse, bu sefer dışa dönük konular gündeme gelirler. Pazarlama, yeni ürün geliştirme, kampanya düzenleme, hizmet ve servis değişiklikleri gibi yenilikler yani.

 

İnsanları bu konularda yeni fikirler üretmeye teşvik etmeden önce bu fikirlerin yaşayabileceği iklimi sağlamak zorundasınız. Yoksa bir parça iş bunalımı, biraz fikir sulandırma, kasıtlı karşı çıkmalar bu fikirleri ölü doğurtabilir. Peki, basit ortam yaratma teknikleri nelerdir? Bir alt kadronuzu ortamı ısıtmak ile görevlendirin. Bu işe çok önem verdiğiniz dedikoduları ortada dolaşmaya başlasın. Gerisi gelecektir.

 

Peki, yenilikçilik ve yaratıcılık yönetilebilir mi? Bakalım YARATMAK sözcüğünden neler üretebileceğiz:

 

Yardımlaşmayı doğru dürüst yapar.

Adımları düzgün atar. Bir konumdan öbürüne düzenli geçiş sağlar.

Risk alır. Rolünü iyi oynar.

Aklını mantık çizgileri içinde kalmak üzere sezgilerini de katarak kullanır.

Taktikleri vardır. Geliştirme yöntemleri kullanır.

Macerayı sever. Vizyonu ve amaçları vardır.

Alanını geniş tutar. Dar kapsamlı çalışmaz.

Küçük düşünmez. İdareciliğini her alanda çeşitler.

 

Bütün bu faktörlerin sinerjisi, eğer ki üzerinizde toplayabiliyorsanız tabii, sizin tüm işlevleri kontrol altında tutmanızı sağlayacaktır. Unutmayın ki yukarıda anlattığımız kaotik değişim şartlarında zaten konvansiyonel yönetim tarzı muhtemelen hiç yarar sağlamayacaktır. Organizasyonunuzun sadece planlara, raporlara ve formüllere değil de, sezgilere ve esinlenmelere de açık olduğunu keşfetmeniz sizin için çok eğlenceli bir deneyim olacaktır.

 

Hedef vizyonu ele geçirmekte yaratıcı liderlik motive edici olmaktan çok izin verici bir anlam taşır. İyi bir CEO artık çalıştırdıklarının ufak tefek fikirlerinden yararlanabilen ve bunları geliştirip daha büyük hedefler haline getirebilen insan haline dönüşmüştür.

 

İşte bu beceriler yenilikçiliğin ve yaratıcılığın yönetilebileceğini gösteren unsurlar.

 

 

Yeni fikirleri teşvik etme teknikleri

 

İnsanoğlunda problem çözme yolu iki tanedir: doğrusal veya sezgisel. Bunlardan doğrusal, yani lineer olanı sıra takip edeni, yani sistematik olanıdır. Sezgisel olanı ise holistik bir tarzdır. Karmaşa zaman zaman duruma hakim olabildiği gibi, ani parlamalar da sık sık görülür.

 

Ufak bir hatırlatma yapayım. Dünyanın hemen hemen tüm icatları doğrusal düşünme ile yolun sonuna gelindiği, artık yeni bir şey üretilemediği anlarda sezgisel düşünmenin bir flaş ışığı çaktırması ile yapılmıştır. Mantık yürütmeden kaynağını alan sistematik düşüncenin eldeki verilerin dışına çıkma olasılığı yoktur.

 

Yeni fikirleri teşvik hatta tahrik etmenin de yolu problem çözmeye benzer. Lineer yolla çözüme gittiğinizde bulacağınız çözüm zaten önünüzde duran ve muhtemelen bulunca  “İşte bu ya!” diye ünleyeceğiniz bir çözümden ibarettir ve hayatın büyük bir parçasını da, Tanrıya şükürler olsun, bu çözümler ile kolaylaştırırız. Sorun artık bu çözümlerin bir işe yaramadığı durumlarda kritikleşir ya da heyecanlı olur. İşte tam orası yelkenlerine sezgilerimizin üflediği maceraperest bir deniz yolculuğudur ve her farklı olmayı becerebilen insanın da hayalidir.

