Dünya ve Deprem Işıkları

-
Aa
+
a
a
a

Yazın sıcak ve bunaltıcı günlerinde “sıcak ve bunaltıcı havaların depreme neden olup olmadığına” dair sorulardan da ayrıca bunalırken, havada arada bir görülen top şeklindeki ışıkların da deprem habercisi olup olmadığına dair sorular da tekrarlanmaya başlamıştı. Daha önce bu konu üzerine yazdığım yazıları özetleyerek bu ışıkların gizemini tekrar açıklıyorum.

Dünya atmosferinde görülen ve dünya kaynaklı olan, fakat tanınamayan ışıklar “dünya ışıkları” (earth lights) olarak adlandırılır. Bu ışıklar, genellikle “yıldırım topları” (ball lightning) ve “deprem ışıkları” (earthquake lights) ile ilişkilidir. Fakat, bu dünya ışıklarının görülebilmesi için mutlaka bir elektrik fırtınası veya depremin oluşması da şart değildir.

Çok eski zamanlardan beri bu tür ışıklar atmosferde ve her yerde görülmektedir. Eski Hindistan ve Çin’de bu tür ışıkların görüldüğü yerlere tapınaklar yapılmıştır. Japonlar bu tür ışıklara “samurailerin ruhu” demek olan “hito dama” demektedir. Japon banknotlarında da İmporator Hirohito bir yıldırım topu içinde gösterilmiştir. Batılı ülkelerde bu tür ışıklar eskiden “define ışıkları” ve “düşman savaş uçağı” şeklinde adlandırılırdı. Günümüzde ise bu tür ışıklara UFO denmektedir.

Yıldırım topları meteoroloji kitaplarındaki “atmosferik optik” konuları arasına daha yeni girmiştir. Her hangi bir tanesi “yakalanamadığı” veya “elde edilemediği” için ne oldukları hakkında da henüz tam bir bilgi yoktur. Bazı bilim adamları yıldırım toplarını “manyetik bir alana kısılmış bir plazma” olarak açıklamaktadır. (Plazma, katı, sıvı ve gazdan sonraki maddenin dördüncü hali.) Plazmalar, elektrik ile yüklü olduğu için Radar ekranlarında da kuvvetli ekolar şeklinde görülürler. Yıldırım topları, sadece fırtınalı, şimşekli (elektrik fırtınalı) havalarda değil, sakin açık havalarda da gözlenmektedir. Hareket eden bu ateş topları, çoğu kez sessiz ve kırmızı renktedir.

Dünyadaki fay hatları ve benzeri kırıklar üzerinde, tektonik sıkışma ve gerilmeden dolayı her hangi bir sallantı veya deprem olmadan da, bu tür ışık topları zaman zaman görülebiliyor. 1954’de yapılan bir araştırmaya göre de dünya ışıklarının %80’ni jeolojik kırıkların olduğu bölgelerde gözlendiğini göstermiştir. Gerçekte, tektonik stres olan yerlerdeki dünya ışıklarının büyük bir kısmı (deprem olmadan görüldükleri için) yıldırım topları olarak da adlandırılmıştır.

Bir teoriye göre tektonik stres, kayaların ısınmasına ve dolayısı ile içindeki suyun buharlaşmasına neden olmaktadır. Kuvars kristali gibi piezoelektrik materyaller de, tektonik sıkışma anında elektrik üretir. Bu elektrik buharlaşan su ile birlikte yer yüzeyine çıkar ve bir dünya ışığı olarak görülür. Diğer bir teori ise, yer kabuğundaki çatlaklarda basınç çok büyük olduğundan bir metre karede 100,000 volt gibi yüksek bir voltaj birikebilir. Fay hattında biriken bu yüksek voltaj bir elektrik kolonu halinde hat boyunca boşalırken havayı iyonize eder ve havanın akkorlaşarak ışık saçmasına neden olur.

17 Ağustos 1999’daki Körfez Depreminde olduğu gibi, örneğin bu tür bir ışık 26 Kasım 1930’da Japonya’nın Izu yarımadasında da görülmüştü. Bazı kaynaklarda deprem sonucu tektonik stres bölgelerinde ortaya çıkan bu ışık topuna “deprem ışığı” denilmiştir.

