İnterneti çalmak istiyorlar

-
Aa
+
a
a
a

Jeff Chester - Steven Rosenfeld

TomPaine.com 4 Ağustos 2003

 

Bugünlerde internete neler olduğunu düşünmeden durabilir miyiz?

 

Müzik endüstrisinin illegal dosya indirme işlemleri için aldığı sıkı önlemler, hikâyenin sadece bir parçası… Dot-com adı verilen internet şirketlerinin büyük çöküşüne rağmen, canlılık ve patlama burada: yüksek hızda bağlantılar, daha hızlı işlemciler ve yeni kablosuz aygıtlar büyük bir hızla gündelik hayatın parçası oluyor… Ama binlerce hukuki dava sadece plak şirketleriyle sanatçıların telif haklarını korumak için açılmıyor, bu davalar internetin işleyiş biçimini baştan aşağı değiştirmeyi hedefleyen daha büyük bir planın parçası.

 

Kongreden Silikon Vadisine kadar, ülkenin en büyük iletişim ve eğlence sektörü holdingleri ve şirketleri –ve onların işlerini isteyen yazılım firmaları- interneti yeniden yapılandırmak istiyorlar, şu anda bedava olan yüksek hızdaki bağlantıları paralı hale getirmenin ve daha önceden görülmemiş bir şekilde içeriği de izleyerek kontrol altında tutmanın yollarını arıyorlar. İzlemek, sadece kullanıcıların telifi alınmış CD’leri ya da DVD’leri kopyalayıp kopyalamadıklarını anlamak için değil, aynı zamanda şirketlerin kendi amaçları için pazarlama dosyaları oluşturmak için de öngörülüyor.

 

İşte bu, Amerika’nın bir avuç telekom devinin ticari planı: Telefon, kablo, uydu, kablosuz yayın ve eğlence şirketleri, şu anda Amerikalıların çoğuna yüksek hızlı internet erişimi sağlıyorlar. İnternet kullanımını ölçebilecek imkanlara sahip oluşları, internette dolaşan içeriği izleyebilmeleri ve bu ölçümlere göre fiyat belirleyebilmeleri, internet devriminin ilerki yıllardaki evriminde kendilerini nasıl konumlandırdıklarını gösteriyor.

 

İnternetin eski vaadi, metinlerin, seslerin, görüntülerin ve her türlü verinin özgürce takas edilebileceği, kamusal çıkarlara hizmet veren bir ortam sunmaktı. Bu vaat şimdi tarihin çöplüğüne atılmak isteniyor adım adım. Bugün, internetin kamuya açık ve herkes tarafından erişilebilir kısmı giderek küçülürken, saate bağlı olarak faturalandırılan kısım üstel olarak büyümeye eğilimli.

 

İnternetin hi-tech firmalar tarafından ele geçirilmesi faaliyetinin bir cephesi Kongrede görülebilir. 21 Ağustosta Telekomünikasyon alt komitesi “Bant genişliğinin düzenleyici statüsü” hakkında bir oturum düzenledi. . Bu oturumda, Amazon.com, Microsoft, Yahoo, Apple, Disney ve öteki bazı firmaların da bulunduğu bir koalisyon, Kongreye, İnternet servis sağlayıcıların (ISP) aylık iletilen bit miktarına göre fiyatlandırma yapabilmesi gerektiğini söyledi. Bu, internete içerik sağlayan firmaların, ISP’lerle (servis sağlayıcılarla) anlaşmalarını bozmasına, böylelikle her iki sektörün nihai kullanıcıya doğrudan ulaşarak kârlarını ayrı ayrı maksimize edebilecek bir ortam yaratılmasına yönelik perde arkasındaki  çabalarının bir parçası…

 

İnternetin ölçülüp biçilip faturalanması

 

Endüstri koalisyonu, yani endüstrinin “sesi”, “kademeli” bir hizmetten söz ediyor: tüketicilerin (ya da kullanıcıların) kullandıkları bant genişliğine göre “altın, gümüş, bronz” düzeylerine göre fiyat ödeyecekleri kademeli bir hizmet. Yasa koyucuların bir zamanlar tamamen yok etmek istedikleri “Dijital Bölünme” bugün tümüyle gündemde. Lobicilerin sunduğu senaryoda, sabit gelirli insanlar, kişisel olarak yönlendirilmiş reklamlarla dolu “eksiltilmiş” bir internet hizmetini kabul etmek zorunda kalacaklar. Bazı kullanıcılar tek bir telekom ya da medya şirketi tarafından paketlenmiş içeriği almayı kabul ederlerse fiyat indiriminden yararlanacaklar. “Merkezi olmayan”, alternatif haberlerle, yazılımlarla ilgilenen ya da yüksek oranda internet kullananlar ise bu imtiyaz için para ödemek zorunda kalacaklar.

 

Oturumda bu senaryoya karşı “sıcak yaklaşımlar” oldu: Endüstri gereksiz bir federal müdahale olmaksızın bu konu üzerinde çalışacak… Endüstriyle zaten sarmaş dolaş olan FCC (Federal Communications Commission/ABD RTÜK’ü) bu yaklaşımı bağrına bastı bile.

