Haftanın Sergisi 14

-
Aa
+
a
a
a

Özge Dayan: Bu hafta nelerden bahsedeceğiz? Galiba geçen haftaki konuya devam edeceğiz yine?

 

Haldun Dostoğlu: Geçen hafta hatırlarsanız Topkapı Sarayı’nda açılan Van Mour sergisinden söz etmiştik ve bu pazartesi de Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde (SÜSSM) Medici koleksiyonundaki Osmanlı eserlerinin sergileneceğini de söylemiştim. Nitekim o sergi açıldı, izleme şansım da oldu. Bu sergi "Medicilerden Savoylara Floransa Saraylarında Osmanlı Görkemi" adıyla açıldı. Sergide Floransa saraylarında Medicilerden Savoy hanedanına uzanan bir tarih dilimini toplanmış, kullanılmış ve sergilenmiş olan 14. ila 19. yüzyıllar arasına ait 120 eser yer alıyor. Osmanlı ve Osmanlı etkisinin hüküm sürdüğü toprakların sanatını simgeliyor eserlerin genel karakteri.

Bunların arasında ünlü birkaç Osmanlı padişahının portresi var, birkaç Türk tiplemesinin yer aldığı büyük boy tablolar var. Osmanlı kültür hazinesinin en önemli parçaları içinde yer alan halı ve inanılmaz güzellikteki kumaş dokumalar, çiniler, savaş gereçleri, günlük yaşama ait eşyalar, objeler serginin önemli parçaları arasında yer alıyor.

Bu eserlerin tamamı Türkiye’de ilk kez sergileniyor. Eserler de ayrıca birkaç müzeden, kurumdan toplanmış. Bunlar arasında en önemlisi Floransa’daki Galeria Degli Uffizi, Palazzo Pitti, Museo Degli  Argenti, Museo Nazionale Del Bergello, Galeria di Pallazzo Mozzi Bardini, Villa Ceretto Guidi, Museo Storico della Cacco del Territorio koleksiyonlarından derlenmiş eserlerin tamamı.

 

Bu serginin küratörlüğünü üç kişi yapıyor, ikisi İtalyan, biri Türk; Mario Scallini, Giovanno Damiani ve Nazan Ölçer. Önemli bir kısmı da serginin adından da belli olduğu gibi Medici ailesine ait. Medici ailesi yine hepimizin bildiği gibi Rönesansın beşiği olan Floransa’da yaşayan bir aile. Oradan çıkan ve sanat tarihine katılan, aslında halktan bir aile, giderek zenginleşmiş ve hayatları boyunca, nesiller boyunca tüm sanat faaliyetlerini koruyan, destekleyen bir aile olmuş. pek çok sanatçıyı himayesine almış. Bunlar arasında bilindiği gibi, dünyaca çok ünlü Michelangelo, Leonardo da Vinci gibi önemli sanatçılar var.

Ayrıca bu aile dört papa da yetiştirmiş tarihi boyunca. Avrupa’nın en büyük kütüphanesi ve Platon'un adına da bir akademinin kurulmasında da başrolü oynamış. Bu ailenin 1500’lü yıllara ait eserlerinin çoğu, yine aynı yıllara ait olan Ufrizi sarayında sergileniyor.

 

Sergi 21 Mart 2004 tarihine kadar SÜSSM’de sergileniyor, serginin destekleyicileri de Akbank ve İtalyan Kültür Merkezi. Her iki kuruma da böyle bir sergiyi izleme şansına eriştirdikleri için teşekkür etmek lazım. Sergiyi ayrıca Türkiye’ye getirilmesinde bence başrolü oynayan, şimdi de Sabancı Müzesi müdürlüğü görevini sürdüren Nazan Ölçer ve tüm ekibine de ayrıca teşekkür etmek lazım diye düşünüyorum.

 

Kapatmadan istersen, yarın ve öbür gün olacak iki faaliyetten söz edeyim; yarın Proje 4L’de "Loud and Clear" (Açık ve Net) adlı bir sergi açılıyor, Harmancı Giz Plaza Levent’te.

 

Bir de cumartesi günü öğleden sonra saat 2’de Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinde beş yıl önce kaybettiğimiz, belki de Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli sanat eleştirmeni olan Sezer Tansuğ’nun anısına "Eleştiride Karşıtı Arayan Adam" adıyla bir sergi ve açık oturum düzenleniyor. Serginin adı "66 Kare, Geleneksel Sanata Çağdaş Yorum," hatırladığım kadarıyla Sezer Tansu’nun hayattayken geliştirdiği bir projeydi. Vefatının beşinci yılı nedeniyle Sezer Tansuğ adına bir de açık oturum düzenleniyor; açık oturumu yöneten Ömer Faruk Şerifoğlu, katılanlar Kaya Özsezgin, Canan Beykal ve Ömer Uluç.

 

ÖD: Bu cumartesi değil mi?

 

HD: Evet, bu cumartesi saat 2’de, İstiklal Caddesi Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinde.

 

(25 Aralık 2003 tarihinde Açık Radyo’da yayınlanmıştır.)