Hayat ve ölüm parmak ucunuzda

-
Aa
+
a
a
a

Sayın Milletvekili;

 

Bizler, Türkiye toplumunun yüzde doksan dördü, yabancı askerlerin Türkiye’de konuşlandırılmasına ve savaşa hayır diyor, sizin de hayır demenizi istiyoruz. Sizi meclise biz gönderdik, kulağınız grup başkanlığında değil, millette olsun. Üstelik siz de biliyorsunuz ki, milletin sesi, vicdanınızla aynı komutu veriyor: “Savaşa hayır de!”

 

Evet derseniz, bütün dünyayı karşısına alacak pervasızlıktaki bir süper gücün yoksul  Irak halkını yok edişine, yıllarca sürecek bir kaosa, bir katliama evet demiş olacaksınız. Buna savaş bile denemez. Türkiye’nin çıkarları, insanlığa, hukuka, ahlaka aykırı olamaz.

 

İçlerinde, BM Güvenlik Daimi Konseyi üyelerinden bazılarının da bulunduğu devletler, barış için yeni formülleri zorluyor; silah denetçileri süre istiyor. Türkiye, uluslararası toplumu ve kurumlarını tanımayan Bush’un yanında savaşı kolaylaştıran devlet olmamalıdır. Türkiye, insanlıktan, barıştan yana tavır almalıdır.

 

Neye “evet” demenizi istiyorlar bir düşünün. Elbette, savaş çıkarsa, Irak’ta yalnızca düşen bombaları göreceğiz.  Bombalanan bedenleri, bakışlarındaki kırgınlığı, küskünlüğü hiçbir zaman görmeyeceğiz ekranlarda. Hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz: O, neler yaşadı? Hayalleri, acıları, kaygıları, sırları neydi? Kimi sevdi; onu kimler sevdi? Mektupları, fotoğrafları, giysileri, diplomaları, anıları, geçmişi, geleceği.....Binlerce beden, binlerce yaşam... Hepsi, hepsi bombaların altında kalacak. Belki Irak’lı çocuklar, dünya zorbaları için bir yüz, bir isim, bir ses bile değildir. Oysa onların da isimleri, yüzleri, hayalleri var. Savaşa “hayır” derseniz, bir gelecekleri de olacak.

 

Savaş çıkarsa, binlerce mahkemenin binlerce dosyasını dolduracak kadar çok sayıda suç işlenecek. Irak’a ölüm, insanlığa keder yağdıracak bombaları atanlar, onlara emir verenler ise yargılanmayacak. Savaş, bütün suçların üstünü örtecek. “Evet derseniz” belki ortak olduğunuz suç için mahkemede yargılanmayacaksınız. Ama, kamu vicdanındaki mahkumiyetinizi ilk seçimde alacaksınız. Vicdanınızın sesini ise hiç susturamayacaksınız.

 

Unutmayın, siz bir vida değilsiniz. Oyunuz size, sizin kişiliğinize ait. Vereceğiniz oy, Türkiye’nin ve Irak’ın kaderini değiştirebilir. Savaşa, size rağmen de “evet” diyenler çıkacaktır. Ama siz bu suça ortak olmayabilirsiniz ve biz cinayete “hayır” dediğinizi hiçbir zaman unutmayız.

 

Unutmayın, siz oy kullanırken, Irak’ta bir kadın saçını tarıyor, genç bir erkeğin gelecek düşleri bombalarla bölünüyor, bir bebek annesinin sütünü emiyor olacak. Hayat yanıbaşlarında duruyor; “savaşa hayır” dediğinizde gülümsemek üzere.

 

BARIŞ GİRİŞİMİ