ABD, Alaska’da çevresel olarak hassas alanları petrol aramaya açmaya çalışıyor

-
Aa
+
a
a
a

ABD hükümeti Alaska’da çevresel olarak hassas alanları petrol çıkarmaya açmak için on yıllarca önceye dayanan koruma planlarını etkisiz hale getirecek bir plan yayınladı.

Fotoğraf: Washington Post
Gezegenin Geleceği: 29 Haziran 2020
 

Gezegenin Geleceği: 29 Haziran 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

ABD hükümeti Alaska’da çevresel olarak hassas alanları petrol çıkarmaya açmak için on yıllarca önceye dayanan koruma planlarını etkisiz hale getirecek bir plan yayınladı. Reuters’da yer alan habere göre İçişleri Bakanlığı Arazi Yönetimi Bürosu tarafından yayınlanan plan ile Alaska’daki Ulusal Petrol Rezervi‘nin batısındaki federal arazi kullanıma açılacak.  Bu da 23 milyon dönümlük arazinin 18,7 milyon dönümünün kullanımda olacağı anlamına geliyor. İçişleri Bakanı David Bernhardt yaptığı açıklamada petrol üretimini artırmak için eyleme geçmenin gerekli olduğunu söyledi. Yeni Ulusal Petrol Rezerv Planı, göçmen kuşları ve ren geyiği popülasyonları ile ünlü olan Kuzey Yamaçtaki en büyük göl olan Teshekpuk Gölü‘nün tamamında petrol gelişimine izin veriyor. Ayrıca Colville Nehri boyunca yeni alanlarda gelişime izin veriyor. Bu alanlar için getirilen korumalar 1970’lere dayanıyor. Yeni plan ile birlikte 240 kilometrelik boru hatları, 250 mil yol, çeşitli matkap pedleri ve diğer endüstriyel tesislerin inşa edilmesi planlanıyor. Böylece 20 yıla yakın süre günde 500 bin varil petrol elde edilebileceği belirtiliyor. Trump yönetiminin planı çevre aktivistleri tarafından tepkiyle karşılandı. Çevre hareketlerinden ve yerli topluluklardan oluşan 10 örgüt yaptığı ortak açıklamada “Bölgedeki topluluklar hali hazırda süren sanayi faaliyeti nedeniyle sağlık, gıda güvenliği ve kültürel egemenlik alanlarında  kabul edilemez etkilerle karşı karşıya” dedi. Alaska Yaban Hayatı Savunucuları program direktörü Nicole Whittington-Evans, Washington Post’a yaptığı konuşmada planın kutup ayıları, ren geyikleri ve göçmen kuşlar için kritik yaşam alanlarının petrol şirketlerine verilmesi anlamına geldiğini söyledi. Yeni sondajların açılmasının iklim krizini daha da şiddetlendireceğini belirten Evans, bu planın Batı Arktik olduğu kadar gezegen için de ölümcül olduğunu söyledi.

Akkuyu'nun ikinci ünitesinin temeli atıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Akkuyu Nükleer Güç Santralı‘nın (NGS) ikinci ünitesinin temelinin atıldığını duyurdu.  Akkuyu Nükleer Santralı’nın bilimsel ve hukuki olarak geçerli bir ÇED Raporu ve üretim lisansı alana kadar inşaatının tamamen durdurulması talebiyle Danıştay’a yapılan başvuru, geçen hafta kabul edilmişti.  Danıştay İdare Mahkemesi’ne sunulmak üzere Adana Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne yapılan başvuruda ayrıca ÇED raporunun santralın Türkiye’nin milli güvenliği, ekonomik geleceği ve halk sağlığı üzerindeki olası yıkıcı etkilerinin gözetilerek hazırlanması talebi yer alıyordu.

TMMOB'dan Salda raporu

Cumhuriyet’ten Bülent Ecevit’in haberine göre, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nce (TMMOB) hazırlanan Salda Gölü Raporu yayımlandı. Gölün mutlaka korunması, millet bahçesinden derhal vazgeçilmesi istendi ve gölün UNESCO Dünya Mirası statüsüne alınması için yasal girişimlerin başlatılması önerildi. 150 sayfalık raporda özetle şu uyarılar yer aldı: “Göl, yaklaşık 2 milyon yıl önce çevreden gelen sular ve yüzey sularının toplanmasıyla oluştu. Salda’yı besleyen akarsular ve derelere, bazıları yargı kararıyla durdurulmasına karşın su gelişini engelleyen gölet yapılması gölün yok olmasını ciddi olarak etkileyecek. Göl, madencilik faaliyetleri ve taş ocakları ile kirletilmemeli ve yok edilmemeli. Koruma statüleri değiştirilerek Salda Gölü’nde yapılaşmayı kolaylaştırıcı yeni statülerden tekrar mutlak korumacı statülere geri dönülmeli. Salda Gölü turizm baskısı ve ‘millet bahçesi’ projesiyle yok edilmemeli. Bu amaçlı yapılaşma kamu yararına ve toplum çıkarına aykırı” dendi.

Tuzla sahilinde deniz temizliği

Tuzla sahilinde dalgıçlar gençlerle birlikte denizin dibinden çöp topladı. Dalgıçlar denizden çıkardığı çöpler arasında çok sayıda maske, eldiven, tekne kalıntısı, çakmak, cam şişe gibi birçok atık vardı. Çuvallara alınan çöpler, farkındalık oluşturmak için sergilendi. Sergilenen çöplerin altına doğada kaç yılda çözüldükleri yazıldı. Maske doğada 400, eldiven ise 500 ile bin yıl arasında çözülüyor. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “Denize kıyı bir ilçedeyiz, deniz insanlar için kıymetli, hayat veriyor. Denizden her türlü çöpün çıkması üzücü bir durum. Ekolojik dengede çok kıymetli, denizlerimizi korumalıyız. Gelecek nesillerin daha hassas olması geleceğe umutla bakmamıza vesile oluyor. Gençlere, emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. Dr. Yazıcı, “Kendi sağlımız için kullandığımız maske ve eldivenleri denize atmayalım. Ekolojik denge bozuluyor, bilinçsizlik. Vatandaşları bilgilendirmemiz lazım, denize atılan maske eninden sonunda insanı hatta belki de kendisini bulacak. Dünyayı etkileyecek, hassas düşünmeliyiz, global düşünüp yerelde uygulamalıyız” ifadelerini kullandı. 

Yeşil Politika Okulu gelecek ay başlıyor

13 Temmuz – 9 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan Yeşil Politika Okulu, Yeşil Düşünce Derneği’nin geçmiş yıllarda da hayata geçirdiği bir eğitim programı. Yeşil Politika Okulu günümüzün toplumsal ve politik tartışmalarını yeşil düşünce ve yeşil politika temelleri üzerinden ele almak amacıyla oluşturulan bir müfredat doğrultusunda yeni katılımcılarını bekliyor. Programda, yeşil politika çerçevesinde yaşamın tüm alanlarının çeşitlilik, eşitlik, demokrasi ve haklar meseleleri bütüncül bir politik perspektifle ele alınacak. İklim krizi ve Türkiye’nin iklim politikaları, doğa korumacılık anlayışı, LGBTİQ+ ve kadın hakları, yurttaşlık ve azınlık hakları, barış politikaları, kırsal yaşam ve kent politikaları gibi konular uzman eğitimcilerin yürütücülüğü ile çevrimiçi ortamda hayata geçirilecek. Başvurular 3 Temmuz’a kadar devam ediyor. Başvurulara Yeşil Düşünce Derneği’nin web sitesinden ulaşılabilir.