“Açık Radyo, bir avuç mütevazı insanın toplumun ortak değerlerini korumak için uğraştığı bir mucize”

Açık Radyo'dan
-
Aa
+
a
a
a

Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra, Açık Radyo'nun 25. yılı münasebetiyle Medyascope'tan Betül Başak'la bir söyleşi gerçekleştirdi.

Bu söyleşinin kaydını Betül Başak'ın yazısıyla yayınlıyoruz:

"Açık Radyo, bu yıl yayın hayatının 25’inci yılını kutluyor. 1995 yılında, “Radyo, televizyon, gazete, dergiler, sıkıcı ve vasatçı. Hepsinden öylesine kuru bir gürültü çıkıyor ki, sonuçta, bir ‘kakofoni’den başka bir şey doğmuyor” diyerek yola çıkan Açık Radyo’nun 25 yıllık serüvenini Ömer Madra’ya sorduk.

Açık Radyo, 25 senedir çoğulcu demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel insan hak ve özgürlükleri dışında hiçbir ideolojiye bağlı olmadan, gönüllülük esaslı bir yayıncılık ilkesiyle yayın hayatına devam ediyor. Ömer Madra, Açık Radyo’nun dünyada eşi benzeri görülmemiş bir oluşum olduğunu söylüyor:

“Açık Radyo’nun son derece benzersiz bir konumu var, bunu övünmek anlamında söylemiyorum ama benzer ilkelerle hareket eden başka bir radyo var mı bilmiyorum. Bizimki biraz farklı, bağımsız olarak başladı ve hep öyle de gitti. Açık Radyo, müşterekler kavramıyla izah edilebilir. Bir avuç mütevazı insan, toplumun ortak değerlerini korumak için uğraştığı bir platform olarak başladı, sonra da hep böyle devam etti. Bir çeşit benzersiz bir mucize. Türkiye çok değişti ama biz değişmedik.”

Madra, podcast ve YouTube’un çok popüler olmasına rağmen radyolara rağbetin azalmadığını söyledi. Radyolar da çağa ayak uydurarak yaşamlarını çevrimiçi sürdürüyor.

Açık Radyo’nun siyaset, sanat, çevre gibi konuşulabilecek her konuda konuşulan bir kanal olduğunu vurgulayan Madra, dokuz yaşında bir programcıları olduğunu da ekledi. En büyük özelliklerinden birinin ise programcıların neredeyse tamamının işi gönüllü olarak yapması olduğunu söyledi. Ona göre bu durum, bağımsızlık ve özgürlük alanı sağlıyor.

Madra, artık Açık Radyo’nun en önemli gündeminin iklim olduğunu çünkü dünyayı kurtarmak için çok az zamanımız kaldığını söylüyor.*