Aysim Türkmen: Patriyarkaya karşı, susma bitsin hareketinin ‘amasız’ yanında duruyorum

Açık Radyo'dan
-
Aa
+
a
a
a

Aysim Türkmen, eski program ortağı Korhan Gümüş’ün iki kadının taciz iddialarının ardından Metropolitika’dan çekilmesi üzerine bir açıklama yayınladı. 

Fotoğraf: Meltem Ulusoy / csgorselarsiv.org

Türkmen’in açıklaması şu şekilde:

Merhaba Sevgili Açık Radyo Dinleyicileri,

Bu haftadan itibaren Metropolitika’ya ben devam edeceğim. Son günlerde Korhan ile ilgili olarak yaşadığımız gelişmelerde kadın dayanışmasının ne kadar önemli olduğunu bir kere de kendi deneyimimle gördüm. Bu zor geçen dört beş gün boyunca bana destek olmuş olan tüm kadınlara teşekkür ederim.

Kadınların yok sayılması, önemsiz hissettirilmesi, üzerinde fazla durulmayan, öylesine kabul edilen bir mesele. Kadınları yok sayan, önemsiz hissettirenlerin (hatta feminist olsalar dahi) bu tavırları öylesine kanıksanmış ki sorgulanmıyor. Kadınlar kendileri dahi bu durumlara yeterince net bakamıyor. Bu koşullarda kendimizi önemli hissetmek çok zor oluyor, çok büyük çaba ve zaman gerektiriyor. Bize yapılmış olan zorbalığı, tacizi tanımlayıp adını koymak ve bunlara rağmen benim sözüm çok değerli diyebilmek cesaret ve direnç gerektiriyor. Kadın dayanışması yanınızdayız dediğinde yeniden dünyaya bakmaya başlayıp sözünün önemli olduğunu fark ediyor, “kendimi önemsiz hissettirenler patriyarkayı üretiyorlarmış” diyebiliyorsun. 

Kadın yazarların başlattığı, sinemacı kadınların “susma bitsin” diyerek genişlettikleri ve diğer sivil toplum derneklerinin katılımıyla giderek büyüyen “Türkiye’nin ‘Me too’ hareketi” çok kıymetli. Mahkemeler yoluyla sağlanamadığı ortada olan adaleti, politik sistemin sağlayamadığı eşitliğ kadınlar, sosyal medyada birbirlerinin sesinin yükselmesini destekleyerek yaratmaya uğraşıyor. Bugün bir, iki, yarın on, yüz kadın derken binlerce kadın, bu hareketle, kanıksanmış patriyarkayı sarsıyor ve herkesin değişmek zorunda olduğunu söylüyor.  

Bu değişimin en önemli noktası da cahili olduğumuz feminist literatürün yıllardır düşünüp tartışarak geliştirdiği konsept ve tanımları öğrenmek zorunda oluşumuz. Örneğin tacizin ne olduğu cinsel tacizle karıştırılıyor. Ama taciz etmedim diyenler cinsel olarak taciz etmedim diyor ama (Nahi Degün mahlasını kullanan kadının deyimiyle) taciz “karşı tarafa yaklaşma hamlelerinizle, sözlerinizle, ısrarınızla tedirgin hissettirmeye başladığınız anda” başlıyor. “Bu iki kişinin arasında tacizcinin lehine mesleki, akademik, ekonomik bir hiyerarşi olması da bu tedirginliği besliyor.”

Yazar Gülengül Altıntaş’ın dediği gibi “Kadının beyanı esastır” ilkesi ikili ilişkide neyin olup olmadığı ile ilgili değil. Ortada bir ölçek yok. “Taciz” karşı cinse nasıl hissettirildiği ve yarattığı tedirginlikle ilgili. Yaratılan tedirginlik ise bugün bütün kadınların sokakta, işyerinde sürekli tetikte, sürekli tehdit altında yaşamalarına, kendilerine güvenlerinin sarsılmasına sebep oluyor. “Kadının beyanı esastır” ilkesinin geniş çapta uygulanması patriyarkal yapıyı sarsarak, kanıksanan, tedirgin yaşama zorunda kalışımızı sorgulatıyor.

Patriyarkaya karşı, susma bitsin hareketinin ‘amasız’ yanında duruyorum. Bu hareketin büyümesi için susmayalım ve bitirelim diyorum.

Ne olmuştu?

Bir kamu kuruluşunda çalıştığı için adını vermek istemeyen ve sosyal medyada Nahi Degün mahlasını kullanan İ.T. adlı kadın, Gümüş’ün kendisi üzerinde nüfuzunu, yarattığı imajı ve pozisyonunu kullandığını söylemişti: “Çok gençtim ve bu taciz mi değil mi diye kafam karışıyordu. Benden en az 20 yaş büyüktü. Kendisine asla bir alan açmadım, tepkisiz kalarak suskunlaştım ama birlikte gezme ve Ada’daki evine gitmeyi teklif edince hemen ve panikle reddederek ondan uzaklaştım.”

İ.T.’nin ardından Twitter’da başka bir kadın da Gümüş’ün kendisini taciz ettiğini öne sürmüştü: “Korhan Gümüş ile aynı hikâyeyi ben de yaşadım ama sizin kadar net bir tavır koyamadım. Elde ettiği mevkileri bu şekilde kullanan biri bu şahıs. Konuşmak çok zor geliyordu ancak dünden beri kendimi daha iyi hissediyorum.”

Korhan Gümüş, bu gelişmeler üzerine Açık Radyo yönetimine gönderdiği mektupla Metropolitika programından çekildiğini açıklamıştı.