Emekçiler Gününüz Kutlu Olsun!

-
Aa
+
a
a
a

Bahar Bayramından….

 

1 Mayıs başından beri Emekçi Bayramı olarak kutlanmıyordu elbette. Pagan Avrupası’nda toprağa ilk ekimin yapıldığı gün olarak bilinirdi. Keltler ve Saksonlar 1 Mayıs’ı Beltane (Ateşin Günü) olarak kutlarlardı. Bel Keltlerin Güneş Tanrısının adı idi. Saksonlar ise bahar gününü 1 Mayıs arifesinde kutlamaya başladılar. 30 Nisan gecesi oyunlar, ziyafetlerle kışın çıkışı, güneşin ve toprağın bereketinin geri dönüşünü kutlanırdı. Köylüler ellerinde meşalelerle dağlara tırmanır, tahta tekerlekleri ateşe verip, dağdan aşağıya yuvarlarlardı.

 

Katolik Kilisesi bahar bayramı kutlamalarını yasakladıysa da bu törenler 1700’lerin sonlarına kadar köylüler arasında kutlanmaya devam etti. İnananlar bu tür törenlerden uzak dururken, pagan geleneğini sürdürenler 1 Mayıslarda rengarenk kostümler, hayvan maskeleri ile kırlara dökülüyorlardı. En çok seçilen kostümler av tanrıçası Diana ya da boynuzlu tanrı Herne oluyordu. Ellerinde borular dağlara tırmanıp şarkılar, çığlıklar, danslarla baharın gelişini kutluyorlardı. 

Sonraları bu gece Avrupa’da Walpurgisnacht (Cadılar Gecesi) olarak bilinmeye başladı. İngiltere’de ise köylerde Kelt geleneği sürdü gitti. Diane ve Herne

  Yüzyıllar öncesinin pagan törenleri günümüzde şeklen yaşatılıyor

Ortaçağın köylüleri arasında bereket tanrıçası ve tanrısı olarak bilindi. Diana Mayıs Kraliçesi kimliğine bürünürken, Herne Robin Hood karakteri Robin Goodfellow’un kimliğinde “Yeşil Adam” olarak adını tarihe kazıdı.

 

Kilise yasağa rağmen süren pek çok pagan geleneğinde olduğu gibi, sonunda 1 Mayıs bahar kutlamalarına da boyun eğmek zorunda kaldı. Ve 1 Mayıs gününe, tıpkı diğer pagan kutlamalarına yaptığı gibi bir “Aziz” kılıfı uydurarak günü Hıristiyan geleneğine uygun bir hale getirdi.

 

Ortaçağda esnaflar da kendilerine önder azizler seçmişlerdi. Terziler Adem’le Havva’yı, ayakkabıcılar ise St. Crispin’i secerken, St. John da bereketi temsil eden aziz olarak seçildi. St John günü ve 1 Mayıs ziyafetler, danslarla kutsanmaya başlandı. Törenlerde bir de kraliçe seçilirdi. Bu geleneğin bugünkü “güzellik kraliçesi” kavramının temeli olduğuna inanılıyor.

 

Bu törenlerde kırlara dev bir direk dikilir, direğe rengarenk kurdeleler bağlanır, bekar gençler kurdelelerin ucundan tutup dans ederlerdi. Bu dans eş seçimi için uygun bir ortam olarak görülürdü.

 

“Yeşil Adam” olarak bilinen Goodfellow karakteri ise kilise ile yönetimle dalga geçmenin öncüsü olmuştu. O gün yeşiller giyinmiş bir kişi bir günlüğüne kral ya da rahip ya da köyün delisi olur, gün boyunca işi deliliğe vurup, normal zamanlarda söylenemeyen her şeyi bağıra çağıra söylerdi.

 

Elbette bu durum kilisenin hiç de hoşuna gitmezdi. Zaman zaman Bahar Bayramı kutlamalarını ve Mayıs direği dikilmesini yasakladığı da olmuştu, özellikle 1600 gibi ayaklanma dönemlerinde. Yine de kutlamalar gizli gizli sürdürülürdü.

 

Esnaf geleneği yerleşip localar kurulduktan sonra gelenek 19. yüzyıla taşındı. Kuzey Amerika’da, Kanada’da Dominyon Günü, Amerika’da 4 Temmuz günü kutlamaları da bu tarihi kutlamalarla aynı paralelde düşünülmektedir.

 

…İşçi Bayramına

 

1 Mayıs’ın İşçi Bayramı olarak kutlanmaya başlaması ise 1886’daki bir grevin sonucunda olur. Amerika’da işçi sınıfı 1860’lardan beri daha kısa iş günü hakkını kazanabilmek için savaş vermektedir. 1886 bu kavganın doruk noktasına çıktığı yıldır.