“Deprem ışıkları”na ait ilk kayıtlar M.Ö. 373 Antik Yunana kadar geriye gitmektedir [1]. Yine bu kaynağa göre bu tür ışıklar üzerine bilinen ilk bilimsel araştırmalar 1930’lu ve 1960’lı yıllarda yapılmış ve Japonya’da çekilmiş bir seri fotoğraf ile kayıtlara geçmiştir. Ayrıca Kanadalı bilim adamı Marcel Ouellet de, Quebec’in Saguenay bölgesinde Kasım 1988’den Ocak 1989’a kadar gözlemlediği ışıkları Nature dergisinde “Earthquake Lights and Seismicity” başlıklı makalesinde yayınlamıştır. Yine aynı UFO/Aliens Bulletin Board yazısına göre 1995’de Japonya’daki Kobe depreminde benzer ışıklar gözlenmiştir ve Science Frontiers #99. May-Jun 1995’de yayınlanmıştır. 1976 Çin depreminde ışıkların deprem merkezinden 320 km uzaklığa kadar bir alanı gündüz gibi aydınlattığı ve insanların odalarında elektrik ışıkları yakıldı sanarak uyandığı anlatılmaktadır.

U.S. Geological Survey’in (USGS) Hawai Volkan Gözlem evine göre de 29 Kasım 1975 Kalapana, Hawai Kalapana depremi ve sonrasında beyaz ile açık mavi renklerde deprem ışıkları gözlenmiştir [2]. Bu kaynak aynı ışıkların Japonya ve Kaliforniya’daki büyük depremlerde de gözlendiği açık bir şekilde belirtilmektedir. Hindistan 22 Mayıs 1997 Jabalpur depreminde de deprem ışıkları rapor edilmiştir [3]. Yine USGS’den John S. Deer, Laurentian Üniversitesinden Michael A. Peringer ABD’nin orta bölgesinde 19 yıl boyunca açığa çıkan sismik enerji ile rapor edilen ışık olayları arasında önemli bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur [5].

Ufolojistlerin bu konudaki tartışmalarına geri dönersek, Charles Fort’un gökyüzündeki ışıklar ile tektonik aktiviteler arasında bilimsel ilişki kuran ilk ufolojist olduğunu görürüz [6]. John Keel 1960 yıllarda olağan dışı ışıklar ile fay hatları ve manyetik anormallikler arasında ilişki kurmuştur. Fransız araştırmacı Ferdimamd Lagarde UFO ile fay hatları arasındaki ilişkiler üzerine 1968’de bir makale yazmıştır. Lagarde UFO gözlemlerinin daha çok jeolojik kırıklar ile ilişkili olduğu
sonucuna varmış. Ayrıca bu ışıkların esas kaynağını, piezoelektrik veya elektrik, manyetik ya da gravitedeki değişim veya süreksizliklere bağlamıştır. 1975’de Paul Devereux ve Andrew York yayınladıkları iki makalede yıldırım toplarının tektonik etkinliklerle olan ilgisini ve UFO gözlemlerini kısmen meteorolojik olayların oluşturduğunu ortaya koymuştur. Ve burada sayılamayacak kadar çok olan diğer çalışmalar bu tespitleri desteklemekte ve dünyanın bir çok yerinden örnekler vermektedir [6]. Bu ışıkların oluşumu üzerine ortaya konan teoriler ve laboratuar deneyleri için de bu benzeri kaynakların incelenmesinde fayda vardır.

Bazı Türkçe kaynaklarda da bu konu işlenmiştir. Örneğin, depremler ve UFO’ların ortak noktasını sorgulayan makale [7] nolu kaynakta 1993 yılında işlenmiş. Turkish Ufo and Paranormal Organization’un (TUVPO) internet sayfasında da deprem ışıklarının UFO raporlarının oluşumundaki etkisinin tahmin edilenden çok daha önemli olabileceği bilimsel kaynaklara atıflar yapılarak anlatılmaktadır [8]. Ayrıca Hulki Cevizoğlu, 24 Eylül 1999 gecesi Ceviz Kabuğu adlı programında İTÜ Avrasya Enstitüsü’nden Prof. Dr. Aykut Barka’ya atfen İstanbul’un fethinden sonra olan bir depremi anlatmak için yapılan resimlerde de bu tür ışıkların görüldüğünü belirtmiştir.

