2008'in Ardından

-
Aa
+
a
a
a

OCAK

 

"Evet kardeşlerim, bugün adalet istediğimiz için buradayız... Ama kimler cesaret bulacak da, onun dediği gibi, terörün gücü ve gücün terörüne karşı gelecek. Kimler karşı gelecekler. Bizi acılarla akraba ettiler. Maalesef yas da kardeşlik de bugün cesaret istiyor, ama asıl, yaşamak cesaret ister. Umut cesaret ister. Adalet cesaret ister."

 

Gazeteci Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, Hrant Dink'in öldürülüşünün birinci yıldönümünde, Agos gazetesinin önünde toplanan binlerce kişiye sesleniyor...

 

 Gazeteci ve insan hakları savunucusu Hrant Dink'in öldürülmesiyle birlikte ortaya dökülen derin ilişkiler ağının ne olarak tanımlanacağına dair hukuki çerçeve, aradan geçen bir yıla rağmen netleşememişti. Sanık O.S.'nin kemik yaşı 19 olarak belirlendi; tetikçi artık Ağır Ceza'da yargılanacak bir reşitti.

Bir yılın sonunda duruşmaların da açık yapılmasına karar verildi ve O.S. de artık Ogün Samast oldu. Bu arada ihmal iddialarına her geçen gün yenileri eklendi. Kolluk kuvvetlerinin bu cinayetten neredeyse adım adım haberdar, ancak bir o kadar da kayıtsız olduğuna dair haberler artık neredeyse haber değeri taşımıyorlardı. Astsubaylar, çavuşlar hakkında çeşitli soruşturmalar başlatılsa da, üstlerle ilgili bir ihmalden maalesef bahsedilmedi. Öte yandan adalet arayışı da devam ediyordu. Dink'in ölümünün 1.yılında Agos gazetesi binası önünde düzenlenen anma törenine onbinlerce kişi katıldı.Cinayet karanlıkta kalsa da yargı, "yargının etkilenmemesi için gerekli" adımları atmaya devam etti. Şişli Cumhuriyet Savcılığı, Agos gazetesi Sahibi Serkis Seropyan ve sorumlu yazı işleri müdürü Aris Nalcı hakkında, "âdil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçundan bir dava daha açtı. 

 

İstanbul Ümraniye'de bir gecekonduda ele geçirilen patlayıcılarla ilgili başlatılan Ergenekon soruşturması, yıl sonuna doğru ülkenin kaderini enikonu belirleyecek bir dava halini alacaktı. İlk iki dalganın ardından, aralarında emekli istihbaratçı general Veli Küçük, Hukukçular Birliği Derneği yöneticisi milliyetçi avukat Kemal Kerinçsiz, Kuvayi Milliye Derneği yöneticisi Emekli Albay Fikri Karadağ'ın da bulunduğu 30'dan fazla, çoğu bildik sima gözaltına alınmıştı. Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt , "Ergenekon çete"siyle ilgili olarak,bu tip şeylerin TSK ile ilişkilendirilmesinin artık bildik olduğunu söyleyerek "TSK suç örgütü değildir" dedi. Ancak davanın ordu, bürokrasi ve sivil toplum görünümlü çeşitli örgütlerle bağlantısı kuruldukça, kimin kimle örgütlü olduğu, giderek çetrefilleşen gerçek bir muamma halini aldı.

 

Diyarbakır'da gerçekleşen saldırılarda 7 kişi öldü. Zanlı derhal yakalandı ve Kandil'de eğitildiğini itiraf etti. Dağlıca Karakolu baskını sırasında esir alınan askerlerle ilgili savcılık çok ağır cezalar istiyordu. Er Ramazan Yüce'nin ise vatana ihanetten yargılanması gündemdeydi. Genelkurmay, ordu karşıtı bazı çevrelerin Dağlıca olayını kendi amaçları doğrultusunda saptırdıklarını belirtti. Soruşturmayla ilgili yayın yasağı kondu.Pek çok gazeteye para cezası verildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le Başkan Bush'un görüşmesinden PKK ile ilgili sınır ötesi operasyon gerektiğine dair uzlaşma çıktı. Irak, hızla Türkiye'nin de içinde bulunduğu bir süreç haline geliyordu.

