Bolivya'da Paz (Barış) Yalnızca Bir Kent Adı

-
Aa
+
a
a
a

Bolivya'da 16 Mayıs'ta başlayan genel grev, Corpus Christi Festivali nedeniyle verilen aradan sonra hızını arttırarak devam ediyor. 16 Mayıs'ta MAS'ın (Movimiento Al Socialismo- Sosyalizme Doğru)  yabancı petrol şirketlerine uygulanan verginin yüzde 50'ye çıkarılması isteğiyle başlattığı grev, Campesino'ların (köylüler) yol kesme eylemleri, COB'un (Centro Obrero Boliviano- Bolivya İsçiler Sendikası) Meclis kuşatması, öğrencilerin destek eylemleriyle yaygınlaşıyor ve bir kez daha Bolivya'da 2003'teki "gaz savaşları" günlerini andıran manzaralar yaşanıyor.

 

2003'teki gaz savaşları başta gazın ulusallaştırılması ve yerli haklarının tanınması talepleriyle başlamış 83 kişinin öldüğü çatışmaların ardından, ABD'de marketing eğitimi alan Beyaz Saray'ın sadık müttefiki Gonzalo Sánchez de Losado'nun ülkeden kaçmasıyla sonuçlanmıştı.Losada'nin yerine geçen ve onun döneminde başkan yardımcılığı da yapan Carlos Mesa'ya tanınan sürede sorunun çözülememesi, muhaliflerin aralıklı olarak devam ettirdikleri grevlerin ardından Mayıs ayı başında tansiyon yeniden arttı, ama bu kez manzara biraz farklı. Öncelikle MAS geçmişe göre daha az radikal taleplerle yola çıkıyor, 2003'te askeri darbe ya da devrim yapma  seçenekleri arasında sıkışan muhalefet, Mesa geçiş hükümetine destek vermiş, hükümet aradan geçen sürede yalnızca uluslararası destek arayışına girişmekle yetinmişti. MAS'ın halihazırda yüzde 32 olan gazın vergi oranının arttırılması talebi her ne kadar reformist bir içeriğe sahipse de liderliğini Roman Lozayo'nun yaptığı köylü grupları gazın ulusallaştırılması talebini yeniden gündeme getirdi. Aslında  Lozayo'nun dile getirdiği talep, bir süredir MAS içerisinde devam eden reformist-radikal çatışmasını ortaya serdiği gibi, eylemlerin kontrolden çıkabileceğinin de işaretiydi.

 

Her yıla bir darbe düşen ülke

 

2003'teki gaz savaşları sırasında ordu son güne kadar Losada'yi desteklediğini açıklamış, ABD elcisi ve de Brezilya ile yapılan temaslardan sonra ordu Losada'dan desteğini çekmişti. 180 yıllık modern tarihi içerisinde 190 askeri darbe ve bir de devrim (1952 devriminde gaz ulusallaştırılmış,.Toprak Reformu yapılmış ve yerlilerin temsil hakkı tanınmıştı) yaşayan bir ülkede ordunun ne kadar güçlü olduğunun göstergesi olan bu durum Mayıs'taki grev öncesi bir kez daha gündeme geldi. Başkent La Paz'a giren Campesino'ların üzerine gaz bombası atılması ve  2003 ayaklanması sırasında yoğun çatışmaların yaşandığı Alto bölgesinin tanklarla kuşatılması gibi "kısmi" önlemlerle yetinen ordu uzun sure açıklama yapmaktan kaçındı  ama ordu yerine açıklama  İçişleri Bakanı Saul Lara'dan geldi. Lara geçen hafta, "bu çatışma ortamı askeri darbeye çağrı anlamı taşıyor" dedi. Lara'nın açıklamasından sonra iki astsubayın ordunun taraf olacağına yönelik ifadeleri de Bolivya'daki tansiyonu arttırmaya yetti. Ordu adına açıklamanın üst düzey subaylardan gelmemesi de ilginçti çünkü, 2003 ayaklanması sırasında ordunun alt kademesi halka karşı silah kullanmayı uzun süre reddetmişti.

 

27 Mayıs Corpus Christi Festivali nedeniyle Bolivya'da greve bir gün ara verilmesinin ardından çatışmalar yeniden arttı. Başkent  La Paz'a doğru yürüyen 800 bin Campesino ile polisler arsında çatışma çıktı, dört  polisin yaralandığı çatışmalarda dinamit kullanan iki gösterici tutuklandı. 2003'e nazaran  Bolivya daha sakin bir süreç yaşıyor ama tansiyonu artmasına neden olan açıklama Arjantin'den geldi. Arjantin Savunma Bakani Jose Pampuro'nun "Bolivya'daki krize müdahale etmemiz gerekir" seklindeki beyanatı Bolivya'nin Buenos Aires Büyükelçisi Horacio Mocado'nun aracılığıyla sert tepki gördü. Mocado,. "Bolivya'da yaşayan 900 Arjantinli için böyle bir açıklama yapmanın yersiz olduğunu" vurguladı ama Pampuro'nun hükümetten destek görmeyen ve ardından da "off the record" olarak söyledigini ileri sürdüğü beyanat Bolivya sorunun bir bakıma bütün Latin Amerika ülkelerini etkileyeceğinin de göstergesiydi. Arjantin'in Bolivya gazına ilgisi aslında gazin dağıtımını kontrol eden çokuluslu konsorsiyum içerisinde Arjantin şirketi Pluspetrol'un da ( diğerleri Total (Fransa), Exxon-Mobil (ABD), Repsol (İspanya), British Gas (Britanya) ve Petrobras (Brezilya) yer alması. Cumhurbaşkanı Nestor Kirchner ve öte yandan Brezilya Başkanı Lula Ignacio da Silva'nın Mesa hükümetini destekleme ve arabuluculuk yapma çabalarının altında tamamen kendi ülke şirketlerinin çıkarlarını koruma kaygısı yatıyor.

 

Bolivya yeniden ayakta

 

Bolivya'da gelecek günler daha sıcak geçecek, MAS, hükümete Salı gününe kadar sorunun çözülmesi için meclise çağrı yaptı, COB eylemleri yaygınlaştıracağını duyurdu ve bir süre askerlerle istişareye giren hükümet temsilcileri yeniden uluslararası destek bulmak için yollara düştü. Bolivya bir kez daha ayakta. Birçok kişi 2003'teki ayaklanmadan çıkarılan derslerle daha temkinli davransa da, gelişmelerin nasıl bir rota izleyeceği konusunda kimse kesin konuşamıyor, kesin olan tek şey ise, barış (Paz) sözcüğünün bu ülkede yalnızca bir kent adı olduğu.