 

Bu arada, mahkemelerde, telifi olan müzik eserlerinin illegal bir şekilde paylaşılmasına yönelik Amerikan Plak Endüstrisi Birliği (RIAA) tarafından âcilen açılmış bir dizi dava görülüyor. Müzik endüstrisi, hiç şüphesiz korsanlık olarak adlandırdığı dosya paylaşımı konusunda herkesin hevesini kırmak istiyor, bazı büyük telekomünikasyon firmaları da müşterilerinin mahremiyetini koruyacaklarını belirterek karşı davalar açıyorlar. Bu güzel halkla ilişkiler girişiminde de hikâyenin devamı var: Telekom firmaları da, tıpkı öteki büyük firmalar gibi, bırakın hükümeti, başka grupların kendi işlerine karışmasından pek hoşlanmazlar. –dolayısıyla telekom firmalarıyla plak firmaları, internetin özelleştirilmesi konusunda genel olarak ortak çıkarlara sahip olsalar bile, karşı davaların açılması için sürüyle sebep var.

 

Ama hikâyenin bu kısmında teknolojik açıdan sinsi bir öğe de var. Şu anda internet içeriğini bir ölçekte ve belli bir dereceye kadar izleyebilen yazılım, daha önceden mümkün değildi. RIAA kullanıcıları dava edebiliyor çünkü illegal internet dosya takasını izleyebilecek yazılıma sahip. Bu düzeyde içerik izleme işlemi, çocukları ya da ergenleri kütüphanede ya da evde pornodan uzakta tutmak için geliştirilen yazılımlar arasında yeni kuşak bir uygulama. İnternet iletişimini yazılım yoluyla izleyebildiğini ve süzebildiğini belirterek bu çözümlemeleri tüketicilerin faturalarını hesaplamakta kullanan Allot Communications adlı firmanın web sitesini düşünün:

 

“Allot Communications, firmalar, IP servis sağlayıcıları ve eğitim kurumları için network trafik yönetimi ve içerik süzme çözümleri sunar. Allot’un çözümleri yatırımlarda maksimum geri dönüşü sağlayarak P2P (peer-to-peer, müzik indirme yazılımı vb.) trafiğini minimuma indirir ve tabakalanmış, sınıflanmış bir erişim hizmeti sunar.”

 

Siberâlemde arazi kapma savaşı

 

İnternet içeriğinin ölçülüp biçildiği, izlendiği, parasal skalaya vurulduğu bu yeni ortamda yeni ticari girişimler ortaya çıktı; örneğin çok sayıda etkileşimli kullanıcının büyük paralar kazandırdığı video oyunları endüstrisiyle ortaklıklar kurmaya başlayan kablo firmaları… Gerçekte, Hollywood yeni kuşak dijital televizyonun yaygınlaştırılmasını geciktirdi, önleyemeyecekleri korsanlıklardan korkmanın yanı sıra, satış ve dağıtımdaki tekel konumlarını sağlamlaştıracak bir fiyatlandırma modelini henüz oturtamamış olmalarının da bu gecikmede büyük payı var.

 

İnternetin özelleştirilmesinin kamu çıkarlarıyla ifade özgürlüğünü nasıl etkileyeceği, firmaların yönetim kurullarıyla Kongrenin en son düşüneceği şeydir elbette. Tıpkı yeni teknolojilerin bir önceki atılımının C-Span gibi sonuçlar doğurmasında olduğu gibi, daha çok “ölçülen” bir internet ortamında kamu yararı üzerine pek az şey konuşulacak.

 

Elbette daha yüksek bant genişliği için kullanıcılardan para almak meşru bir ticari girişim olarak görülecektir. Peki bir politikacının seçim kampanyasını netten izlemek için de para alınacak mı? Ayrıca, kullanıcılar internetin hangi kısmının kamuya açık ve erişilebilir olduğunu, hangi kısmının kredi kartıyla ücretlendirildiğini bilmek zorundalar –ve burası da pek açık değil.

 

Özel sektörün hedefleriyle kamu ihtiyaçları arasında bir denge gözetilmesi gerektiği halde, internetin ön cephesinde pek az tartışmaya yol açıyor bu. Halihazırda, Amerika’nın medya devleri 21. yüzyıldaki olası kârlarını garantiye almak için, siberâlemde 19. yüzyılın arazi kapatmalarının bir eşdeğerini planlıyorlar. Veri iletimini ölçmek ve içeriği gözlemek, bu yolda atılmış adımlar. Araçlar ve politik hava da gayet uygun.

 

Bu yüzyılın medya devleri şimdi Kongreyle, FCC başkanı Michael Powell ve endüstri partnerleriyle interneti baştan aşağı dönüştürmek için çalışıyorlar. Yanıtı beklenen tek soru, kamuoyunun çok geç olmadan bu dönüşümü etkileyip etkileyemeyeceği…

 

Çeviren: Mustafa Arslantunalı

Jeff Chester is executive director of the Center for Digital Democracy. Steven Rosenfeld is a commentary editor and audio producer for TomPaine.com.

 

 

Broadband Primer

Declaration of Digital Democracy