 

Başbakan Erdoğan'ın türban yasağına dair "velev ki siyasi simge olsun" sözleri ve yeni açılım çabaları, gündemin sosu olarak birdenbire ortaya saçılıverdi. Herkesin konuya dair görüşü vardı. Örneğin Deniz Baykal, "cumhuriyetin kendini savunma mekanizmalarının harekete geçmesini" isterken, konudan sıkılmış olduğu halde açıklama yapma gereği hisseden Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ise bu konuda askerin düşüncesini herkesin bildiğini ve kendisinin birşey söylemek istemediğini ifade ediyordu. Başbakan Erdoğan düzenlemenin sadece üniversite ile sınırlı olduğunu vurgulayarak, laik sistem için bir tehdit oluşturmayacağını söylüyordu.

 

Anlaşamıyorduk. Davalarımız her geçen gün artarak devam ediyordu. Memleket yine bir şüpheler, şüphelenenler ve şüpheliler diyarıydı. Yargıtay Orhan Pamuk'un 301. Maddeden beraatine dair kararı bozdu, Pamuk tekrar yargılanmalıydı. Perihan Mağden vicdani reddi savunduğu için tekrar yargılanıyor, Şırnak'ta bir  PKK'lının cenaze törenini izlerken atılan sloganları "suç" olarak Savcılığa bildirmediği için hakkında dava açılan Doğan Haber Ajansı muhabiri Emin Bal, yargılamanın üçüncü duruşmasında neyse ki beraat ediyor, Atatürk'e "bu adam" dediği için hakaretten yargılanan Prof. Dr. Atilla Yayla, 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılıyor, Diyarbakır Yenişehir Belediyesi Çocuk Korosu üyesi 8 çocuk, ABD'de bir festivalde Kürtçe marş okudukları iddiasıyla açılan soruşturma için Başsavcılıkta ifade veriyordu.

 

Atatürk'e hakaret içeren bir video gerekçesiyle YouTube web sitesine erişim Ocak ayında yasaklandı. Yasak aylar boyu kâh kaldırıldı, kâh tekrar konuldu, ama sonra, yıl ortalarına doğru hepten kalıcı hale gelecekti...Yıl biterken Youtube'a erişim halen yasaktı, ama Başbakan'ın da herkese tavsiye edeceği gibi herkes, bir yolunu bulup girmekte, dahası erişim yasaktan sonra iki katına çıkmaktaydı…

 

İzmir'de Baran Tursun isimli genç "dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle, polisin açtığı ateş sonucu öldü. Polis memuru Oral Emre Atar, silahının "yere düşerken" ateş aldığını söyledi. Hedef aracın lastiğiyken, Tursun boynundan vurulmuştu. Memur Atar ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Baba Mehmet Tursun davaya ilişkin beyanları sebebiyle yargılanıyor. İstanbul Fatih'te "dur" ihtarına uymayan genci öldüren polis memuru Bayram Ergin ise, 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, Ergin'in, memur olmasını ve Yargıtay aşamasını da düşünerek, bu aşamada tutuklanmasına gerek olmadığına hükmetti.

 

Pakistan'da Benazir Butto'nun suikast ile öldürülmesinin ardından genel seçimler ertelendi. Pakistan ABD'ye yakın fikir açılımlarında "sorun" olarak tanımlanmaya başlandı. "Sorun" yıl içinde büyüyecekti.

 

Kenya'da, cumhurbaşkanı seçimlerinden sonra çıkan din savaşlarında ölü sayısı 800'ü aştı. 250 bin kişi evlerini terketmek zorunda kaldı. 

Sudan Cumhurbaşkanı Ömer Hasan El Beşir, Ankara'ya geldi. BM'nin tanımlamasıyla Darfur'daki soykırımda sorumluluğu bulunan ve Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı tarafından resmen suçlanan Beşir ve silah ambargolu Sudan hükümeti, Türkiye'de âlâyı vâlâ ile karşılandı ve cumhurbaşkanlığı düzeyinde ilgi gördü. Davet herkesin ağzını bir karış açık bıraktı. Daha sonra Türkiye'nin Sudan'a silah sattığının ortaya çıkmasıyla birlikte ağızlar, kötü bir tatla kapandı.

