Piquetero Gibi Yaşamak

-
Aa
+
a
a
a

Buenos Aires

 

Goethe yaşıyor olsaydı, eminim söyle derdi; "Bütün teoriler gridir, Yaşamın ağacı ise yeşil, Buenos Aires'tekiler ise yemyeşil... Olay yeri Buenos Aires. Hükümet, Ocak- Mart dönemi işsizlik raporunu yayımladı, öte yandan Ulusal Finans Sekreteri Guilermo Nelson, dış borç konusundaki son durum hakkında bilgi verdi. Bütün bu açıklamalar, tam da maaşların arttırılması için yapılan protesto gösterilerinin yaşandığı, bütçeden eğitime ayrılan payın arttırılması için bir günlüğüne  eğitimin durdurulduğu donemde gerçekleşti. Başkan Nestor Kirchner. Casa Rosada'da sırtını sokağa donup "her şey iyiye gidiyor derken" sokaklardan protesto gösterileri yükseliyordu.

 

Arjantin'in 2005 yılı ilk üç ayındaki işsizlik raporunu açıklayan Çalışma Bakanı Carlos Tomado, " şu anda işsizlik oranı yüzde 13'e indi. 2004 yılı aynı dönemine göre 0.9'luk bir düzelme var " dedi. Tomado'nun verilerinin tamamen profesyonelce hazırlandığını ve asıl olarak da niyetlere göre düzenlendiğini görmek için fazla uzağa gitmeye gerek yok. Buenos Aires'in sokaklarında gezdiğinizde, gözünüze ilk çarpan şey bir zamanlar kent mitolojisinin ayrılmaz parçası olan kafelerde değil, sokaklarda oturan insanlar olacak. Kulağınıza ise, Carlos Gardel'in sesinden tango değil. "Por favor moneda ("lütfen para verin") diyen çocukların sesi çalınacak.. Hükümete göre, kentli nüfusun yüzde 45.4'u aktif olarak çalışırken, 1 milyon 369 bin kişinin hiçbir işi yok. Yaz aylarında işsizlik oranı diğer aylara göre yüzde 1.3 daha az.

 

Sokaktan manzara ise söyle: 2001 krizinden ortaya çıkan cartoneroların (kâğıt toplayıcıları) sayısı yalnızca Buenos Aires'te 10 bin. Onları merkeze ulaştıran trene  kimileri  "verguenza" ("utanç treni") adını takmış durumda. Sokakta yaşayan çocuk sayısı da giderek artıyor. Geçen hafta, lise 1 öğrencileri, daha kaliteli eğitim şartları için okulu işgal ettiler, dahası haklarında filmler çekilmeye başlanan genç bir kuşaktan ("Nadar Solo" ismindeki film, gelecek beklentisi olmayan çocuklar  hakkında) bahsediliyor. Bütün ülkede 162 işyeri. patronları kaçtıktan sonra isçiler tarafından yönetilmeye başlandı, hükümet gündelik dile yerleşen "recuperación" (geri alma, yeniden düzenleme) karşısında özel bir yasa çıkarmasa da kerhen destekliyor.

 

Hayal ile gerçek

 

Aslına bakarsanız geçen yüzyılın başında Bartolomé Mitre gibi  başkanların, daha sonra Juan Peron'un hayalindeki büyük Arjantin imgesi 2001 krizinde yıkıldı. Arjantin, tam anlamıyla, surreal uykusundan uyanıp gerçekliğiyle baş başa kaldı.

 

Arjantin'in bugünkü gerçeğini anlamak için birkaç anahtar sözcüğe ihtiyacınız var. Bunların başında ise "desocupación" (işsizlik) geliyor. UBA Üniversitesi İş ve İş Geliştirme Enstitüsü Direktörü  Javier Lindenboum'a göre, "hükümetin açıklamaları gerçek değil, bir kere dönemsel iyileşme hiçbir şey ifade etmez, dahası yaz aylarında işsizliğin azalmasının tek sebebi informal sektörün canlanmasıyla ilgili" Lindenboum, hükümete aynı zamanda bir tavsiyede de bulunuyor; "uyanıp gerçekleri görsünler". Arjantin'in bugününü anlamanın ikinci anahtar sözcüğü ise, "piqueteros" (barikatçılar). Aslında 1997'de ekonomik hayatı durdurmak için örgütlenenler, 2001 ekonomik krizinin ardından muhalefetin öncüsü haline geldiler. Bugün ise piquteroların, politik duruşlarından ziyade, yansıttıkları yaşam tarzı (günde bir öğün yemek, sürekli iş aramak, yaşamak için dayanışma grupları organize etmek vs.) öne çıkıyor. Peron'un kemiklerini sızlatan piqueteroslar Arjantin'in bugünün özeti. Üçüncü anahtar sözcük ise, "justicia" (adalet). Bu sözcük yalnızca diktatörlük yıllarında çocuklarını kaybeden annelerin sözlerinde değil, otobüslerin üzerine asılan maaş artırma talebine ilişkin afişlerde bile geçiyor. Arjantin'de bugün herkes adalet arıyor.

 

Teorinin ağacı gri. Hükümetin işsizlik raporunun ardından açıklanan dış borç kondisyonuna ilişkin bilgiler ise daha gri, Ulusal Finans Sekreteri Guilermo Nelson'a göre "48 aydan sonra her şey normale döndü." ( Arjantin'in borçlarına ilişkin Nelson'un verdiği bilgilere göre (2001: 144.3. 2002: 153.0 . 2003: 178.8 2004: 191.32005: 149.8 milyon dolar)

 

Nelson, bahsi geçen süreçte 6 milyon dolar dış borç ödendiğini, 2002-2004 aralığındaki dış borç artışının durdurulduğunu ifade etti. Analizcilerin hafif bir tebessümle karşıladığı bu açıklama, aslında hükümetin durumun iyiye gittiğini gösterme operasyonundan başka bir anlam taşımıyordu.

 

Arjantin gazeteleri de durumun vahametini özetleyerek, hükümete anlamlı uyarılarda bulunmaya başladı: "Raul Alfonsin, dış borçları yapılandırmak için plan yaptı (Plan Austuria) iki yıl içinde gitti. Carlos Menem yeniden yapılanma dedi, sonu malum, bay Nestor Kirchner'in plan hazırlamaktan başka bir şey yapması gerekir artık."

 

Gazeteler net, sokaklar net. Hükümet ise gerçekleri görmek istemiyor, Buenos Aires'in gri gökyüzü altında hayatın yeşil ağacını görmek için aslında Goethe'nin uyarısına ihtiyaç bile yok.

 

Notlar :

 

Arjantin'in dış borçları ve Guilermo Nielsen'in açıklamaları için bkz. www.argentinedebtinfo.gov.ar

 

"Piqutero"lar hakkında bilgi için bkz.  www.monografias.com/trabajos12/mpiquete/mpiquete.shtml

 

"Cartonero"lar hakkında bilgi için bkz.

www.cartoneros.8m.com