İngiltere’de iklim için acil durum ilanı!

Açık Gazete
-
Aa
+
a
a
a

Yokoluş İsyanı’nın Türkiye’deki oluşumunun iletişim koordinatörü Güliz Özdem ile konuştuk.

Fotoğraf: Yokoluş İsyanı

Extinction Rebellion’ın (XR - Yokoluş İsyanı) 10 gün süren sivil itaatsizlik eylemleri sonuç verdi.

Önce İskoçya Özerk Yönetimi Başbakanı Nicola Sturgeon tarafından ilan edilen 'İklim için acil durum' hali, Gallerin ardından, İngiltere Parlamentosu’nda da kabul edildi.

İngiltere’de Avam Kamarası’nda İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’in talebine olumlu yanıt veren milletvekilleri İngiltere’yi parlamentosunda 'iklim ve çevre konusunda acil durum' ilan eden ilk ülke yaptı.

Bu acil durum hali için mücadele eden Yokoluş İsyanı’nın Türkiye’deki oluşumunun iletişim koordinatörü Güliz Özdem ile konuştuk.

İklim acil durumu ne demek? Şu an İngiltere’de neler oluyor?

Geçtiğimiz Pazartesi günü İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon büyük bir sürpriz yaparak iklim değişikliği konusunda acil durumu ilan etti. Ardından Galler sevindirdi bizi ve son olarak da geçtiğimiz günlerde İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn’in hükümetten 2050’ye kadar 0 karbon emisyonuna ulaşılması talebinde bulunacağı söylentileri çıkmıştı. Yani 1990’lardaki seviyeye çekilerek yüzde 80lik bir düşüş talep edilecekti. İklim acil durumu da tam olarak bu, 2050’ye kadar bu hedefe ulaşılması için acilen aksiyon alınması diyebiliriz. İngiltere’de de bunun oylanması 1 Mayıs günü yapıldı ve iklim acil durumu ilan edildi.

"12 senemizin kaldığını düşünürsek..."

XR’ın yapısı nedir ve nasıl organize oluyor?

XR merkeziyetsizleştirilmiş bir yapıya sahip. Yani bugün bizimle ve dünyadaki birkaç milyon kişi ile aynı kaygıları taşıyan herhangi biri XR’in genel prensipleri çerçevesinde bir şeyler yapabilir. Merkeziyetsizleştirilmiş olmanın getirdiği yetkilendirmeyle beraber herhangi bir şekilde birine danışmadan, sadece ekibin kalanı ile organize bir şekilde çalışarak karar mekanizmasını üzerinde durduğu konu özelinde kendi istediği şekilde yönlendirebilir ve sonuca ulaşabilir.

Bu durum, 12 senemizin kaldığını düşünürsek içinde bulunduğumuz yaratıcı organizmanın kendi ihtiyaçlarına kısa surede cevap vermesini ve gerekli hareketi sağlıyor. Kendi içinde de temelinde üç genel başlık üzerinden ilerliyor gruplamalar; alınacak aksiyonların planlanması, politik strateji ve lojistik destek. Sonrasında medya ve iletişim, yurttaşlardan oluşan bir denetleme kurulu, finans ve fonlama, hukuk, eğitim, etkinlik düzenleme ve planlama, sanat, teknik destek, uluslararası dayanışma ve gardiyanlar olarak alt gruplara ayrılıyor.

Bu konularda katılım göstermek isteyenler için sosyal medya hesaplarımız iletişime açık. Bu bölümlerin hepsi de destek için kurulmuş bağımsız bir ana koordinasyon ekibine bağlı. Bu arada dönemsel ve ihtiyaca bağlı olarak yine hızlı karar alınması için alt gruplar oluşturabiliyor ve kapatılabiliyor. Aslına bakarsanız biz de, bu daha önce tarihte örneği olmayan ve kendini organize eden bir canlı yapının içinde deneme yanılma yöntemiyle yolumuzu bulmaya çalışıyoruz.

Rising Up! ile XR baglantısı tam olarak nedir?