Bu konuda görsel malzeme ve daha çok bilgi istiyorsanız: Önce normal bir yıldırım (lightning) nasıl oluştuğunu gösteren animasyonu inceleyiniz [9]. Yıldırım topunun (ball lightning) görüntü ve temsili resimi için [10]’a bakınız. Depremler anında gök yüzünü aydınlatan ışığa (flash lightning) ait geçek bir kayıt için [11]’e bakınız. Yıldırım topunun nasıl bir şeye benzediğini görmek için de [12]’deki animasyonu inceleyiniz. Başta meteoroloji balonu olmak üzere UFO olarak yanlışlıkla nelerin rapor edilebildiğini öğrenmek için [13]’deki makaleye bakınız. İnsana hayret verici “UFO bulutları” görmek için [14]’e bakınız. Kaliforniya’da bir deprem aktivitesi varken meteoroloji uydularının bulut göstermediği yerde meteoroloji radarlarına yakalanan plazma ekosunu (yıldırım topu şeklindeki deprem ışığını) görmek için [15]’deki 4-21-98 tarihli olaya bakınız. Bazı UFO’ların oluşumu ve gözlenmesini Tektonik Gerilme Teorisine dayandıran ve insan beyninin manyetik alanlardan nasıl etkilenerek UFO türü halüsinasyonlara neden olduğunu anlatan makale için de [16]’ya bakınız…

Alaska Üniversitesinin Jeofizik Enstitüsü sismolojisti T. Neil Davis’e göre “deprem ışıkları sismolojide en karanlık noktalardan biridir” [4]. Şaka ile karışık yapılan bu tespit ile deprem ışıklarına yer bilimlerinde fazla önem verilmediği anlatılmaktadır. Deprem ışıkları faylar çevresinde her zaman görülebildiği gibi, bazen depremden bir kaç ay önce, bazen de depremden uzun yıllar sonra da olaşabilmektedirler...

Bilimsel kaynaklar, dünya da UFO olarak rapor edilen ışıkların, örneğin, 5/6’sını bir dünya ışığı tarafından ve 1/6’sını da atmosferin “bilinen” bir optik olayı tarafından oluşturulduğunu belirtmektedir. Gerçekten de “lens” bulutları gibi bir çok meteorolojik hadise UFO’lar ile sürekli olarak karıştırılmaktadır.

Kaynaklar

Lawhon, L., 1999: Earthquake Lights. UFOs/Aliens Bulletin Board. http://ufos.about.com/library/weekly/aa32299.htm?pid=2733&cob=home

USGS, Hawaiian Volcano Observatory, November 29, 1975 Kalapana Earthquake, http://hvo.wr.usgs.gov/earthquakes/destruct/1975Nov29/

EERI SPECIAL EARTHQUAKE REPORT – August 1997.Some Observations on Engineering Aspects of the Jabalpur Earthquake of 22 May 1997. http://www.eeri.org/Reconn/Jabalpur/Jabalpur1.html

Davis, T.N., 1978: Earthquake Lights. Article # 83, Alaska Science Forum. http://www.gi.alaska.edu/ScienceForum/ASF0/083.html

Derr, J.S. and M.A. Persinger, 1999: Luminous Phenomena and Seismic Enrgy in the Central United States. Journal of Scientific Exploratio, 4 (1), p. 55. http://www.jse.com/abstracts/v4n1a5.html

Peter Brookesmith on Tectonic Strain Theory, 1997: UFO UpDates Mailing List. http://www.ufomind.com/ufo/updates/1997/feb/m10-004.shtml

P.B. Haber Hattı, 1983: Depremler ve UFO’ların ortak noktası ne? Popüler Bilim, Aralık 1993, s. 39.

TUVPO Home Page: Archive: Message #983. Solar-jeomanyetik faktörler. http://www.listbot.com/cgi-bin/subscriber?Act=view_message&list_id=tuvpo&msg_num=983&start_num=

Lightning strikes, http://southflorida.digitalcity.com/DCNews/krt-lightning.htm

Kugelblitz! – The Fire In The Sky. http://freespace.virgin.net.brian.goodwin/Kugelblitz!.htm

Flash Lightning, http://www.qnet.com/~craftyb/lightning.htm

Ball lightning, http://southflorida.digitalcity.com/DCNews/krt-ballightning.htm

Identified Flying Objects, http://www.forteantimes.com/artic/102/ufoid.html

Lenticular Clouds, http://www.crystalinks.com/lenticular.html

Great Dreams Earth Changes - Weather Anomaly Page, http://www.greatdreams.com/radar.htm

Long, G,. Examing the earthlight theory… An investigation into a mini-flap. http://www.keelynet.com/ufo/earthlgt.txt