Yeni yıl kararlarımızı neden sürdüremeyiz?

-
Aa
+
a
a
a

Yeni yıl kararları alıyoruz, kendimize hedefler koyuyoruz, ama genellikle sürdüremiyoruz. Neden? Asıl sorun, irade gücümüzün az olmasında mı?
 

Yeni yıl kararları
Yeni yıl kararları
 

Yeni yıl kararları

podcast servisi: iTunes / RSS

ABD'nin en ünlü aktivist ve folk müzisyenlerinden (Bob Dylan'ın da ilham kaynağı) Woody Guthrie, 1 Ocak 1943'te günlüğüne o yıl için aldığı yeni yıl kararlarını/hedeflerini not etmiş.

"Daha çok ve daha iyi çalış." ile başlayıp "Uyan ve mücadele et." ile bitiyor.

(Arada dişlerini fırçalamak, iyi beslenmek, uzun uzun radyo dinlemek gibi hedefler de var.)

Woody Guthrie'nin yeni yıl hedefleri

Şurada da, bazılarınıza aşina geleceğini bildiğim bir romandan, 1964 tarihli bir "Yapılacaklar Listesi" içeren irade beyanı var. Romanın yazarını bulmayı, okura bırakıyorum.

romandan 3 sayfa

-- / --

Yeni yıla girerken hedefler belirlemek ve bunları gerçekleştirmek, özellikle ABD'de, bir "irade gücü" meselesi olarak görülür.

İrade gücünü arttıracak yöntemler sürekli olarak öne çıkartılır, pazarlanır.

Bu yaklaşımın örneklerini 20. yüzyılın başlarından itibaren görmek mümkün.

İrade gücünüzü bir saatte nasıl artırırsınız?

(İrade gücünüzü bir saatte nasıl artırırsınız?)

'İrade gücü'ne dayanan bu yaklaşıma göre, "çelik iradeli" kişiler kararlarını uygularlar. Uygulayamayanlar, iradelerinin zayıflığı nedeniyle vazgeçer ve başarısız olurlar.

Ama gerçekten öyle mi?

-- / --

Çeşitli sosyal ve bilişsel psikoloji araştırmaları, insanın istediği hedeflere ulaşmasının irade gücüyle yapılan bir zorlamadan ziyade, yapması gereken işleri kolaylaştırıcı yöntemler bulması ve gerekli koşulları yaratmasıyla ilgili olduğunu gösteriyor.

Bu konuyla ilgili klasik bir çalışma, 50 yıllık mazisi olan "Şekerleme Deneyi" ('Marshmallow Test"). Geçmiş programlarda detaylıca aktarmaya çalışmıştım. 

Marshmallow testi

İlgili podcast kayıtları Açık Bilinç'in arşiv sayfasında bulunabilir.

Bazı kaynaklarsa şu duyuruda da bulunmakta:

-- / --

Kendilerine verilen şekerlemeyi hemen yemek yerine bir süre beklemeyi becerebilen çocuklar ikinci bir şekerlemeyle ödüllendiriliyorlar.

Bütün çocuklar ikinci bir şekerlemeyi istiyor. Fakat ellerindeki şekerlemeyi yemeden beklemeyi nasıl becerecekler?

Şekerlemeyi hemen yemeden beklemeyi becerebilen çocukların video kayıtlarından görüyoruz ki bunu yalnızca bir irade gücü meselesi olarak görenler genellikle ve epey zorlu bir mücadeleden sonra yenik düşüp ellerindeki şekerlemeyi yiyor ve ikinci şekerleme ödülünü alamıyorlar.

Beklemeyi becerebilenler ise bunu mücadeleden ziyade akılcı ve işlerini kolaylaştırıcı yöntemler bularak başarıyorlar.

Örneğin masaya sırtlarını dönüyorlar, kendilerini meşgul edecek başka şeyler yapıyorlar. Böylece zamanın daha kolay ve mücadelesizce geçmesini sağlıyorlar.

Ellerindeki şekerlemeyi yememek için doğrudan mücadele etmek yerine başka yöntemler bularak şekerlemenin yarattığı çekim alanının dışına çıkmayı beceren çocuklar hem diğerleri kadar zorlanmıyorlar hem de sonunda ödül olarak ikinci şekerlemeyi elde edebiliyorlar.

Buradan çıkarılacak sonuç, 'irade gücü'nün kendimiz için belirlediğimiz hedeflere ulaşmada hiç bir etkisinin olmadığı değil. Elbette bir etkisi var.

Ama tek, hatta baskın belirleyici unsur irade gücü değil. Hedeflere ulaşmayı kolaylaştıracak yöntemler geliştirmek de çok önemli.

-- / --

Bu çerçevede, bir de psikolog Roy Baumeister ve ekibinin 1998'de yayımladıkları makaleye ve "Ego Tükenişi" tezine bakmakta fayda var. 