Rising Up!’ı bir çatı gibi düşünebiliriz. Extinction Rebellion da aslında bu grubun projesi. Rising Up 2016’dan beri birçok kampanya ve proje yürütmüş. Zaten Roger Hallam, XR’ın kuruluş amacından bahsederken, belki kendininkilere de atıf yaparak özetle, “Senelerdir yapılan başarısız kampanyacılık” diyor.

Bir de Compassionatte Revolution Ltd. meselesi var. XR’ı da bünyesinde bulunduran kuruluş diyebiliriz. Kurucuları tanıdığımız, bildiğimiz isimler; Roger Hallam, Gail Brabrook ve George Breda. Aslında ilk başta online sivil itaatsizlik yaparak ortaya çıkmış. Buna örnek vermek gerekirse, bir anda yüzlerce, binlerce kişinin aynı anda bir internet sayfasını protesto amaçlı tekrar tekrar yeniden yükleyerek sayfanın tamamen etkisiz hale gelmesine sebep olması ya da yine birçok kişinin hedef platforma ait telif haklarını hep beraber ihlal ederek protesto etmesi gibi diyebiliriz. Her ne kadar hisseli bir limited şirketi olsa da, kar amacı gütmeyen bir kuruluş olduğu için HMRC (Her Majesty's Revenue and Customs/İngiltere Gelir ve Gümrük İdaresi) tarafından vergiden hariç tutuluyor.

"Derdimiz daha büyük"

İnsanlarda XR’ın orta sınıf ve sol kanada hitap eden bir yapıda olduğu algısı da var. Bu konuyla ilgili yorumun ne olur?

XR her türlü altyapıdan, kültürden ve yaştan insanı içinde barındıran bir organizma. 7’den 77’ye diyebiliriz. İçinde olduğumuz iklim ve ekoloji, hatta varoluş krizi ile mücadele etmek ve bio-çeşitliği ile hava sağlığını korumak için kendi özgürlüklerinden bile vazgeçmeye hazır binlerce kişiden bahsediyoruz. Amaç bu kadar dünya odaklıyken, herhangi bir kutuplaşmadan bahsedemeyiz. Zaten her fırsatta açıkça belirtiyoruz; herhangi bir politik oluşum ile herhangi bir şekilde bağlantılı değiliz. Derdimiz daha büyük ve bunları tartışmaya vaktimiz yok.

Şu an bildiğimiz kadarıyla XR’ın 140 ülkede 350’den fazla temsilciliği var. Bunların organize edilmesi ve karar mekanizması süreci nasıl işliyor?

Ben XR Türkiye’nin uluslararası iletişim ayağını yürütüyorum. Bu aslında benim en çok büyülendiğim ve şimdilerde Global XR’ın platformlarında da en çok tartışılan konu.

Aslında herkes bir şekilde bu gidişatı değiştirmek için çalışmaya kendi ülkesinden ya da topluluğundan başlıyor. Hal böyle olunca alınan kararların küresel ayakta ne gibi etkileri olacağı tam olarak kestirilemeyebiliyor.

Bir yandan da XR holakrasiyi -tam olarak olmasa da- birçok prensibini benimsemiş bir organizma dedik. Yani karar mekanizması sürecinde daha merkeziyetsiz gidilmesi de gerekiyor. Ufak bir yukarısı bıyık, aşağısı sakal durumu. Zaten daha evvelden de bahsettiğim gibi, eşi benzeri olmayan bir organizma olduğu için de her yeni durum karşısında el yordamı ile bir metodoloji çıkarılmaya çalışılıyor.

Günün sonunda, aksiyonu alacak olan ve bu aksiyondan doğrudan etkilenecek olan partiler, masaya oturarak ortak bir çözüm bulmaya çalışıyor. İçinde bizzat bulunduğum ve hatta dahil olduğum birkaç durumdan referans alarak çok rahatlıkla söyleyebilirim ki, şartlar ne olursa olsun sonuca giden yolda kesinlikle mantık, dayanışma, anlayış ve sevgi hüküm sürüyor. İşin daha da güzel kısmı bu insanların hiçbiri politik egolara sahipmiş gibi görünmüyor; yani herkes her türlü eleştiriye açık, öğrenmeye ve katkıda bulunmaya istekli.