 

Biz gene de yeni fikirler peşine düşerken doğrusal düşünmeyi ihmal etmeyeceğiz. Dikkat ederseniz, yeni fikirler diyoruz, yeni cin fikirler değil.

 

 

Doğrusal (lineer) Teknikler

 

Matriks Analizleri

 

Önce en sık uygulanan, basit mühendislik isteyen matriks sisteminden başlayalım. Eksenlerden birine bir değişkeni, diğerine de diğer değişkeni oturtur ve kesişmelerini değerlendirirsiniz. Basitçe bir örnek verecek olursak y eksenine teknolojileri x eksenine de marketleri koyun ve y eksenindeki A, B, C, D çeşitleri için x ekseninde W, X, Y, Z çeşitlerine karşılık gelen değerleri bulun. Aynen şöyle:

 

Teknoloji / Market 

W

X

Y

Z

A

1

3

1

2

B

5

7

6

6

C

1

5

3

9

D

2

4

3

1

 

C teknolojisi Z marketinde en büyük değeri veriyorsa ve sizin de en büyük değere ihtiyacınız varsa, bu basit doğrusal düşünmenin sonucunda o teknoloji için o pazara uygun mal üretmek en akıllı iş olacaktır.

 

Aynı teknoloji örneğin C teknolojisi ile üretilen malın W marketinde fiyatı, çevresel zararları, o marketteki insanların fiziksel özellikleri ya da başka nedenler ile hiçbir değeri olmayabilir. Doğuştan köse olan Kızılderililere traş bıçağı satmaya çalışmanın, ya de siyahî insanlara bronzlaştırıcı ürünler satmanın saçma olması gibi.

 

Morfolojik Analizler

 

Bu sistemde tüm değişkenleri ve bu değişkenlerin tüm altbaşlıkları değerlendirmeye alırsınız. Örneğin yeni bir gıda maddesi üretecekseniz bu gıda maddesinin formu, çeşitleri, özellikleri, üretim yöntemi, ambalajı ve bu değişkenlerin altbaşlıkları tek tek sıralanır. Ambalajın altına yeni başlıklar açar şeffaf, alüminyum, onluk, onikilik, tekli,  filan şeklinde yazar ve değerlendirirsiniz.

 

İşin Doğası

 

Sektörler ya ürettiklerine (kaynak elektrodu üretenler, vs.), ya pazarlarına (kozmetik endüstrisi, vs), ya işlevlerine (otomotiv yan sanayii, vs.), ya da üretim teknolojilerine (dondurulmuş ürünler, vs.) göre sınıflandırılırlar. Siz de fikirlerinizi bu sektörlere göre üretebilirsiniz.

 

Niteliğe göre listeleme

 

Bir ürün, proses, sistem ya da hizmeti geliştirmek istiyorsanız ona ait tüm sıfatları listeleyin ve bu sıfatlardan hangisini ya da hangilerini geliştirebileceğinizi seçin. Bu değişikliğin ya da geliştirmenin boyutlarını da bu arada belirtmelisiniz. Yani örneğin bir prosesi geliştirecek misiniz, değiştirecek misiniz, durduracak mısınız, kapasitesini arttıracak mısınız ya da bu prosesi bir başka ürün için de kullanacak mısınız, hepsi bu aşamada belirlenmeli.

 

Güç alanı teorisi

 

Bu yeni bir teknik. Probleminizi analiz edebilmek için önce tanımlayın ve sonra iki zıt koşul oluşturun. Biri optimum diğeri ise en kötü koşul. Diyelim şirketinize yeni bir bilgisayar sistemi adapte edeceksiniz. Bu durumda en optimum koşul işlerin kolaylaşması, takibin hızlanması, personelin azaltılması, kapasitenin artırılması olacakken en kötü koşul ise her şeyin birbirine girmesi, verilerin kaybolması, satışın yapılamaması, raporların yapılamaması gibi durumları olabilir. Bu durumda geliştireceğiniz yeni fikirler eski sistemin yeni sistem oturana kadar bir süre daha yedek olarak kullanılması olabilir, yeni sisteme geçmek yerine eski sistemi güçlendirmeye çalışmak olabilir, geçiş süresini uzatmak ya da hataların düzeltilebileceği bir tatil süresine denk düşürmek olabilir.