Bu çalışmadaki ana deney, "Kurabiye ve Turp Deneyi" olarak da biliniyor.

Ego tükenişi makalesi

Baumeister'e göre irade gücü dediğimiz şey pek çok alanda faydalandığımız bir psikolojik kapasite, bize sebat gücü veren bir tür kaynak.

İrademizi bir konuda zorladığımızda, bir süre sonra tükenen bu sonlu kaynağın yenilenmesi için beklememiz gerekiyor.

'Turp ve Kurabiye Deneyi'nde gönüllüler fırından yeni çıkmış kurabiyelere dokunmadan yalnızca turp parçaları yemek için iradi bir gayret gösterdiklerinde, bir sonraki adımda karşılarına çıkan bir sorunda (örneğin bir bilmece çözmeye çalıştıklarında) kısa süre içinde pes ediyorlar

"Ego Tükenişi" tezine göre, irademizi zorlayarak yaptığımız her iş, irade gücümüzü azaltıyor. Baumeister, 'irade gücü'nü bir tür kısıtlı 'enerji havuzu'na benzetiyor.

Yeniden irade gücü gerektiren bir durumla karşılaştığımızda, bu kaynağın yenilenmesini beklememiz gerekiyor.

-- / --

Son olarak alışkanlık meselesine değineyim. 

Bilimsel psikolojinin 19. yüzyıldaki kurucularından William James, "Alışkanlık Yasaları" ('The Laws of Habit' - 1887) başlıklı kitabında, hayvanlar dünyasında içgüdüler ne kadar merkeziyse, alışkanlıklar da insanlar için o denli önemlidir diyor.

The Laws of Habit kitap kapağı

İçgüdülerle alışkanlıklar tüm canlıların yaşamında büyük bir yer işgal ediyor. Fakat arada önemli bir fark var:

Hayvanlarda içgüdüler doğuştan gelme, genetik kodlarla belirleniyor.

İnsanların alışkanlıkları ise hayat boyunca öğreniliyor, ediniliyor; istenirse değiştirilebiliyor

James'e göre gerginlik (stres) bir tür alışkanlık. Gevşemek de öyle. Ama bunlar doğuştan gelme içgüdüler değil.

Kötü alışkanlıklar terk edilebilir, iyi alışkanlıklar öğrenme yoluyla oluşturulabilir.

Gerilim bir alışkanlıktır. Rahatlamak bir alışkanlıktır. Kötü alışkanlıklar bırakılabilir, iyi alışkanlıklar oluşturulabilir.(Gerinlik bir alışkanlıktır. Rahatlamak bir alışkanlıktır. Kötü alışkanlıklar bırakılabilir, iyi alışkanlıklar oluşturulabilir.)

-- / --

Buradaki en önemli noktalardan biri şu: Her alışkanlık, ancak kendi sürecinde, zaman içinde edinilebiliyor. Dolayısıyla, yeni alışkanlıklar edinmek istiyorsak tekrar etmemiz ve sabırlı olmamız gerek.

Alışkanlıklardan kurtulmak da benzer şekilde zaman gerektiriyor.

Kurtulmak istediğiniz kötü bir alışkanlığınız mı var? 

Diyelim sigarayı bırakmak istiyorsunuz. Bu alışkanlığı nasıl bir gün içinde edinmediyseniz, bu alışkanlığı kırmak için de zamana ihtiyacınız olacak. Ama sabır ve inatla başarabilirsiniz.

Veya yeni yılda her sabah erkenden kalkmayı ve işe/okula gitmeden önce spor yapmayı hedefliyorsunuz.

Bunu bir alışkanlığa dönüştürebilirseniz, işinizin giderek kolaylaştığını göreceksiniz.

Ama yeni bir alışkanlık edinmek de zaman, sabır ve azim gerektiriyor.

-- / --

Bütün bu kaynaklardan benim çıkarttığım sonuç şu: 

Herhangi bir hedefe ulaşmanın en garantili yolu, sürekli olarak irade gücüyle mücadele etmek yerine, bizi o hedefe ulaştıracak yöntemleri zaman içinde alışkanlık haline dönüştürmek, böylece irade zorlamasına mahkum olmamak.

Bir davranışı alışkanlık haline dönüştürmekse bıkmadan, usanmadan tekrar etmek ve sabırla o davranışın otomatik olarak ve kolayca yapılabilir hale gelmesini sağlamaktan geçiyor.

Bu süreçte en zor gelen şeyler (örneğin sabah erken kalkmak) bile zaman içinde daha kolaylaşacak.

-- / --

Bu programda aktardıklarım bir "yaşam koçluğu" tavsiyesi değil. 

Daha ziyade, bu alanda yapılmış bilimsel araştırmaların özeti ve benim bu kaynaklardan çıkarttığım sonuçlar.

Yeni yıl kararlarını sürdürme konusunda birilerine faydası olursa, ne mutlu.