 

 11 Kasım 1887 - Dört önde gelen anarşist sosyalistin idamı

1 Mayıs 1886 günü ABD ve Kanada’da günde sekiz saat çalışma hakkı elde etmek için her iki ülke genelinde grevlere gidilir. Grevlere 250.000 kişi katılır. Şikago’da polis olayları bastırmaya çalışırken McCormack Harvester şirketinden altı işçiyi öldürür. 4 Mayıs günü Haymarket meydanında polis baskısını protesto etmek için yeni bir gösteri düzenlenir. Atılan bir bomba sekiz polisin ölümüne yol açarken, polis sekiz sendikacıyı gözaltına alır.

 

Bombayı kimin attığı hâlâ tartışma konusudur. Polis bombayı göstericilerin attığını iddia ederken, sendikacılar polisin arasındaki ajan provokatörler tarafından atıldığını söylerler. Ancak polis bu olayı solcuları sindirmek için bir özür olarak kullanır. Kuşkulandığı bütün ilericilerin evlerini, işyerlerini basar. Yüzlerce ilerici sorgusuz sualsiz tutuklanır. Ardından 19. yüzyılın davası olarak tarihe geçecek olan duruşmalar başlar. Şikago’nun önde gelen

sekiz eylemcisi Haymarket bombalama olayının suçlusu ve sekiz kişinin katili olarak görülüp yargılanır. Hiçbir delil olmamasına karşın suçlu bulunarak idama mahkum edilirler. Albert Parsons, August Spies, Adolf Fischer ve George Engel 11 Kasım 1887’de idam edilirken, Louis Lingg cezaevinde intihar eder, kalan üç kişi ise 1893’te afla salınıverirler..

 

1886 olayları pek çok ilericinin de harekete girmesine yol açmıştır. Örneğin 1886 olayları sırasında genç bir göçmen kız olan Emma Goldman Haymarket olaylarının onun politik geleceğini başlatan olaylar olduğunu söyler. İdam edilen Albert Parsons’ın eşi Lucy Parsons da dünyanın bütün işçilerini Haymarket direnişini sürdürmeye çağırır.

 

Dünyada 1 Mayıs

 

1989’da Paris’te Uluslararası İşçiler Örgütü 1 Mayıs’ı Haymarket kurbanlarının anısına “Uluslararası İşçi Günü” olarak kutlamaya başlar. İşçi haklarını savunurken katledilen işçilerin kanını temsil etmek amacıyla da kızıl bayrak seçilir.

 

Avustralya’da da günde 8 saat çalışma hakkı kazanmak için sendikalar 1850’lerden beri savaş vermektedir. 1890’da Brisbane İşçileri dergisinin başyazarı “1 Mayıs, Bizim 1 Mayıs’ımız” başlığı altında “Almanya’da, Avusturya’da, Belçika’da, Fransa’da, Avrupa’nın her köşesinde, İngiltere’de ve İngilizce konuşan bütün Pasifik ülkelerinde işçiler bugün tek bir ağızdan bağırıyorlar. Eşit haklar istiyorlar” diye yazmaktadır.

 

Aynı gün Melbourne’da da 1 Mayıs gösterisi düzenlendi. Dr Maloney başkanlığındaki bu toplantıyı J Andrews, Chummy Flemings, David Andrade ve Monty Miller gibi isimlerin başını çektiği radikal grup düzenlemişti.

 

O gün bugündür kapitalist sistemler 1 Mayıs’ın Emekçi Bayramı olarak değil, zararsız bir Bahar Bayramı olarak kutlanmasında direniyorlar. 1 Mayıs’ın Rusya’nın Kızıl Meydanında kutlanan bir Komünist etkinliği olduğunu söyleyerek insanların gözünü yıldıracak çeşitli engelleme biçimleri üretiyorlar. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri 1 Mayıs’ı “Hukuk Günü” olarak ilan etti. Pek çok ülkede 1 Mayıs yasaklanmış durumda. Kimi ülkelerde ise, serbest olmasına karşın kutlamalara “gösteri” olarak yaklaşıp “gösteri izni” gibi engeller çıkarmakta, kutlayıcıları “izinsiz gösteri” düzenlemekten gözaltına almaktadır.

 

Yönetimlerin her türlü engellemelerine karşın dünya işçileri her yıl 1 Mayıs günü Joe Hill’in “Dünya İşçileri Uyanın” marşını söyleyerek Emekçiler Günü’nü kutlamayı sürdürüyorlar. Bu yıl da öyle olacak.

 

Dünya Emekçiler Günü’nüz kutlu olsun.

 

Bilgiler May Day Solidarity sayfasından alınmıştır…