 

5 yıllık işgal altında dağılıp gitmiş olan Irak bile Kyoto Protokolü'nü imzaladı. Bağdat'a en son ne zaman kar yağdığı bilinmiyor olsa da, bu ay yağan kar "barış ve umudun simgesi" olarak yorumlandı. Halbuki dünyanın başına gelenler ne yazık ki pek hayra alamet değildi. Çin'in son 10 yıldır yaşanan en büyük kuraklıkla karşı karşıya olduğu ve Yangtze nehrinin son 142 yılın en düşük seviyesine gerilediği açıklandı. Soğuk  havalar dünyayı birbirine katıyordu. Türkiye'de kaç evsizin donduğuna dair istatistik olmasa da, ceset sayımı üzerine epey ehliyet sahibi olmak zorunda kalmış Afganlar, 10 günde 300 kişinin donarak öldüğünü açıklayabiliyordu. Gelişmişlik çeşitli kriterlere göre yorumlanabilse de, Amman'da, Kudüs'te ve Şam'da yağan karın nasıl yorumlandığı bilgisi bizlere ulaşamadı. 

 

ŞUBAT

 

"Hayır düşünmüyoruz, biz tamamen sivil amaçlı olarak bu teknolojiye sahip olmak istiyoruz... Sivil amaçlı olarak bu çalışmaları yapmayı planladık, yeni dönemde atom bombaları ekonomik reformlarla gerçekleştirilecek.''

 

Kuveytli bir öğrencinin  nükleer bomba üretmeyi planlayıp planlamadıkları sorusuna, Enerji Bakanı Hilmi Güler'in yanıtı.

 

 

Terörle Savaş adı altında devam eden savaş ekonomisi can almaya devam ediyordu. Afganistan'da işgalden beri gerçekleşen en kanlı intihar saldırısında 100'den fazla insan öldü. Artık hergün 20'den fazla sivil ölüyordu. ABD ordusu, Irak'ta düzenlediği iki ayrı saldırıda "yanlışlıkla" 13 Iraklı sivili öldürdüğünü açıkladı. Görgü tanıkları ise, saldırıda 20 kişinin öldüğünü söylüyordu. Bağdat'ta bombalı saldırılar can almaya devam ediyorken, Türk ordusu Kuzey Irak'taki PKK hedeflerine büyük bir kara harekâtı başlattı. Havadan da desteklenen operasyona 10 bin asker katıldı ve sınır 10 ila 20 kilometre geçildi.Böylece savaş iklimi Türkiye'yi de gittikçe etkisi altına almaya başladı.

 

Bu sıralarda Bülent Ersoy hakkında, bir televizyon programında sarfettiği bazı sözler nedeniyle, ''halkı askerlikten soğuttuğu'' gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Bülent Ersoy, düzenlediği basın toplantısında, sadece çözüm istediğini, sözlerinin arkasında durduğunu söyledi. Askeri çözüm yanlılarının sesi herşeye rağmen bu sefer daha az çıkıyordu. CIA başkanı Michael Hayden, gözaltındaki 3 El Kaide üyesine işkence yaptıklarını kabul etti.  Sözkonusu kişilerin yüzlerine basınçlı su sıktıklarını belirten Hayden, "2001 ve 2002'de bunu uygularken, ülkem her an büyük bir saldırıya uğrama tehdidi altındaydı" sözleriyle savundu işkenceyi.

 

Chicago'da bir üniversitede öğrencilerin üzerine ateş açan bir kişi beş kişiyi öldürdükten sonra intihar etti. Bu, Amerika'daki okullarda o hafta içinde gerçekleşen dördüncü silahlı saldırı idi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Amerika Birleşik Devletleri'nin Guantanamo üssüne terör şüphelisi taşıyan iki uçağının İngiliz topraklarına inmesine izin verdiklerini itiraf ederek parlamentodan özür diledi. Aynı günlerde Avustralya Devleti de, bir avuç kalmış Aborijinlerden özür diledi. Pişmanlıkların ne kadar fayda ettiği muğlak, ancak sonuçlar netti.

