Bedri Baykam’ın CHP Genel Başkanlı’ğına aday olmasını pek çok insan burun kıvırarak karşılıyordur, bundan eminim.
Ancak ben Bedri’yi, altı yaşındayken açmış olduğu ilk resim sergisinden bu yana tanıyorum, tanımak bir yana, onu bir gazeteci titizliği ile izliyorum.
Hemen hemen herkesin aklında, onun medyayı olur olmaz kullandığı ve haber olmak, gündemde kalmak için, herşeyi yaptığı kuşkusu vardır. Çünkü Bedri Baykam siyasi varlığından önce, sanatçı varlığı ile belirgindir ve sanatçılar da toplumun önde gidenleri, yaşamın gerçek kurucularıdır.
Türkiye’de, yorumcu sanatçılar ile, üreten sanatçıları karıştırmak gibi bir alışkanlık, özellikle magazin ağırlıklı medya tarafından yerleştirilmiş, onun için de üretimini anlatmayı deneyen sanatçıların çıkışları hep garipsenmiştir. Oysa onların karşılaştıkları zorluk ve sıkıntıları bilmeyenimiz yok.
Onun için de, batının iletişim yöntemlerini iyi kavramış olan Bedri Baykam’ın basını sürekli haberdar etmesini, “medyatiklik” olarak algılamamak gerekir.
Türkiye siyaset arenası, “eskimiş”liklerinden kurtulmak istediğini geçen seçimlerde AKP’yi iktidara getirerek belirlemişti.
CHP’nin de son ana muhalefet deneyimindeki başarısızlığını algılamamak için uzaylı olmak lazım. Onun için de genç-yetenekli-sanatçı ve uygar bir insan olan Bedri Baykam’ı siyasetin üst sınırına taşımak, olsa olsa vatandaşlık görevidir, ülke yararına bir işe kalkışmaktır.
Bedri ekonomiden anlamaz ! Bu doğrudur, resimlerini bile satarken pazarlık etmeyi bilmez o, ama buna karşılık Deniz Baykal mı anlar ekonomiden, yoksa Başbakan Tayyip Erdoğan mı? Bu iş bir ekip işidir. | |
Bedri’nin CHP geçmişi rahmetli babasından gelmekteyse de, onun babası ile arasında dünya görüşü ve Türkiye’yi kavraması açısından hayli ciddi ve Bedri adına olumlu farklılıklar söz konusudur.
Bedri’nin ilkel yaramazlıkları dışında, ne hortumculuğu olmuştur, ne de sahteciliği. Tertemiz bir adamdır Bedri Baykam.
CHP Kurultayında onun genel başkanlığa seçilemeyeceğini bu yazıyı okuyan ve Türkiye siyaset yaşamını azıcık bilen hemen hemen herkes biliyor belki ama, Bedri Baykam’ın bu çıkışının iyi izlenmesi gerekir, çünkü o yalnızca Türkiye’den değil, CHP’nin içine düştüğü çıkmazdan da yakınmaktadır.
CHP’nin artık Baykal hizipçiliği ile yürümeyeceğini herkes biliyor. ABD’nin icra memuru olarak atanmış hasbelkader milletvekili Kemal Derviş beyle de bu iş gitmez. Mustafa Kemal’in partisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temelini oluşturan bir parti ona ve arkadaşlarına da emanet edilemez.
Ama Bedri Baykam başkanlığındaki bir CHP, Türkiye solunu toparlar bana kalırsa, çünkü Bedri’nin diğer sol partilerle dalaşmışlığı, kırgınlığı yoktur.
Onun bu çıkışını saygı ve sevgiyle karşılıyorum. Bu yazının ulaşabildiği okurlarımı da Bedri Baykam’ın bu tavrını, çıkışını desteklemeye davet ediyorum.
Türkiye, siyasi yaşamını seçeneksizliğe iten liderlerden arınmalı, gençleşmeli ve çağdaşlaşmalıdır. Bunun da yolu Bedri Baykamvari çıkışların desteklenmesinden geçer.
Yolun açık olsun sevgili arkadaşım.. Gönlünü ferah tut...
