Dersimiz Wal-Mart

-
Aa
+
a
a
a

 

Konuyla ilgili haber:

 

"Walton'la birebir çalışma şansını yakalayan ve kendisinden öğrendiklerini What I Learnt from Sam Walton (Sam Walton'dan Öğrendiklerim) adlı kitapta toplayan Bergdahl,  Türkiye'de yapacağı "Perakende Devi Wal-Mart'ın Başarı Hikâyesi" başlıklı konuşmasında,  deneyimlerinden yola çıkarak oluşturduğu P.O.C.K.E.T.S. stratejisini anlatacak. Bergdahl'ın birlikte okunduğunda "cepler" anlamına gelen bu stratejisi, fiyat (Price), operasyon (Operation), kültür (Culture), promosyon (Promotion), masraf (Expenses), yetenek (Talent) ve hizmet (Service) başlıklı 7 kilit öğretiden oluşuyor. Bergdahl, bu öğretilerle şirketlere rekabette ayakta kalmanın ipuçlarını veriyor. 

 

Wal-Mart'ta 6 departmandan sorumlu İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Halen Michael Bergdahl Associates adlı danışmanlık şirketinin sahibi olan Bergdahl, Wal-Mart deneyimini dünyanın çeşitli ülkelerindeki şirketlerle paylaşıyor. 'What I Learnt from Sam Walton' ('Sam Walton'dan öğrendiklerim') adlı basılmış bir kitabı bulunan Bergdahl'ın ikinci kitabı 'Sam Walton's Golden Rules' ('Sam Walton'ın Altın Kuralları') da Aralık ayında piyasaya çıkacak."  

 

 

Wal-Mart'la ilgili yazmak için aslında özel bir sebebe çok gerek yok, aşağıda verilen bilgilerden de anlaşılabileceği gibi hem bize de giderek yaklaşan Hipermarket/İndirimli Satış Mağazaları Zinciri tehdidinin dünya üzerindeki en cesametli ve yayılmacı temsilcisi olması bakımından; hem de iş hukukuna ve kadın erkek eşitliğine aykırı uygulamaları dolayısıyla, hakkında konuşulmayı / yazılmayı fazlasıyla hakkeden dev bir şirket Wal-Mart. Zaten bu yönleriyle, ABD'de AlterNet web sitesi tarafından geçen yılın en kötü 10 şirketi arasına girmeye değer görülmüştü. Ancak Wal-Mart'ın bugün tekrar gündeme gelmesinin sebebi dün bir seminer vermek üzere İstanbul'a gelen Wal-Mart'ın eski yöneticisi Michael Bergdahl. Her ne kadar Wal-Mart'ın kurucusu Sam Walton'dan öğrendiklerini anlatacağı belirtildiyse de, önceki konuşmalarından anladığımız kadarıyla Bergdahl'ın asıl vurguladığı konu; Wal-Mart'ın başarılı taktiklerinden çok Wal-Mart ve benzerlerinin istilasının her kasaba marketinin kapısını çaldığı bir dünyada yerel şirketlerin bu tür dev şirketler karşısında ne tür taktikler uygulayabileceği. Zira, bizzat Wal-Mart'ın taktiklerini uygulamak az sonra bahsedileceği gibi beceriden çok muazzam bir sermaye gücüne ve çalışanların fütursuzca sömürüsüne dayanıyor ve bunların ilki hemen hiçbir orta ölçekli perakendecinin harcı değil.

 

Wal-Mart'in boyutları hakkında birkaç bilgi (Forbes + Alternet):

·  Dünyanın açık ara en büyük perakende satıcısı

·  2004 satış miktarı 259 milyar USD

·  Dünya çapında 5,200 markete sahip

·  ABD, Kanada ve Meksika'daki en büyük perakende satıcısı

·   Gecen yıl satışları %11.3, istihdamı %13.3 arttı

·   Şu anda 1,700,000 civarında çalışanı var

·   Yıllık cirosu toplam ABD GSMH'sının %2'si tutarında

·   Geçen seçimlerde partilere toplam 2 milyon USD tutarında yardım yaptı (bütün petrol şirketlerinden fazla)

·  ABD'de gıda alışverişinin %25'i Wal-Mart'tan yapılıyor

·  2007'ye gelindiğinde gıda satışının üçte birinden fazlası ve ilaç satışlarının çeyreğinin Wal-Mart'tan yapılacağı hesap ediliyor

·   ABD'nin en fazla mücevher, CD, DVD satılan marketler zinciri

 

Wal-Mart ve Konsolidasyon Stratejisi

 

Wal-Mart 1962 yılında Walton ailesi tarafından Arkansas'da kuruluyor. Kısa sürede ucuz arazi, düşük vergi ve en önemlisi zayıf rekabetle karşılaştığı küçük kasabalarda yaygınlaşıyor. Süper/Hipermarketlerin büyük şehirlerde açıldığı Türkiye'nin aksine, Sam Walton'ın stratejisi "herkesin görmezden geldiği küçük kasabalarda büyükçe marketler açmak" oluyor. Tabii Wal-Mart ve benzerlerinin (ör: Home Depot, Best Buy) hızlı büyümesiyle kasaba hayatında ilk başta kolay yoldan ve ucuz yiyecek giyecek temini sağlanması sonrasında, olan öncelikle rekabete dayanamayan esnafa ve daha küçük ölçekli marketlere oluyor. Tabii kasabanın ekonomisi dışına transfer edilen para ve işsiz kalanların yarattığı gelir düşüşünü takiben Wal-Mart çoğu kasabadan tası tarağı hızla toplayıp 40-50 km ötedeki başka bir bakir bir kasabada soluğu alıyor. Geride, alternatifsiz kaldığından alışveriş için bu yeni mesafeleri katetmek zorunda kalan ve çevre kirliliğine ekstra katkılarda bulunan insanlar bırakarak tabii. Birçok durumda, çevredeki birkaç kasabada bulunan Wal-Mart'lar daha merkezi olan bir kent'e yerleştiğinden, buna konsolidasyon stratejisi deniyor. 1999 itibariyle ABD'de 4000 terk edilmiş market bulunuyordu.