 

Alternatif senaryolar

 

Genelde yöneticiler tüm 2,  5 ya da 10 yıllık planlarını tek bir öngörü üzerine kurarlar. Pazar gelişecek ya da daralacaktır. Ürün ani gelişme yapacak ya da kararlı bir şekilde devam edecektir. Halbuki seçenekler çok fazladır ancak olasılıkları ana unsur kadar güçlü olmayabilir. Örneğin gelişen bir petrol pazarında alternatif senaryo olarak ani bir kıtlık ve bunun yaratacağı petrol fiyatları artış senaryosunu 1970 yılında hazırlamış olması Shell firmasına 1973 yılı krizinde bu krizi en az zararla kapatmasını sağlamıştır.

 

 

Sezgisel Teknikler

 

Size bir örnek vereyim. Araç gösterge tablolarında örneğin hızın ya da benzin göstergesinin dijital olarak yazılması çok az denenmiş ve pek de başarılı olmamış bir tekniktir. Nedeni de insan beyninin rakamlara imajlara olan hatırlama özelliğinden daha az bir hatırlama özelliği olmasındadır. Yani depo göstergeniz analog olarak yarıyı gösteriyorsa bunu beş dakika sonra hatırlarsınız da, % 50 yazıyorsa hatırlamayabilirsiniz.  İnsan sezgisinde sembollerin, imajların ya da seslerin gücü sözlerin ya da rakamların gücünden çok daha akıcıdır. İşte sezgisel teknikler bu güçleri kullanır.

 

Hayal Gücü

 

Sadece görüntüden ibaret değildir bu hayal teknikleri. Sesleri, sembolleri, görünüşleri de iç dünyamıza taşıyan bir pencereden bahsediyoruz. Hayal gücümüzden yani. Derin bir nefes alın, gözlerinizi kapatın ve hayal edin. Yenilikleri, hiç olmamışları düşünün. Bir ufak özellikten yola çıkın ve hiç düşünülmemişi bulun. Büyük bir kısmınız muhtemelen eldekini bile hayal edemeyeceksiniz. Bu ancak Tanrı tarafından bazı insanlara hediye edilmiş bir özellik. Eğer bu özellik sizde varsa yaşadınız.

 

Analoji

 

Analojiler iki benzemeyen arasındaki ilişkilerdir. Bunlar ile alışık olduğunuz yabancı, yabancı oluğunuzu da çok alışık hale getirebilirsiniz. Kırk yıllık leblebiyi soyalı patlamış leblebi haline getirmek gibi.

 

Beyin fırtınaları

 

Ama bu seferki özel beyin fırtınası. Saçmalamak alabildiğince serbest. Sadece sorunu ortaya koyun ve ilk aklınıza gelenleri dökün ortaya. Mantıksızlıkların mantıklı hale gelebildiğini göreceksiniz.

 

Rüyalar

 

Rüya deyince aklınıza sadece geceleri gördüğünüz gelmesin. İnsanların gündüz rüyaları da vardır. İnsanların aklına en olmadık çözümler en rahatladıkları anlarda gelir. Bu konu ile ilgili Türkler ve fikir üretme fiili ile bu fiilin gerçekleşme yerini gözünüzün önüne getirirseniz, durumu daha iyi anlayabilirsiniz. Böyle durumlarda aklınıza gelen fikri bir an önce kağıda dökmenizi tavsiye ederim.

 

Çizimler

 

Çok laftan sıkılanların bir şeyler çiziktirmeleri ve bu çiziktirdiklerinden enteresan fikirler çıktığı nadir de olsa görülmedik bir şey değildir.

 

Meditasyon

 

Bu beni pek sarmayan bir konu. Tefekküre dalarak yeni fikirler üretilebilir diyorlarsa da, bence aslında sadece her türlü fikir unutulabilir bu yöntem ile. Doğrusu ben dışsal ya da içsel güçlerin kullanımı ile bir yere gelinebileceği kanısında değilim.