  

AKP ve MHP'nin üzerinde anlaştığı türban düzenlemesi yürürlüğe girdi. CHP ve DSP düzenlemenin iptali için Anayasa mahkemesine başvurdu. Üniversitelerde sanki türban üzerinden "Nasıl bir cumhuriyet" tartışması yapılıyor, bir grup başörtülü kadın, 301. madde, Alevilerin durumu ve azınlık hakları gibi konularda harekete geçilmesini isteyen bir bildiri yayınlıyordu. Başörtüsüne özgürlük ve yasak eylemleri, Anıtkabir ziyaretleri derken, toplumsallaşan tartışma ortamı "derin devlet -- arkası yarın" dizisine dönmüş gelişmelerle başka boyutlara taşınıyordu. Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili davanın Ergenekon soruşturması ile bağlantılı olmadığına karar veren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 1 numaralı sanık Alparslan Arslan'a 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Sanık Alparslan Arslan son sözleri sorulduğunda genelkurmay başkanını tehdit ederek, şeriat istediğini söyledi. Danıştay, eski DYP lideri Mehmet Ağar'ın, Emniyet Genel Müdürlüğü döneminde, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan Susurluk davası kapsamında yargılanmasına karar verdi.

 

 

Abdullah Öcalan'ın 1999 yılında Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilişinin dokuzuncu yıldönümünde birçok ilde gösteriler yapıldı. Şırnak'ın Cizre ilçesinde polisin göz yaşartıcı gazla müdahale ettiği gösteriler sırasında panzer altında kalan 16 yaşındaki Yahya Menekşe öldü. Hakkari, Batman, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mersin'de de gösteriler yapılırken, 100'den fazla kişi gözaltına alındı. Olaylarda 2 polis yaralandı.

 

Şubat'ta Tuzla tersaneler bölgesinde iş kazalarında ölen işçi sayısı 16'yı buldu. Bu sıralarda iş ve can güvenliği talebiyle tam gaz eylemler yapılıyor, işçiler karga tulumba gözaltına alınıyordu. Çalışma Bakanı Faruk Çelik ise, eylemi eleştirerek "Çözüm için bütün kapıların açık olduğunu söylüyor ve bu çalışmaları yapıyorsak buna rağmen hâlâ orada ne eylemi yapıyorsunuz?" diyerek işçilere kırgınlığını belli etse de, eylemler sonucu 4 tersane için kısmi durdurma kararı verildi.

 

Çevre ve Orman Bakanlığı, Türkiye'nin karbon emisyonuna ilişkin yeni raporunu açıkladı. 1990-2005 yılları arasını kapsayan rapora göre, Türkiye'nin atmosfere sera gazı salımı, 1990 yılına oranla 2005 yılında, yüzde 83,6 artış göstermişti.

 

Türkiye'nin karbon emisyonu yılda yüzde 9,2 artarken, Heathrow havaalanına yeni pist açılmasına karşı inatçı eylemler insanlık adına yüz güldürdü.   
 Heathrow İklim Kampı, Şubat 2008

Bu arada, Kosova tek taraflı olarak Sırbistan'dan bağımsızlığını ilan etti. Küba lideri Fidel Castro, devlet başkanlığını bıraktığını açıkladı. 1959 yılından beri iktidarda olan Castro'nun yerini kardeşi Raul Castro "oybirliği" ile aldı. ABD başkanı Bush, "özgürlüğün nimetlerinden" faydalanmaları için Kübalılara yardıma hazır olduğunu bildirdi. Herkes et derdinde, koyunsa her zamanki gibi can derdindeydi.

 

MART

 

"Türkiye Kyoto protokolünü imzalamaya hazır... Ancak, bazı şartlarımız var. Biz gelişmekte olan bir ülkeyiz. Özel şartlarımızın dikkate alınacağını umut ediyorum."

 

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye'nin, Kyoto Protokolü'ne bakışını yorumluyor.