 

Wal-Mart türü Hipermarket zincirlerinin ABD'de genel olarak yol açtığı zararların birkaçı şöyle bir sıralanabilir:

 

·   Trafik ve dolayısıyla kirliliği artırması

·    Açık arazi ve doğal alanların işgali, doğal hayatın tahribi

·    Özellikle kasaba çevrelerinde kırsal manzaranın tektipleştirilmesi

·     Kent/kasabalardaki geleneksel ticari merkezlerin etkisini yitirmesi ve küçük/orta esnafın işini kaybetmesi

·   Otomobil ve otobanlara aşırı bağımlılığı artırması

·     Kent/Kasaba halkının geleneksel ilişkilerinin aşınması

 

Wal-Mart'ın küçük/orta ölçekli işyerlerini iflasa sürüklemesi dışında; çalışanlara kötü ve adaletsiz muamele, üreticilere haksızlık ve düşük ücretle işçi çalıştıran (sweatshop) üreticilerden ürün temini de bulunuyor. Ancak bu stratejiye yön vermedeki yönetsel maharetinden çok etkilenilmiş olcak ki, şirket Başkanı H. Lee Scott 2004 yılında Vanity Fair dergisi tarafından "dünyanın en güçlü insanı" seçilerek Bill Gates ve Rupert Murdoch'u arkada bırakıyordu.

 

Wal-Mart'ta işçi olmak:

 

·   Sendikalaşma çabaları engelleniyor

·   Sektör ücret ortalamasının oldukça altında ücret alıyorlar

·   Yetersiz ve ödeme güçlüğü yaratan sağlık sistemi

·    Kadın işçilere benzer iş yapan erkeklere göre daha az ücret ödenmesi ve terfide adaletsizlik (1.6 milyon kadın çalışan davacı konumunda)

·   Çocuk işçileri uygunsuz işlerde çalıştırmak

 

Wal-Mart mahkemelik

 

Kadın işçilerin yaşadığı eşitsizlikler ve çocuk işçilerin sorunları hakkında 2004 senesinde iki dava açıldı. Bunlardan kadın işçilerle ilgili olanı 2004'ün Haziran ayında San Fransisco Mahkemesi Yargıcı Martin Jenkins tarafından, daha önce bu tür davalarda nadir görünen bir şekilde davanın kolektif dava statüsünde görülmesine karar verildi. Bu durumda 1998 yılından bu yana 3566 Wal-Mart işletmesinde çalışmış olan 1,6 milyon kadın işçi davacı statüsünü kazanıyor. Yargıcın gerekçelerini 84 sayfayla açıkladığı kararı sonrası eğer dava aleyhinde sonuçlanırsa; Wal-Mart'ın geçen sene daha küçük çaplı bir kolektif davada çiftçilere 6,00 milyon $ ödemeye mahkum olan ABD hükümetinden çok daha fazla bir ceza ödemek zorunda kalabileceği düşünülüyor. Yargıç kararında, Wal-Mart'taki yöneticilerin kararlarında cinsel ayrımcılık yaparken güçlü şirket kültürünün kalıplarından etkilendiğini ifade ediyor.

 

Kadın işçilerin yönetim harici personelin %65'ini, yönetici personelin %33'ünü ve market yöneticilerininse ancak %14'ünü oluşturuyor. Ayrıca aylıklı çalışan bir kadın işçi, erkek işçiden senede 14,500 $ az kazanmaya razı olmak zorunda.

 

Çocuk işçilerle ilgili davada ise Wal-Mart geçen Ocak ayında Connecticut, Arkansas and New Hampshire'daki işletmelerinde çocuk çalıştırma ile ilgili yasaları çiğnediğinden $135,540 ceza ödemeyi kabul etti. Yetkililer davaların çoğunun, 18 yaş altında çocukların elektrikli testere, karton kutu balyalama makinesi gibi tehlikeli aletleri kullanmalarından doğan yaralanmalar dolayısıyla olduğunu belirtti.

 

Tabii bütün bunlar ABD kamuoyunun ve sivil toplum kuruluşlarının ciddi tepkisini çekiyor. Şirketlerin yönetim tarzları, hatta perakendecilerin hammade/ara mamül aldıkları şirketlerin dahi işçilerine davranışlarını takip eden ve zaman zaman kampanyalarla tüketicileri yönlendirmeye çalışan STK'lar, websiteleri aracılığıyla ve eylemlerle seslerini duyurmaya ve önlenemez gibi görünen yayılmanın önüne geçmeye çalışıyorlar. Konuyla ilgili bazı web siteleri:

 

http://www.corpwatch.org ,

http://www.corporatewatch.org/