 

 

Mart ayı başında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın hazırladığı iddianamede AKP'nin "laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği' belirtilerek AKP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açıldı.Danıştay,YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın, üniversitelere gönderdiği; başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasına yönelik genelgenin  yürütmesini durdurdu. Böylece hayati konuların görüşüldüğü bir mahkemeler ayı da açılmış oldu.

 

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltılar bu ay da devam etti. İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek tutuklanırken, Cumhuriyet gazetesi başyazarı İlhan Selçuk ve İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu sorgularının ardından serbest bırakıldı. Davada tutuklu sayısı 44'e yükselmişti. Danıştay davası mahkûmu Osman Yıldırım Cumhuriyet gazetesi'ne atılan bombaları Ergenekon zanlısı Veli Küçük'ten aldıklarını itiraf etti. "Darbe Günlükleri" adıyla Nokta'da yayınlanan bilgilerin, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in bilgisayarından çıktığı da bu ay kesinleşti.

 

Bir başka davada, iki jandarma görevlisinin Hrant Dink'in öldürülmesinde ihmalleri olduğu gerekçesiyle yargılanmalarına devam edildi. Sanıklar emirler doğrultusunda yalan beyan verdiklerini itiraf etti ve cinayetten önce aldıkları tüm bilgileri âmirleri ile paylaştıklarını söyledi. Dink ailesinin avukatı Ergin Cinmen, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, Hrant Dink'in öldürüleceğini Trabzon Jandarma Komutanlığı'nın hemen hemen tüm yetkililerinin bildiğinin ortaya çıktığını söyledi. Dink'in öldürüleceği ihbarına karşın herhangi bir işlem yapmamakla suçlanan Bilecik İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ise, görevinden alınarak Bursa Jandarma Komutanlığı emrine verildi.

  

Bir ay önce gerçekleştirilen sınır ötesi operasyon, daha çok operasyon isteyen MHP ve CHP ile Genelkurmay arasında "hain" kelimesinin karşılıklı bolca kullanıldığı yeni tartışmalara yol açıyordu. O günlerde AKP ile DTP arasında başlayan gerginlikse yıl sonuna doğru çok daha keskin bir hal alacaktı. Erdoğan'ın açıkladığı yeni GAP paketi DTP tarafından seçim yatırımı olarak değerlendiriliyor, Erdoğan ise Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı DTP'li milletvekilleriyle görüştüğü halde kendisinin DTPli milletvekilleriyle "DTP PKK'yı terror örgütü ilan etmedikçe" görüşmeyeceğini söylüyordu. Erdoğan'ın Kürtler'in sorunlarına dair çözüm formülleri yıl içinde ağır ağır ağırlaşacak, sertleşecekti. Nevruz kutlamaları sakin geçerken, Newroz kutlamalarında büyük çatışmalar yaşandı. Onlarca ilde yüzlerce insan gözaltına alındı, DTP'nin afişleri "afişlerdeki göz ve kaşların Abdullah Öcalan'ı çağrıştırması" sebebiyle toplatıldı.

 

Danıştay, zorunlu din derslerinin hukuka aykırı olduğuna karar verse de Hükümet aynı fikirde değildi. Üstelik, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi zorunludur" hükmü anayasada yer aldığı sürece, bu dersin, mahkeme kararlarıyla zorunlu olmaktan çıkarılmasının mümkün olamayacağını beyan ediyordu.

 

AKP Hükümeti'nin Mart ayı açılımları devam ediyordu. Başbakan Erdoğan, Kadınlar Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, "2030 yılında yaşlı bir ülke olacağız" diyerek, kadınlardan en az 3 çocuk doğurmalarını istedi ve böylelikle kadın ve nüfus politikaları açısından tarihte dünyanın başka yerlerindeki otoriter liderleri, führerleri, başbuğları nostalji içinde hatırlamamıza yol açtı. Öte yandan, yine Erdoğan'a göre Sulukule bir "ucubelik", bölge halkının sürülmesini istemeyenlerse o bölgeyi hiç tanımayanlardı. Memlekette veciz söz sıkıntısı hiç yaşanmıyordu.

 

Tayland'da toplanan BM iklim değişikliği müzakerelerinde ciddi bir